Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Erdem Ercan Başkanlığında Yönetim Kurulu Üyeleri ve Meclis Üyelerinin katılımıyla Erol Öztürk Hacıeyüpoğlu Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.
Meclisin bu ay ki konuğu Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, meclis toplantısında Sakarya'nın ihracat performansını değerlendiren bir sunum yaptı.
Gültepe'nin sunum ve soru-cevap oturumunun ardından meclis toplantısına geçildi.
Meclis toplantısında kürsüye gelen SATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Gün, orman yangınları, Mudurnu Çayı'ndaki kirlilik ve ekonomik sorunları ele alırken, orman yangınları sonrası yeniden ağaçlandırma için "Birlikte Yeşeririz” kampanyasını duyurdu.
Orman yangınlarına duyarlılık çağrısı
Cem Gün, konuşmasına son dönemde ülke genelinde ve Sakarya’da yaşanan orman yangınlarına değinerek başladı. Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde başlayıp İhsaniye ilçesi Sarıcaova köyüne sıçrayan yangında hayatını kaybeden 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsünü rahmetle anan Gün, “Ailelerine ve milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz. Etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ne yazık ki, ormanlarımızla birlikte doğamız, yaşam alanlarımız ve hepimizin ortak geleceği zarar görüyor. Bu acı tablo hepimizin içini yakıyor” dedi.
Yangınların yalnızca insan odaklı bir yaklaşımla ele alınamayacağını vurgulayan Gün, zarar gören hayvanlar, doğal yaşam alanları ve yılların emeğiyle büyüyen orman varlıklarının da bu felaketin bir parçası olduğunu belirtti. “Bütüncül bir sorumluluk anlayışıyla yaklaşmak zorundayız” diyen Gün, yangınlara müdahale eden ekiplere teşekkür ederek, fedakâr çalışmaları için şükranlarını sundu.
Yeniden ağaçlandırma çalışmaları
Orman yangınlarının ardından yeniden ağaçlandırma çalışmalarının önemine dikkat çeken Gün, yangına karşı daha dirençli geniş yapraklı ağaç türlerinin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Gün “Yanıcılığı yüksek iğne yapraklı türler yerine, nem tutma kapasitesi daha yüksek, yangına karşı daha dirençli geniş yapraklı ağaç türlerinin kullanılması, hem ekosistemin korunması hem de yangın riskinin azaltılması adına stratejik bir zorunluluktur" dedi.
Meşe, ıhlamur, kestane ve akçaağaç gibi yerli ve dayanıklı türlerin ekolojik uyum açısından daha elverişli olduğunu ifade eden Gün, SATSO’nun doku kültürü laboratuvarında bu tür ağaçların fide ve fidanlarını üretme kapasitesine sahip olduğunu belirtti. Gün, Tarım ve Orman Bakanlığı ile bu konuda iş birliğine hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
“Birlikte Yeşeririz, Birlikte İyileşiriz” kampanyası
SATSO’nun “Birlikte Yeşeririz, Birlikte İyileşiriz” sloganıyla yeni bir ağaçlandırma kampanyası başlattığını duyuran Gün, kampanya kapsamında Orman Genel Müdürlüğü aracılığıyla nakdi bağışlarla ağaçlandırma çalışmalarına destek olunacağını açıkladı. Bağışçıların hangi ilçedeki yangın alanı için bağış yapmak istediklerini belirtebileceğini vurgulayan Gün, “Bu anlamlı dayanışma sayesinde hem doğaya karşı görevimizi yerine getirmiş olacağız hem de yaralarımızı sarmaya gayret edeceğiz" dedi.
Kampanyaya SATSO Meclis Üyeleri adına da katkı sunulacağını belirten Gün, bağış miktarlarına ilişkin ilerleyen günlerde bilgi verileceğini ifade etti.
Ekonomik gündeme de değinen Gün, küresel gelişmelerin dış pazarda talebi daralttığını, yurt içinde ise ekonomik yavaşlamanın firmalar üzerinde ciddi baskılar oluşturduğunu belirtti. Artan hammadde, enerji, işçilik ve lojistik maliyetlerinin üretici ve tüccarın rekabet gücünü zayıflattığını ifade eden Gün, en büyük sorunun yüksek kredi faiz oranları nedeniyle işletmelerin finansmana erişimde yaşadığı güçlükler olduğunu vurgulayarak. “Bugün üretmek, istihdam sağlamak ve ticareti devam ettirmek isteyen kesim için uygun maliyetli kaynak bulmak neredeyse imkânsız hale gelmiştir” dedi.
TOBB öncülüğünde sağlanan Nefes Kredisi’nin değerli bir adım olduğunu ancak mevcut ihtiyaçların çok daha üzerinde bir kaynağa ve uzun vadeli çözümlere ihtiyaç duyulduğunu belirten Gün, “Üreticinin nefesi tükenirse, ekonominin direnci de zayıflar. İş dünyası olarak kısa vadeli çözümlerle yetinmek değil, daha öngörülebilir ve sürdürülebilir bir zeminde yol almayı önemsiyoruz” diye konuştu.
