Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) heyeti "Terörsüz Türkiye için Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları" kapsamında İstanbul’da toplandı.
İstanbul’da gerçekleştirilen ‘Terörsüz Türkiye için Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları’na MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, MHP İstanbul İl Başkanı Sertel Selim, Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç, Gazi ve Şehitler Derneği Başkanı ve 150’ye yakın sivil toplum kuruluşu da katıldı. 9 bölgede 81 ili kapsayan buluşmaların İstanbul’daki programına yoğun katılım gerçekleşti.
MHP tarafından gerçekleştirilen 'Terörsüz Türkiye için Milli Birlik ve Dayanışma Buluşmaları'nda konuşan MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararına değinerek, “Türkiye yeni bir dönemin eşiğine gelmiştir. Bu sürecin başarısının mimarı Türk devleti ve Cumhur İttifakı’dır” dedi.
Bülbül’ün açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“ASIRLIK BİRLİK, SONSUZ KARDEŞLİK TEMASIYLA BURADAYIZ”
"Asırlık birlik, sonsuz kardeşlik temasıyla, terörsüz Türkiye için milli birlik ve dayanışma buluşmaları kapsamında düzenlenen toplantımızın hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Vatan toprağı üzerinde bin yıldır el ele, gönül gönüle, omuz omuza yaşayan Türk milletinin fertleri olarak asırlık birlik ve kardeşlik ruhunu bugün burada bir kez daha yüreklerimizde hissediyoruz.
Bugün ülkemiz yarım asra yaklaşan şiddet ve bölücü terör belasından kurtuluşun eşiğindedir.
“YENİ BİR DÖNEM BAŞLAMAKTADIR”
Bu önemli eşiğe tesadüflerle değil milletimizin azmi, devletimizin kararlılığı, güvenlik güçlerimizin fedakarlığı ve milli iradenin, millet varlığının eşsiz duruşuyla gelmiş bulunmaktayız.
Bir dönem kapanmakta yeni bir dönem başlamaktadır.
Ayrılık tohumları yerine kardeşlik,birlik ve beraberlik dili hakim olmaktadır.
Aynı zamanda da terörle mücadelede yalnızca silahlı unsurların etkisiz hale getirilmesi değil, onları besleyen siyasi, lojistik ve ideolojik damarların kesilmesi noktasına da gelinmiştir.
“PKK-KCK ÖRGÜTSEL VARLIĞINI FESHETTİ”
Kıymetli misafirler, 27 Şubat'ta İmralı'dan gelen çağrının ardından 5-7 Mayıs 2025 tarihinde Bölücü Terör Örgütü PKK-KCK örgütsel varlığını fes ettiğini ve silah bırakma kararını kamuoyuna ilan etmiştir.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024 tarihinde yapmış olduğu tarihi grup konuşmasıyla "Terörsüz Türkiye" süreci başlamıştır.
“TÜRKİYE’YE HAS BİR SÜREÇ”
Bu süreç dünyada diğer örnekleriyle bazı benzerlikler arz edecek gibi gözükse de tamamen Türkiye'ye has ve Sayın Genel Başkanımızın çerçevesini oluşturduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de tamamıyla sahip çıktığı ve bütün organlarıyla organize ettiği bir süreç olarak karşımıza çıkmıştır.
Dünyadaki örneklerinden ayrı olarak öncelikle terör örgütünün silah bırakması ve kendini fesh etmesi sağlanmıştır. Bunun ardından silahların teslimi aşamasına geçilmiştir. Bu aşama Milli İstihbarat Teşkilatımızın titiz ve dikkatli çalışmalarıyla takibiyle devam etmektedir.
“DÜNYADAKİ ÖRNEKLERDEN FARKI BÜYÜK”
Dünyadaki uygulamalara bakıldığında birçok örnekte silah bırakma aşamasına son derece zor ve meşakkatli bir şekilde geçildiği görülmektedir.
Zamana yayılan silah bırakma süreçlerinin örgütlerin fesih sürecini son derece uzun bir zamana yaydığı bu uzayan süreçler neticesinde örgütlerin kendini fesh etmesinin çok zor hale geldiği veya bunun imkansız olduğu, süreçlerin başarısız olduğu dünyada görülmüştür.
Türkiye'de yürüyen sürece bakıldığında ise, her bir aşamanın başarıya ulaşması şartıyla ancak o takdirde yeni bir aşamaya geçildiğini, bunun çok dikkatli, aşamalı bir plan olarak devletimiz tarafından yürütüldüğünü görmekteyiz.
