Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen Şehit Yakınları, Gazi ve Gazi Yakınlarımızın Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Kura Töreninde konuştu.Konuşmasına konukları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sözlerimin hemen başında, bir kere daha tüm kalbimle, tüm hücrelerimle vatanı için, milleti için, bayrağı için toprağa düşmüş tüm şehitlerimizi, sizin yiğit evlatlarınızı ve yakınlarınızı rahmetle yad ediyorum. Cenab-ı Allah asil ruhlarını şad, mekanlarını cennet, makamlarını inşallah âli eylesin, diyorum.Yarın önemli bir günü, Gaziler Günü’nü idrak edeceğiz. Buradaki kardeşlerimizin nezdinde tüm gazilerimizin "Gaziler Günü’nü" şahsım ve milletim adına şimdiden tebrik ediyorum. Bu vesileyle mukaddes değerlerimiz uğruna kanlarını akıtan, böylece gazilikle müşerref olan kahramanlara Rabbim’den uzun ve hayırlı ömürler niyaz ediyor, ahirete irtihal etmiş olanlara rahmet diliyorum" dedi.

Şehitlerin yüksek mertebelere sahip olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan," Müslümanlar olarak, Yüce Allah’ın şu ilahi müjdesine ve ikazına yürekten inanıyoruz: Rabbimiz, hayat rehberimiz olan Kur’an’da şüheda için şöyle buyuruyor: "Onlara ölüler demeyin, onlar diridirler ama siz bunun şuurunda değilsiniz." Evet, biz, tam manasıyla idrakinde olamasak dahi şehitlerimiz "diridir"; ve "Rabbimiz katında" inşallah rızıklandırılmaktadır. Şehitlerimizin manevi gölgeleri asırlardır olduğu gibi bugün de bize refakat ediyor; inşallah kıyamete kadar üzerimizden hiç eksik olmayacak" açıklamasını yaptı.

Şehitlere olan şükran borcunun ne yapılırsa yapılsın layıkıyla ödenemeyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her zaman söylüyorum, bugün bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Şehadet şerbeti içerek mertebelerin en yükseğine erişmiş kahramanlara, ne yaparsak yapalım, şükran borcumuzu layıkıyla ödeyemeyiz. Aynı şekilde gazilik payesini kuşanarak, bu aziz milletin katında en büyük rütbelerden birine nail olmuş gazilerimize de minnettarlığımızı hakkıyla ifa ve ifade edemeyiz. Çünkü bu vatan ve bu topraklar, bize aziz şehitlerimizin emanetidir. Şehitlerimizin anne-babaları, kardeşleri, eş ve çocukları da, devlet-millet olarak sahip çıkmamız gereken birer emanettir. Tıpkı ülkemiz, devletimiz, bayrağımız ve bağımsızlığımız gibi sizler de aziz şehitlerimizin emanetleri olarak bizim için çok ama çok kıymetlisiniz" açıklamasını yaptı.

"Bizler şehidini kalbinin en mutena köşesine yerleştirmiş, gazilerini baş tacı etmiş, şehit ve gazi yakınlarını daima bağrına basmış bir milletiz; böyle bir hükümetiz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm imkanlarımızla, şehitler tepesini boş bırakmayan o yüce ruhlara layık olma çabasındayız. Gaziler Günü vesilesiyle tertiplediğimiz kura törenimiz, bunun en somut nişanesidir. Birazdan çekeceğimiz kurayla 630 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın atamalarını gerçekleştireceğiz. Şüphesiz ateş düştüğü yeri yakar; ve çoğu zaman kelimeler bu yangını söndürmekte kifayetsiz kalır. Yine biliyorum ki; evladını, kardeşini, hayat arkadaşını, anne-babasını toprağa vermiş mahzun ve mahcup bir gönlün içinde kopan fırtınaları dindirecek, duadan başka, hiçbir söz ve eylem yoktur. Ama buna rağmen, bugünkü törenle bir nebze de olsa sizlere olan minnet, vefa, şükran borcumuzu yerine getirebilmenin memnuniyeti içerisindeyiz. Birazdan çekilecek kuralarla görev yerleri belli olacak her bir kardeşime şimdiden kamu hizmetlerinde hayırlı ve başarılı vazifeler diliyorum" diye konuştu.

