Başkan Çetin, yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi;

"Ülkemizde; konserden, festivale, kapalı salon etkinliklerinden siyasi parti toplantılarına kadar geniş bir yelpazede yasaklamalar getiriliyor. Birbirinin peşi sıra farklı illerde verilen bu kararlar, yasaklamaların halkın yaşamının her alanına dair olduğunu göstermiştir. Özetle artık sadece politik içerikte eylem, basın açıklaması, mitingleri de aşan yasaklamalar söz konusudur.

AK Parti iktidarı kendisi gibi düşünmeyen, yaşamayan herkese, her şeye düşman. Kürtçe müzik yapanlara tahammülleri yok, İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkan kadın sanatçılara öfkeliler, Karadeniz'in doğasına sahip çıkan sanatçıları cezalandırmak istiyorlar, gençler festivallerde bir araya gelmesin diye çabalıyorlar. Bütün bu yasaklamalar yaratılmak istenen ve tüm ülkeye dizayn edilmek istenen yaşama biçimi ile ilgili. Tek adam iktidarı ülke halkının dinleyeceği müziğe de, izleyeceği filme de müdahale ederken bu durum hukuk tanımazlığın ve keyfiliğin somut örnekleri haline geliyor.

Son derece açıktır ki hukukun hiç işlemediği, rafa kaldırıldığı, kararların tamamen keyfi verildiği ve yasaklamaların esas haline getirilmek istendiği bir dönemden geçiyoruz. Valilik ve kaymakamlıkların keyiflerince aldığı bu kararlar tek adam iktidarının ülkeyi yönetme biçiminin yansımasıdır. Hukuk normlarının istisna hallerinde düzenlediği yasaklar, olağan hale getirilmiştir. Temel hakları koruyan uluslararası sözleşmelere ise uzun zamandan beri göz kapatılıyor, mahkeme kararları görmezden geliniyor. Kaldı ki uzunca bir zamandır yargı, muhalifleri cezalandırmak için kullanılmakta, cezaevleri politik nedenlerle tutuklu olanlarla doldurulmaktadır.

Yargının talimatla çalışıyor olması tüm ülkenin gözünün önünde yaşanmakta olup, bu durum hukuk güvenliğinin kimse için olmadığı ciddi tehlikeleri barındırmaktadır. Hukukun, tüm ülke için hukuk güvenliğinin yok edildiği, keyfiliğin iktidarının kurulmaya çalışıldığı ülkede özgürlükler, demokrasi ve hukuk mücadelesi esas ve temel bir görevdir. Tüm bu yaşananlara sessiz kalmamalı, demokrasi, eşitlik ve özgürlük talebimizi birlikte haykırmalıyız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu yasaklara karşı demokrasi mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz."