Konuk yazar Dr. Dursun Bostancı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir yazı yazdı. 

İşte o yazı:

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
(Kadınlar kadındır,çiçek babandır)
                                                                                         Dursun BOSTANCI
 
Bir fabrikada çalışan işçilerin grevi..
Sebep: çok uzun ve ağır olan çalışma şartlarının düzeltilmesi.
Sonuç:polis grev yapan işçilere saldırıyor ve işçiler fabrikaya kilitleniyor.
Ortaya çıkan kargaşada 129 işçi kadın ölüyor.
Sonra kadınların cenaze törenlerine 10.000 den fazla insan katılıyor.
Bu anlattıklarım 1857 yılı 8 martında oluyor.
**
O tarihlerde kadının adı zaten yok.
Ama bir mücadelenin ilk tarihe geçenleri.
Kadın hakları mücadelesinde Clara Zetkin ismi de unutulmayacaklar arasında.
**
Türkiye’de 1921 yılında kutlanmaya başlanmış.
Ama 1975 yılında yaygınlaşmış.
1980 Askeri darbesinden sonraki dört yıl herhangi bir kutlama yapılmamış.
(Bu satırın altını çok koyu bir çizgiyle çizelim)
**
Kadınların yıllar yılı ne denli mücadele verdiklerini yazmama gerek yok.
Tarihçesini kısaca yazdım ama isteyen detayını internetten öğrenebilir.
Bu kadar mücadele sonunda kazanılan 8 Mart’ın bu gün insanlarımız üzerindeki algısını bir düşünelim.
Reklamların büyük çoğunluğunda erotizme varacak konu mankenliğine kadınlarımız koyul muyor mu,
Erkeğine güzel görünme adına istenmeyen tüylerinden vazgeçmeyi bile göze almaları beklenmiyor mu,
Mutfakla yatak odası arasında bir hayat sürdürmekten inanılmaz mutlu oldukları zennedilmiyor mu,
Kocandır sever de döver de psikolojisiyle yine bir kadın tarafından yetiştirilmiyor mu,
Her yıl bilmem kaç tanesi aile içi şiddete maruz kalmıyor mu,ölmüyor mu,
İş yerlerinde cinsel tacize uğramıyorlar mı,
Ellerinin hamuru ile bir çok işe girişmeleri engellenmiyor mu.
Bir tek çaresiz hastalıkları olan “alışveriş hastalıkları” tedavi edilemiyor.
Ancak;
Bir çiçekle kandırılabilecek kadar da uysal değiller mi?
Daha çoğaltayım mı..
**
Sevgililer günü,anneler günü gibi zamanlarda “kadın bir çiçektir” denerek bir demet çiçekle “onurlandırılmaya” çalışılan kadınlara..
Bir basın açıklamasında KEİG (Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi),
Çok da hoşuma giden bir cümle sarfetmişler. Demişler ki:”Kadınlar kadındır,çiçek babandır”.
Evet kadını çiçek değil kadın olarak görmeye başlama vakti geçiyor bile.
Kadın  bireydir,
Annedir cennet ayakları aldında olan.
Sevgilidir.
Hem de emekçidir.
23 Nisanda bir saatliğine başbakan koltuğuna oturtulan çocuk muamelesini de hak etmiyorlar.