Endüstri Mühendisliği yaparken bir gecede aldığı karar sonrasında kokoreççiliğe adım atan Erdinç Zorlu, kendi işinin patronu olmanın gururunu yaşıyor.
Mühendislikten, kokoreççiliğe uzanan yolculuğu anlatan Zorlu, bu kararı bir gecede aldığını aktardı. Arkadaşlarının kendisine artık ‘kokoreçin mühendisi’ olarak hitap ettiği Erdinç Zorlu, iyi ve sağlıklı kokoreç hakkında bilgiler vererek, vatandaşları güvenmedikleri bir yerde bu ürünü yememeleri konusunda uyardı.
“Şuan için ben bu işte mutluyum”
Mühendisliği bırakarak kendi işinin patronu olduğunu ve şuanda yaklaşık 10 kişiye istihdam sağladığını ifade eden Zorlu, “İnanmayacaksınız ama ben mühendislik yapıyordum, Endüstri Mühendisiyim. Bir gecede alınmış kararla hizmet sektörüne girdim. Başarılı olmaya çalışıyoruz, çünkü her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz. Neden bu meslek dersek, markanın sahibi benim çocukluk arkadaşım. Bir gün akşam otururken Serdivan’da bir şube açalım mı dedi ve ben de tamam diyerek bu şekilde bu işe girdim. Arkadaşım beni kandırdı, bu işe girdik. Şu anda devam ediyoruz. Tam anlamıyla evet mühendislik iyi dememiz ya da hizmet sektörü daha iyi dememiz biraz zor. İkisinin de artıları ve eksileri var. Şuan için ben bu işte mutluyum. Size çok kısa bir hikaye anlatacağım. Şimdi bir koşu bandında bir tavşanı düşünün ve tavşanın önünde bir havuç düşünün. Tavşan o havucu yakalamaya çalışıyor, ama hiçbir zaman yakalayamaz. Şimdi ben o havucun peşinden koşan tavşan mı olmak isterim, yoksa havucu tutan kişi mi? Ben havucu tutan kişi olmayı tercih ettim ve bu sektöre girdim. Şu an kendi işimin patronuyum. Yaklaşık 10 kişiye istihdam sağlıyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Yani o yüzden şu an yaptığım iş fabrikada çalışmaya göre 5 tık üstte diyebilirim” dedi.
“Kokoreçin mühendisi mi oldun diye soruyorlar”
Erdinç Zorlu, “‘Ya Erdinç sen Endüstri Mühendisisin, ne işin var kokoreççilikte’ diye herkes sorar. Ben mühendisim ama insanlara istihdam sağlamak, kendi işinin patronu olmak kadar zevkli bir şey yok. Eskiden fabrikada mühendis bey diye hitap ederlerdi, şimdi arkadaşlarım esprisine artık sen kokoreçin mühendisi mi oldun diyorlar. Evet biz artık kokoreçin mühendisi olduk. Kokoreci A'dan Z'ye en iyi şekilde nasıl Sakaryalıyla buluştururuz, nasıl Sakaryalıyı memnun edebiliriz bunun için resmen bir Ar-Ge çalışması yapıyoruz” diye konuştu.
“Güvenmediğiniz yerde bu ürünü yemeyin”
İyi ve sağlıklı bir kokoreç hakkında bilgiler veren Zorlu, “Piyasada bir sürü kokoreç var. Ama yenilebilir sağlıklı kokoreç dediğimiz zaman aklımızda şunlar olması lazım; kokoreç yüzde yüz kuzudan yapılmalıdır. Daha lezzetli ve yumuşaktır. İnsanın ağzında daha aromatik bir tat bırakır. Yediğiniz yer çok önemlidir. Bu kokoreçleri nereden tedarik ettiği, nasıl tedarik ettiği, soğuk zincirle mi getirdiğine dikkat edilmeli. Şimdi bizim firmamız sürekli denetlenen bir firma. Çalıştığımız tedarikçilerimiz Türkiye'nin en büyük tedarikçileri. Merdiven altı bir üretim yapan yerlerle kesinlikle çalışmıyoruz. Biz denetlendiğimiz gibi bizim tedarikçilerimizi de denetleniyor. O yüzden gönül rahatlığıyla burada misafirlerimize ürünlerimizi sunuyoruz. Yani size tavsiyem, güvenmediğiniz yerde bu ürünü yemeyin. Çünkü kokoreç çok zor bir üründür, beğenmediğiniz takdirde bir daha kokoreç yemeyebilirsiniz. Böyle şeylerle karşılaşmak istemiyorsanız güvendiğiniz yerde kokoreçi yiyin. Şimdi kokoreç denildiği zaman akla ne geliyordu? Mahalle arasında işte merdiven altında, arabada, dışarıda, sokakta bir lezzet olarak akla geliyordu. Biz bunu ne yaptık? Sokaktan aldık, restoran konseptiyle Sakaryalıyla buluşturduk. Yani biz amatör ruhu, profesyonellikle birleştirip bu konseptte hizmet vermeye başladık” şeklinde konuştu.