Bugünkü atamayla birlikte, 51 bin 947 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamuda istihdam edildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman şehit yakınları ve gazi ve gazi yakınlarının yanlarında olacaklarını belirtti. Erdoğan," "Şehitlerimizin muazzez hatırasını, gazilerimizin gönlünü incitecek en ufak bir söze, beyana, tavra, fiile zerre miskal tahammülümüz yoktur. Bu konudaki kararlılık ve hassasiyetimizden hiçbirinizin şüphesi olmasın.Devletimizin şefkat eli daima sizin üzerinizde olmaya devam edecek. Derdinizi derdimiz, sevincinizi sevincimiz, sıkıntınızı sıkıntımız olarak görmeyi ve bunların çözümü için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Allah’ın izniyle ne bu aziz milletin, ne de sizin başınız öne eğilmeyecek. Her daim sizin yanınızda olmaya, sizlere kol-kanat germeye inşallah devam edeceğiz. Bütün bunları sizleri teskin etmek için söylemiyorum. 23 yıldır ortaya koyduğumuz samimi gayretlerin bir neticesi olarak bunları açık yüreklilikle ifade ediyorum" değerlendirmesini yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemiyle birlikte 31 yıldır bilfiil siyasetin içinde olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," Bu süreçte çok ağır bedeller ödedik, çok zorlu günlerden, çok çetin imtihanlardan geçtik. Ama, Rabbime sonsuz hamdolsun, ne size olan ahdimize, ne de şehit ve gazilerimizin emanetlerine gölge düşürmedik. Her karışı şehit ve gazilerimizin kanlarıyla sulanan bu vatanı muhafaza ve müdafaa etmek için ne gerekiyorsa yaptık. Terörün her türlüsüyle en etkin şekilde mücadele ettik. Kader ortaklığımıza, yol arkadaşlığımıza, kan kardeşliğimize, millî birlik ve dayanışma ruhumuza pusu kuranların planlarını hep birlikte yırtıp attık. Bütün ihanet odaklarına rağmen, içeriden ve dışarıdan gelen envaı çeşit saldırıya rağmen vatanımıza namahrem ellerin değmesine izin vermedik. Şunu hiç kimse unutmasınŞahitlerimizin kabirleri, emperyalistlerin taşeronluğunu üstlenen ihanet ve işgal odaklarına karşı kazılmış birer siperdir. O siperler hiçbir zaman aşılmadı ve aşılmayacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşanan Soykırıma en güçlü sesin Türk Milletinden ve Türkiye Cumhuriyeti’nden çıktığını kaydetti.

Erdoğan,"Milletçe, zor bir coğrafyada ve zor bir zaman diliminde yaşıyoruz. Bin yıldır ateşle imtihan olduğumuz bu topraklarda, bugün de özgürce, onurlu ve başı dik bir şekilde var olma mücadelesi veriyoruz. Filistin başta olmak üzere, mazlumların feryatlarının, bomba ve kurşun seslerinin arasında kaybolduğu ağır imtihan günlerinden geçiyoruz. Başında "Gazze Kasabı" Netanyahu’nun bulunduğu katliam şebekesi, her gün bir ülkeye saldırarak, zalimlikte ve barbarlıkta sınır tanımıyor. 23 aydır tüm insanlığın gözleri önünde gerçekleştirilen bu soykırıma, en güçlü tepki; yine Türk Milleti’nden ve Türkiye Cumhuriyeti’nden yükseliyor. Öte yandan Türkiye’nin, mazlumlara umut aşılayan bu vicdanlı duruşunun, zalimleri ve destekçilerini rahatsız ettiğini, hepimiz çok net görebiliyoruz. Dikkat ederseniz, artık bunu gizleme gereği duymuyorlar. Kimi zaman medya ve sosyal medyadaki tetikçileri aracılığıyla Kimi zaman siyasetçi kılıklı aparatları vasıtasıylaKimi zaman uğruna can vereceğimiz mukaddesatımıza dil uzatarakKimi zaman da tam 27 yıldır dinmeyen kuyruk acısının öfkesiyle niyetlerini, rahatsızlıklarını, hazımsızlıklarını açığa vuruyorlar" ifadelerini kullandı.