Enflasyon ve sanayi üretimi verileri
TÜİK’in Haziran ayı enflasyon verilerine değinen Gün, tüketici fiyatlarının %1,17 oranında arttığını, yıllık TÜFE’nin ise %35,05 seviyesine gerileyerek düşüş eğilimini sürdürdüğünü belirtti. Eğitim ve konut harcamalarındaki artışlara rağmen gıda fiyatlarındaki düşüşün enflasyonu aşağı çektiğini ifade eden Gün, üretici fiyat endeksindeki %2,46’lık artışın ise maliyet baskılarının devam edeceğine işaret ettiğini söyledi.
Sanayi üretim endeksinde Mayıs ayında yıllık bazda %3,1, ilk beş ayda ise %4,9 artış yaşandığını aktaran Gün, imalat sanayi kapasite kullanım oranının ise %74,2 seviyesinde gerçekleştiğini belirtti. Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranının da %74,1’e gerilediğini ekledi.
Yeni teşvik sistemi ve Sakarya’ya özel destekler
Yeni yatırım teşvik sisteminin 30 Mayıs’ta yürürlüğe girdiğini hatırlatan Gün, sistemin 2030 yılına kadar devam edeceğini ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sunmayı amaçladığını belirtti. Teşvik sisteminin teknoloji odaklı, yerel kalkınma odaklı ve sektörel önceliklere göre düzenlendiğini ifade eden Gün, Sakarya için desteklenecek öncelikli yatırım alanlarını şöyle sıraladı:
* Doğrusal hareket kızakları üretimi
* Endüstriyel otonom temizlik makinesi üretimi
* Gemiler ve yüzer araçlar için basınçlı hava ile çalışan sanitasyon sistemleri üretimi
* Meyve ve atıklarından katma değerli ürünler üretimi
Schengen vizesi ve dış ticaret verileri
İş dünyasının vize sorununa da değinen Gün, Schengen vizesi konusunda Avrupa Komisyonu’nun 15 Temmuz 2025’ten itibaren yürürlüğe giren kolaylaştırıcı düzenlemesini memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. İş insanlarının artık kademeli olarak 6 aylık, 1 yıllık, 3 yıllık ve 5 yıla kadar çok girişli vize alabileceğini belirten Gün, bu gelişmenin lojistik planlama, maliyet yönetimi ve iş temaslarının sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu vurguladı. Gün, red oranlarının düşürülmesine yönelik ek tedbirler alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Sakarya’nın dış ticaret verilerine ilişkin bilgi veren Gün, Haziran ayında ihracatın bir önceki aya göre %4,2, geçen yılın aynı ayına göre ise %0,8 düşüşle 487,6 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirtti. Yılın ilk beş ayındaki kümülatif ihracatın 2,5 milyar doları aştığını, 25 ana sektörün 17’sinde ihracat artışı yaşandığını ifade eden Gün, Avrupa ülkelerine ihracatta ciddi artışlar kaydedildiğini ve bunda RO-RO seferlerinin etkisinin büyük olduğunu vurguladı. Gün, TÜİK verilerine göre Mayıs döneminde Sakarya’nın ihracatının ithalatı karşılama oranının %143 olduğunu ve 500 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verildiğini aktardı.
İhracat yetkinlik analizi ve İSO 500 başarısı
SATSO’nun “İhracat Yetkinlik Analizi” uygulamasını başlattığını duyuran Gün, bu uygulamanın Globby dijital platformu üzerinden üyelerin ihracat kapasitelerini analiz etmeyi ve güçlendirmeyi amaçladığını belirtti. Ayrıca, İSO İkinci 500 listesinde Sakarya’dan 20 firmanın yer aldığını, İSO 1000’de toplam 59 Sakaryalı firma bulunduğunu ifade eden Gün, TİM’in Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı listesinde ise Sakarya’dan 33 firmanın yer aldığını ve bu sayının geçen yıla göre 5 arttığını vurguladı.
Mudurnu Çayı’ndaki kirlilik sorunu
Mudurnu Çayı’nda yaşanan kirliliğe de dikkat çeken Gün, tekstil atıklarının sorumsuzca bırakılmasıyla oluşan çevre kirliliğinin ekosistemi ve toplum sağlığını tehdit ettiğini belirtti.
Gün, "Mudurnu Çayımız maalesef kamuoyuna yansıyan görüntülerde sık sık siyah ve kırmızı renklerde akıyor.
Yakın zamanda Yönetim Kurulu Başkanımız A. Akgün Altuğ da sosyal medya hesabından bunu gündeme getirerek sürdürülebilir üretimin çevreye ve topluma saygı ile mümkün olacağının altını çizdi. Mudurnu Çayı’na sorumsuzca salınan tekstil atıkları sebebiyle ciddi anlamda bir kirlilik mevcut. Bu duyarsızlık, tüm ekosistemi ve toplum sağlığını ciddi biçimde tehdit etmektedir ve bu sorumsuzluğa karşı acilen harekete geçilmelidir. Sanayi gelişirken doğa ve insan hayatı yok olmamalı. Bu görüntüye neden olanların vicdan muhasebesi yapması gerekmektedir. Bu konu ile ilgili girişimlerimiz devam ediyor." diye konuştu.