“MÜZAKERE ALGISINA İZİN VERİLMEDİ”
Bu sayede terörle müzakere veya pazarlık algısının oluşması engellenmekte, muhtemel sürece yönelik sabotaj girişimlerinin de önüne geçilmektedir.
Bu gelişmelere eş zamanlı olarak da, diğer ülke örneklerinden çok farklı bir şekilde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütün parti gruplarının ve temsil edilen siyasi partilerin katılımıyla 51 üyeli bir komisyon kurulmuş. Bu komisyon sayesinde milletimizin siyasi tercihlerinin %98'inin neredeyse temsil edildiği bir ortamda açık, haleni, şeffaf ve ahlaki bir zeminde bu mesele bütün yönleriyle tartışılmakta ve silah bırakma süreci çok etkin bir şekilde takip edilmektedir.
“ON BİNLERCE CANIMIZI KAYBETTİK”
40 yılı aşkın süredir devam eden PKK terör örgütünün, terörünün ve karşısında verilen amansız mücadelenin neticesinde ortaya çıkan duruma göz attığımızda on binlerce masum canımızı, güvenlik güçlerimizi şehit vermiş, yine trilyonlarca dolarlık maddi kaynaklarımızı bu uğurda harcamış bulunmaktayız.
Elbette böyle bir travmatik durumda yürütülen çalışmalarla ilgili olarak toplumumuzda birtakım tereddütlerin husule gelmesi gayet tabidir.
Kamuoyunda oluşan bu tereddütleri gidermek, toplumumuzu imkanlar dahilinde bilgilendirmek bizlerin en önemli vazifesidir. Bugün tertiplenmiş olan bu toplantıda bu amaca matuftur.
“KARA PROPAGANDA DEVAM EDİYOR”
Ancak ne yazık ki 22 Ekim 2024 tarihinde Sayın Genel Başkanımızın grup toplantısının hemen ardından başlayan ve yürütülen kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetleri her aşamada her adımda yeniden gündeme gelmektedir.
Bütün yalan ve iftiraların her aşamada teker teker çürütülmesine rağmen pazarlık ve al ver iftiraları durmaksızın devam etmektedir.
“PKK’NIN TÜKENİŞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORLAR”
Yalan ve iftiralarla toplumu ifsad etmeye çalışanlar terör örgütünün kendisini feshetmediği günden önce;
Ülke içinde ve dışında insan kaynağında tükenme noktasına geldiğini, terörle mücadelede devletimizin çok büyük bir başarıya ulaştığını, yapılan sınır ötesi operasyonlarla ve mikro cerrahi hassasiyetlerle yapılan üst düzey görevlilere yapılan operasyonlarla üst düzey yöneticilerin büyük ölçüde yok edildiğini, örgütün finans ve lojistik ağlarının zayıflama ve çökme noktasına getirildiğini aslında bu iftiraları atanlar çok iyi bilmektedirler.
Bu şartlar altında örgütün kendini feshetmeye mecbur kalması aslında en tabi sonuçtur.
Bunu başaran Türkiye'de terörle mücadelede bu işi zirve noktaya ulaştıran Türk devletinin bizzat kendisidir ve onun başında bu mücadeleyi veren Cumhur İttifakı'dır.
Bu gerçekleri görmezden gelerek konuşmak, iftiraları savunmak siyasi ahlaksızlığın en çukur, en dip noktasıdır.
“CUMHUR İTTİFAKI TEYAKKUZDA”
Cumhur İttifakı olarak bu süreci bozmaya dönük her girişime karşı teyakkuzda olduğumuzu belirtmek istiyorum.
Fitnecilerin suyu bulandırmasına, nifak kazanını kaynatmasına Allah'ın izniyle müsaade etmeyeceğiz.
Tedbir ve temkini elden bırakmadan azim ve kararlılıkla bu hedefe yürüyeceğiz.
“HER VATANDAŞIMIZA GÖREV DÜŞÜYOR”
Bu noktada her bir vatandaşımıza da büyük görevlerin düştüğü kanaatindeyiz.,
Çünkü bu toprakların sahibi bu milletin her bir ferdidir.
Bu ülkenin her evladı kardeşlik hukukunu korumak, birliğine ve beraberliğine sahip çıkmak zorundadır.
