CHP Adapazarı İlçe Başkanı Füsun Çetin, "ÇEDES Projesi hem Anayasa hem de yasalara aykırıdır, Geri çekilmelidir." açıklamasında bulundu.

Başkan Çetin, yaptığı yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

"Cumhuriyetimizin geleceği, velilerin emaneti ve bağımsızlığımızın teminatı olan çocuklarımızın okullarda alacağı eğitim, Türkiye’nin çağdaş ülkeler arasında yer almasının da en önemli şartı.
Çocuklarımız; cahillikle, gericilikle savaşımızda, karanlıkları aydınlığa çevirecek olan güneşimiz.
Onlar parlamaya çalıştıkça, 21 yıldır her yeni bakanla değiştirilen, 2016’ya kadar FETÖ’ye teslim edilen, sonrasında onun boşluğunu doldurmaya çalışan yandaş vakıflarla, tarikatlarla idare edilmeye çalışılan eğitim sistemimizin en büyük kurbanı, ne yazık ki bu rüzgârda savrulan çocuklarımız oldu.
İktidar ve işbirlikçileri bunca çıkar kavgası ve iktidar sarhoşluğu içinde;
Çocuklarımızı UNUTTULAR!
Yarınlarımızın teminatının ilim, irfan ve çağdaş eğitim olduğunu UNUTTULAR!
Fedakârca görev yapan öğretmenlerimizi UNUTTULAR!
Eğitimin evrensel, bilimin ışığında, ufuk açan ve özgürce düşünen bireyler yetiştirdiğini UNUTTULAR!
Türkiye günden güne çağdaş eğitimden uzaklaşırken, şimdi de ÇEDES, yani “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” adı altında “Manevi Danışmanlık” sıfatıyla;
Şimdilik bazı kentlerde her üç okuldan birine, imam, müezzin, vaiz, kuran kursu öğreticisi görevlendirmesi yapıldı.
Bu süslü başlıklarla yapılan atamalarla görevlendirilen hiçbir personelin çocuklar, gençler veya eğitimle ilgili yetileri, Pedagojik Formasyonları yok.
Bu atamaların çağdaş ve modern bir eğitime koyacağı hiçbir katkı yok. Belli ki, yine belli çevreler iktidara baskıyla iş yaptırıyor.
Belli ki, çocuklarına kavuşmayı bekleyen yüz binlerce atanamayan öğretmen yerine, çocuklarımız kullanılarak eğitim dışı ve tehlikeli bir kadrolaşmanın önü açılmaya çalışılıyor.
Belli ki, okulların tatile girmesine günler kala şimdiden 2023- 2024 eğitim yılının hazırlığı yapılarak iş oldubittiye getirilmek isteniyor.
Buradan Millî Eğitim Bakanlığına ve İl Müdürlüğüne soruyoruz;
Daha önce KYK yurtlarına yapılan ve atamalar sonrası intihar vakalarının artmasıyla geri çekilen bu uygulama neden yine gündemde?
Bu işin eğitimini üniversitede almış rehber öğretmenlerimiz ve psikolojik danışmanlarımız, öğrenci ve velilerimize her türlü desteği zaten verirken, ne oldu da onları yok sayarak, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan imamları, vaizleri, kuran öğreticilerini eğitim sisteminin içine soktunuz?
Atanamayan rehber öğretmenlerimizi atayarak bu işi bilimsel yönden çözmek varken, neden görevi din anlatmak, din öğretmek olan kadroları milli eğitim kadrolarının içine, üstelikte denetlemez bir şekilde yerleştirdiniz?
Çocuklarını pikniğe götürürken bile velisinden izin alırken, çocukların maneviyatına dokunacağı söylenen bu kadroların, çocuğuna destek vermesi iznini velilerden istediniz mi?
Neden “manevi danışmanlık” hizmetini müftülükler bünyesinde açılacak birimlerde vermiyor da illaki okulların içinde kadrolaşmaya çalışıyorsunuz?
Yurtlarda, vakıflarda yaşanan bunca skandaldan hiç mi ders almıyor, laik eğitim anlayışına vurulan darbelerin bu ülkenin geleceğine vurulduğunu hiç mi anlamıyorsunuz?
Milli Eğitimde bunca dert, bunca sıkıntı varken, bu sorunları çözmek, öğretmenlerimizin şartlarını iyileştirmek, atanamayan öğretmenlerimizle boş geçen dersleri doldurmak yerine, neden tepki çeken, bilimsel başarıya katkı koymayan, hatta yeni tartışma ve sorunlara yol açacak olan bu uygulamada ısrar ediyorsunuz?
Yeni Milli Eğitim Bakanına sesleniyoruz.
Velilerimizi, öğretmenlerimizi ve en önemlisi çocuklarımızı endişelendiren, eğitim sistemimize yeni sorunlar getirecek, okullarımızda ayrımcılığa ve liyakatsizliğe yol açacak bu projeden derhal vazgeçin.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu oldubitti de ısrar edilirse, her aşamasını yakından takip edeceğimizi, velilerimiz, sendikalarımız ve öğretmenlerimizle birlikte mücadeleden vaz geçmeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyor, iktidarı aklıselim davranmaya çağırıyoruz.
Üstüne basarak vurguluyoruz ki, hiç kimse bu açıklamamızı farklı yönlere çekmesin. Diyaneti kuran, din ve vicdan özgürlüğünü savunan, yönetiminde olduğu belediyelerinin camilerin bakımını yaptığı herkesin inancının teminatı olan bir partinin üyeleri olarak, tek derdimiz çocuklarımızın geleceği, okullarımızın çağdaş eğitimin yuvası olmasıdır."