Psikolog Nurseli Uzun yazdı...

Birçok insan şiddete ve cinayete karşı olduğunu söylese de içindeki kötülüğün dışa yansımasıdır diye diyebiliriz.  Bir kişinin başka birini öldürmesi, kendi hakkındaki tüm olumsuzlukları karşı tarafa yüklesiyle gerçekleşir.

Herkes de bulunan antisosyal dürtüler vardır. Bunlar; kıskanmak,kendisine ait olmayan bir eşyayı almak, zarar verme isteği ve kötülük yapma isteğidir. Bazı kişiler antisosyal dürtülerini kontrol edemez. Bu dürtülerle bireyler eyleme geçer. Bunların hepsi cinayet işleyen bireylerde rastlanan özelliklerdir.

Cinayeti işleyen bireylerde görülen nedenleri Biyolojik , sosyal çevre ve patolojik olarak 3 ana başlığa  ayırabiliriz. Biyolojik etkiler ; Bizim mizaç dediğimiz genlerle gelen karakter özelliklerimiz durumu etkileyen bir etmendir.

Mizaç olarak, yenilik arayışının fazla olduğu, dürtülerinin fazla olduğu ve saldırgan davranışlar cinayet işlemeye daha fazla meyillidir diyebiliriz.

Sosyal çevre; Bir kişinin yaşadığı toplum  şiddet, suç eylemlerini nasıl ele aldığı önemlidir. Örneğin, hırsızlık yapmak toplumda normalleştirilmişse birey içinde normal kabul edilir. Yine toplumda cinayet işleyen aile yakınları, komşuları varsa hapise girenler varsa kişi cinayet işlemeyi de normalleştirir.

Patalojik açıdan değerlendirmede cinayet işleyen kişilerde Antisosyal kişilik bozukluğu görülmüştür. Antisosyal dürtülerini kontrol edemeyen insanlarda görülen bir bozukluktur diyebiliriz.

Ayrıca kişilik bozukluğu olan bireylerin çocukluğunda çok fazla ihmale maruz kaldığı ve hem duygusal hem de fiziksel şiddete sürekli olarak yaşadığı  için bu bozukluk bireylerde görülmektedir.

Bireylerin çocukluk çağında ‘baba’ figürünün olmaması yada var olup ihmale yol açması kişilik bozukluğuna sebep olmaktadır. ‘Baba’ demek güç demektir çocuk için. Baba ile ilişkisi ne kadar güçlü ise çocuğun kendine olan özgüveni o kadar yüksek okur.

Antisosyal kişilik bozukluğu olan çocuklar yetişkinlikte güç’ü kazanmak ister. Bunun için her şeyi yaparlar. Tam bir yalan makineleridir. Sizi o kadar iyi spote edebilir ki, inanmak durumunda kalırsınız.

Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerin; acıma, merhamet, pişmanlık duyguları yoktur. Cinayeti rahatlıkla işleyebilir ve bunun haklı sebepleri olduğunu söyler. İşlediği cinayeti soğukkanlılıkla anlatabilir.

Amerika’ da yalan makinesi geçersiz hale gelmiştir. Bilindiği üzere yalan makinesi vücuttaki terlerle elektrik akımın etkileşimi sonunda verdiği tepsiliyi ölçer.

Antisosyal kişilik bozukluğu olan bireyler küt insan oldukları için , hiç bir mimik jest gibi tepkiler vermemiştir. Bu yüzden yalan söyleme belirtileri göstermemişlerdir.