"Kıyamete kadar da yine burada olacağız"

Türkiye’nin devlet geleneğinin 2 bin yıl öncesine dayandığını bir kez daha hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü;

"Biz, tarih sahnesine yeni çıkmış nevzuhur bir devlet değiliz. Tam tersine, Türkiye Cumhuriyeti olarak, hafıza kartında 2 bin yıldan fazla tecrübesi, birikimi ve müktesebatı olan köklü bir devletiz. Cumhurbaşkanlığı forsumuzdaki her bir yıldız, işte bu kadim geleneğin birer sembolüdür. Şimdi birileri çıkıyor, güya bize laf atıyor; tarih dersi vermeye çalışıyor. Oysa biz, bize sataşanların daha iki-üç nesil önce geldiği topraklarda yüzyıllar boyunca hüküm sürdük, tüm cihana nizam verdik, adaletin kılıcı olduk. Şair diyor ya .... "Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz, Gelmişiz dünyaya millet milliyet nedir öğretmişiz" Biz böyle bir milletiz, sıradan değil. Bayrağımızın dalgalandığı her yere sadece huzuru ve barışı götürdük. Her zaman söylüyorum; biz bu coğrafyada ne misafiriz, ne de işgalciyiz. Unutmayın, biz bu coğrafyada ev sahibiyiz. Bin yıldır buradayız; inşallah "ilâ yevmi’l kıyâme", yani kıyamete kadar da yine burada olacağız."

"Kimin ne yapmaya çalıştığının tabii ki farkındayız"

Kılıçaslan: "İl Başkanı birkaç gün içinde belli olacak"
Kılıçaslan: "İl Başkanı birkaç gün içinde belli olacak"
İçeriği Görüntüle

"Kimin ne yapmaya çalıştığının tabii ki farkındayız. Senaryoyu da, senaristi de gayet iyi biliyoruz. Bölgemizi istikrarsızlığa hapsetmeye yönelik planlar inşallah tutmayacak. Emperyalist ve Siyonist kan dökücüler, sinsi emellerine ulaşamayacak." diyen Erdoğan," Allah’ın izniyle her türlü oyunu bozacak, her türlü senaryoyu yırtıp atacak kudrete, kuvvete, kapasiteye ve elbette basiret ve ferasete sahibiz.Tahriklere kapılmadan, sağduyu ve serinkanlılık içinde, dikkatli ve kararlı bir şekilde kutlu yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. 86 milyon olarak ebedi kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize sıkı sıkıya sarılarak, oyunları bir kez daha bozacağız. Bizi etnik köken, mezhep ve hayat tarzı üzerinden bölmeye çalışanlara inat; birbirimize tutunacağız, birbirimize sarılacağız, birbirimize güveneceğiz; birbirimizle hoşgörü ve empatinin diliyle konuşacağız. Biz unutmayın Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Arabıyla, Çerkeziyle bir olacağız, iri olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız" dedi.

"Bu süreci alnımızın akıyla, şehit ve gazilerimizin emanetine en ufak bir leke bulaştırmadan inşallah başarıyla taçlandıracağız"

Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan," Ümitli, sabırlı, sağlam ve samimi adımlarla ilerlediğimiz Terörsüz Türkiye hedefine, inşallah, beraberce vasıl olacağız. Sizlerin de desteği ve hayır duasıyla, bu süreci alnımızın akıyla, şehit ve gazilerimizin emanetine en ufak bir leke bulaştırmadan inşallah başarıyla taçlandıracağız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak yeni bir kardeşlik destanını, yeni bir başarı hikayesini hep birlikte yazacağız. Buna hazır mıyız? Bunu yapmaya var mıyız? İşte o zaman şehitlerimiz de bize ebedi alemden dualarını yansıtacaktr. Malum şehitlerimiz sevgililer sevgilisi Peygamberimize ve peygamberlere en yakın makamdalar. Rabbim bizlere de bu makamı nasip eylesin. Şehitlerimize ve gazilerimize milletçe şükranlarımızı tekraren ifade ediyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla atama kurasını başlattı. Erdoğan, sahneye gelen çocuklarla sohbet ederek onlara harçlık verdi. Daha sonra ataması yapılan isimleri sahneye davet eden Cumhurbaşkanı, yeni görevlerine başlayacak personeli tebrik etti.

Bakan Göktaş’tan anlamlı hediye

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a özel bir hediye takdiminde bulundu. Hediye olarak sunulan eser, 4 Kasım 2016’da El Bab’da şehit düşen Alper Kocaman’ın eşi Azize Kocaman tarafından katı’ sanatıyla hazırlandı. Eserde Kâfirun, Nas, Felak ve İhlas sureleri yer alıyor. Harflerin ağaç formunda işlendiği kompozisyon, ilahi kelamın kökleşen ve hayatı kuşatan yönünü sembolik biçimde yansıtıyor.