Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adapazarı Meclis Üyesi Haluk Akbay, ikinci yüzyıla girerken Adapazarı’nda deprem gerçeğine dikkat çekti. Adapazarı’nın depreme hazır olmadığını ileri süren Akbay, “belediye başkan adaylarının öncelikli projeleri kentsel dönüşüm ve deprem olmalı” dedi.
Akbay'ın konuşmasının tamamı şu şekilde;
"Adapazarı ilçemiz Sakarya’nın nüfus bakımından en büyük ilçesidir. 281.489 kişinin 326 km2 yaşayan km2 ye 863 kişi düşen ve ilçe nüfusunun altında 19 il bulunan Marmara Bölgesi’nin tarım, sanayi ve turizm ile stratejik yeri itibarı çok önemli bir yerleşim alanıdır. Tarihi geçmişinde 1943, 1957, 1967 ve 17 Ağustos 1999 depremlerini yaşamış tekrar ayağa kalkmış bir konumdadır. Ne yazık ki geçen 24 yılda sadece kamu yönetimi olan belediyeler önlem olarak kağıt üzerinde çalışmalar yapmışlardır. İcraat olarak kenti depreme hazırlamak adına bir icraat yapılmamıştır. Bu anlayışla il ve ilçe belediye başkanları yönetim sürelerini tamamlamıştır.
Adapazarı Belediye Başkanlığı var olan seçim bildirgesindeki meydan projesi ve yeni hizmet bina projesini birleştirerek topluma ada meydan kentsel dönüşüm olarak sunmaktadır. O zaman şu soru sorulur; kentsel dönüşüme neden deprem olan yerlerde halkın yaşamının geçtiği mahallelerden başlanmadı? Belediyede kentsel dönüşüm müdürlüğü kurarak 2023 yılında 2 milyon 650 bin TL ayrılmış, aynı bütçede de 50 milyon TL mahallemi güzelleştiriyorum projesine ayrılmıştır. Yine 2024 yılı bütçesinde de 3 milyon 700 bin TL ayrılmış aynı bütçede de 30 milyon TL mahallemi güzelleştiriyorum projesine ayrılmıştır. Ancak Sayın Başkan bu rakamlar ortada dururken ikinci defa meclis üyesinin düzelttiğini ifade ederek meclis üyesinin ikazlarını göz ardı ederek kendisini savunmaya çalışıyor. Çok iyi anlıyoruz çünkü 2024 yerel seçimleri gelmektedir. Başkanın, kentsel dönüşüm projesinin bugünkü ekonomik yapıda halkın yoksullaştığı fakirleştiği bir ortamda vizyonu olmadığı için başarılı olamayacağını görüyoruz. Borçlanma ile hizmet yapmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama Adapazarı Belediyesi’nin kayıtlarında var olan arsa ve arazilerin alt yapılarının yapılarak arsa üreterek hem belediyeye gelir sağlanacağını hem de depremde mağdur olanların kooperatif kurdurarak kentsel dönüşümü hızlandırmış olur.
İkinci yüzyıla girerken kentin birinci sorunu olan deprem ile ilgili projelerini il ve ilçe belediye başkan adaylarının net olarak halka sunmaları gerekmektedir. Belediyelerimiz müdürlüklerine bağlı yapı ve zemin inceleme bölümü ihdas edilmelidir. İlçemiz için öncelikle riskli alan ve riskli yapılar tespit edilmelidir. Hasarlı binalar güçlendirilmelidir. Zemin ile bina frekansı yakın olmalı bunlar tespit edilmelidir. İmar barışından faydalanmış olan yapılar öncelikle incelenmeli ve gereği yapılmalıdır. Sakarya üniversitesi AFAD ile acilen protokol imzalamalıdır. Binaların mevcut durumları bina kimlik sistemlerine aktarılmalıdır. Belediyeler tarafından deprem bölgesi dışında olan ilk müdahale edebileceklerle ilçe ile kardeşlik bağları kurulmalıdır. Bize yakın olan Zonguldak maden ocaklarında olanlarla acilen görüşmeler yapılarak ekipler kurulmalıdır. AFAD ile ortaklaşa olarak 84 mahallemizde ilk acil kurtarma çalışmaları için gerekli olan alet edevat ile jeneratörleri kapsayan konteynerlar hazırlanmalıdır. Gönüllü arama-kurtarma personeli sayısını ağırlıklı olarak belediyemiz sayesinde AFAD tarafından eğitilmesi sağlanmalıdır.
Unutmayalım ki depreme hazırlanmak için harcayacağımız ekonomik maliyet depremden sonra harcayacağımızın dörtte biridir. Yeni nesil belediyecilik bugüne kadar alışıla geldiğimiz asfalt döken, çöp toplayan, sokak ve mahallemi güzelleştirme, spor sahaları etkinlikleri artık yeterli değildir. Yeni nesil belediyecilik yaptığı işi özenle yapan, herkesin hakkına saygıyla yaklaşan, sorumluluklarını bilen, kibirden arınmış güler yüzlü yepyeni bir yönetim anlayışıdır. Belediye başkan adayları, ikinci yüzyılda Adapazarı’nın bilinen sorunlarını çözmeye yönelik ayağı yere basan projelerle halkın huzuruna çıkmalılar. Artık gündemden bu sorunlar düşürülüp; huzurlu kentte yaşamak için halkçı bir belediyecilik anlayışına kavuşmalıdır."