“TÜRKİYE’NİN ELİ ÇOK DAHA GÜÇLÜ”
Bugün Türkiye'de önceki süreçlerde, önce yaşanan terörle mücadeleyi sonlandırmak için gösterilen çabalardan farklı olarak, bugün Türkiye'nin eli çok daha güçlüdür.
Hani bazı gazeteciler diyorlar ya, Sayın Devlet Bahçeli niye bunu 20 yıl önce yapmadı da bugün yaptı?
Kaybettiğimiz canlara yazık mı diyorlar ya, vaktinden önce çiçek açmaz.
Hepsi bir olgunlaşma, hepsi bir zaman ve bir zemin meselesidir.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ AVANTAJ SAĞLADI”
Bugün bu sürecin gündeme gelmesinde bizi güçlendiren bazı hususlar vardır:
Bu hususların başında, demin Sayın İsmail Faruk Aksu'nun ifade ettiği, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı güç ve avantajlar vardır.
İkincisi, gözden kaçırılan bir husus, Hain FETÖ terör örgütünün bugün devletin içerisinden tamamıyla söküp atılmış olmasının çok önemli etkisinin olduğunu gözden uzak tutmamak gerekiyor.
“15 TEMMUZ SONRASI PARADİGMA DEĞİŞTİ”
"Yine 15 Temmuz sonrasında Türkiye'nin terörle mücadele paradigmasını değiştirmiş olması terörü ülke toprakları içerisinde değil, sınırlarımızın ötesinde, bataklığı kurutacak şekilde yeni bir anlayışla terörle mücadele edilmesi, bugün bu sürecin bugünlerde yapılmasının ana sebeplerinden bir tanesidir."
“PKK ARTIK GENÇLERİ DAĞA ÇIKARAMIYOR”
"Yine PKK'nın artık üye toplayamaz hale gelmesi, dağlara gençlerimizi çıkartamaması, Diyarbakır annelerinin Diyarbakır'daki soylu direnişleri, yine lojistik ve mali bağlarının Türk devletinin gücü ve kapasitesi ve uluslararası ilişkileri sayesinde etkisiz hale gelmesi, bu sürecin bugün yapılmasında, bugün uygulanmasında ana etkenlerdendir.
Burada Suriye'de gerçekleşen devrimi ve yönetim değişikliğini de gözden uzak tutmamak gerekir."
“BAHÇELİ’NİN LİDERLİĞİ SÜRECİ AYRIŞTIRIYOR”
"Dün Esad rejimiyle birlikte her türlü imkanı o topraklarda bulanlar, bugün Suriye'de rahat adım atamaz hale gelmiş ve geleceklerdir.
Yine bunun altını önemli çizmek istiyorum, dünden farklı olarak bugün bu sürecin başında Sayın Genel Başkanımız, Liderimiz Devlet Bahçeli'nin varlığı ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin vatanını milletini seven, çok büyük aşkla bu millete bağlı olan mensuplarının bu işe destek olması, bu süreç açısından diğer bütün yaşananlara fark atacak nitelikte bu süreci ayrıştırmaktadır."
“TOPLUMUN YÜZDE 80’İ DESTEK VERİYOR”
"Bunlar sayesinde ne olmakta? Bunlar sayesinde toplumumuzun bugün yapılan araştırmalara göre yüzde 80'inin bu sürece destek verdiği görülmektedir.
Evet bazı tereddütler olabilir ama Allah'ın izniyle süreç, yaşanan gelişmeler bu tereddütleri milletimizin gözünden kaldıracaktır, aklından silecektir.
Bizler her zaman milletimizin tereddütlerini, sıkıntılarını gidermeye hazırız.
Bugün yaptığımız iş budur ve Allah'ın izniyle bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Yeter ki Türkiye tam bağımsız bir hale gelsin ve terör belasından bu memleket ilelebet kurtulsun."
“TÜRKİYE HUZURLU VE MUTLU GÜNLERE ULAŞACAK”
"Burada bu toplantıyı şereflendiren çok değerli dava arkadaşlarıma, değerli kıymetli sivil toplum örgütü temsilcilerimize, değerli basın mensuplarımıza teşekkür ediyorum.
Allah inşallah huzurlu, mutlu bir Türkiye ve Orta Doğu ve dünyayı bize nasip etsin diyorum.
Buna şu an çok ihtiyacımız var.
İnşallah Gazze'de akan kan durur, dünyada mazlumlar hak ettiği adaleti bulur diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sağ olun."