Geçen 14 Temmuz günü Sakarya medyasını eleştirdik. Hesapta çok cesur olan Sakarya medyasını eleştirirken de Serdivan’da yapılan Cadde 54’den örnekler verdik. Aynı gün Raif Ugan bize cevap verdi. İşte bu cevapla ilgili dün yazmaya başladık. Dünkü kısmı kaçıranlar “buradan okuyabilir” dedikten sonra şimdi yazının 2’inci kısmıyla devam edelim…

*

Bizim köşe yazımız üzerine ünlü reklam sihirbazı Raif Ugan “Cadde 54 ve temcit pilavı” başlığıyla hesapta bize had bildirmeye kalktı. Yazdığı yazının özeti “Cadde 54 bitti. Siz halen ne anlatıyorsunuz” idi…

*

Raif Ugan şöyle yazdı…

Hasan 22 yaşında.
Uzunca süredir iş aradı.
Pandemi de eklenince iş bulması kolay olmadı.
Ayşe 26 yaşında.
Bir mağazada çalışıyordu.
İşler bozulunca o da işini kaybetti.
Haftalarca iş aradılar.
İnternet'ten, gazetelerden, konu komşudan.
Örnekler çoğalır.
Sonra bir ilan gördüler.
Cadde 54 eleman arıyordu.
Başvurdular ve kabul edildiler.
Ayşe ve Hasan gibi yüzlerce genç şimdi Cadde 54'den evine ekmek götürüyor.
Kimi kafe de, kimi mağazada, kimi güvenlik görevlisi, kimi teknik eleman.

*

Şimdi burada bir duralım…
Ne diyor bu reklam sihirbazı!
Hasan iş aradı, Ayşe iş aradı, sonunda Cadde 54’te iş buldular…
Cadde 54 insanlara iş kapısı oldu…
İyi de biz zaten “Sakarya’da neden Cadde 54 açıldı! Ne gereği vardı” demiyoruz ki…
Bizim böyle bir düşüncemiz yok ki…

*

Biz ne diyoruz!
Daha dün yazdık…
İki katlı dediler altı katlı yaptılar…
Butik AVM dediler AVM’nin devini yaptılar…
Sade ve ferah dediler, koca koca binalar diktiler…
İçinden araç geçecek dediler, bisiklet yolu bile yapmadılar…
Doğa dostu dediler, beton yığını diktiler…
Yeşil dediler, Serdivan Stadyumu’nu ve çocuk parkını katlettiler…
Zemine girmek masrafla olduğu için bir kat indiler, ana caddeyi otoparka çevirdiler…
Serdivan’ın kalbine yakışır dediler, Serdivan'ın kalbine hançerle girdiler…
Bizim dediğimiz bu…

*

Cadde 54 elbette açılsın…
İnsanlar ekmek parası kazansın…
Bunda bir sorun yok…
Ama bize göre yeri yanlış…
Serdivan’da yer mi kalmadı!
Neden Serdivan Stadyumu’nun üzerine bu binaları diktiniz!
Neden büyük rüzgarla açtığınız çocuk bahçesi üzerini beton yığını yaptınız!
Sakarya deprem kuşağı olduğuna göre neden böylesine önemli bir alanı ‘Afet Toplanma Yeri’ yapmadınız!
Böylesine güzel bir alan neden Millet Bahçesi olmadı!

*
Ayrıca…
Hani iki katlı olacaktı!
Hani butik tarzı alışveriş merkezi olacaktı!
Hani içinden araçlar geçecekti!
Hani ferahtı…
Hani insanlar burada eski ile yeni mimariyi bulacaktı…
Serdivan Belediye Başkanı Yusuf Alemdar 2015 yılında bu projeyi böyle tanıtmadı mı!
İş bitti ama bunların hiç biri olmadı!
Bizim dediğimiz bu…
Bunun dışında mı!
Biz de biliyoruz bu saatten sonra boşuna nefes tükettiğimizi…
Biz de biliyoruz bunları yazdıkça bize düşman kesilenlerin sayısının arttığını…

*

Ayrıca…
AVM yanına AVM mi olur!
Serdivan AVM için girişimci 50 milyon dolar harcasın…
Sen gel yanına bir AVM daha yaptır…
Bu etik mi!
Soruyorum!
Elinizi vicdanınıza koyun…
50 milyon dolar harcayacaksın…
Yanına bir AVM daha yaptıracaklar…

*

Daha önce de yazdım…
Bakkal dükkanı mı bu!
Çiğ köfteci mi!
Bu ülkede, iki gazete bayi arasındaki mesafeye göre izin veriliyor…
Bu ülkede, Fast Bood firmaları iki şubenin arasındaki mesafeye göre izin veriyor.
Daha sayayım mı!
Hal böyle iken AVM yanına AVM yaptırmak ne demek!
Bunun bir anlamı var mı!
Bunun bir mantığı var mı!

*

Ayrıca…
Stadyum yaa…
Yeşil…
Pırıl pırıl…
Stadyum yıkıp da AVM yapmak ne demek!
Devasa Çocuk Bahçesi yıkıp da AVM yapmak ne demek!
Cumhurbaşkanı bu kentte yeşili korurken, siz beton yığını mı yapıyorsunuz!
Yalan mı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haziran 2018’de seçim öncesi geldi…
Adapazarı Atatürk Stadyumu arazisi üzerinde helikopterle bir tur attı…
Sonra 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na geldi…
Kendisini dinleyen binlerce Sakaryalıya “Adapazarı Atatürk Stadyumu’nu Millet Bahçesi yapacağız” müjdesini verdi…

*

Sonra ne oldu!
Sivil Toplum Kuruluşları’nın aylar süren onca itirazına rağmen iş insanı Haşim Gürdamar’a satılan bu arazi apar topar geri alındı…
Stadyum arazisinde inşaat başladı ve o araziye Millet bahçesi yapıldı…
Cumhurbaşkanı kente yeşil alan kazandırmak için bunu yapıyor…
Siz, ilçenin kalbindeki yeşil alanı beton yığını yapıyorsunuz…
Bir de bunu geçen 2 Temmuz günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a toplu açılış töreninde açtırıyorsunuz…

*

Peki ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yazdıklarımdan haberi var mı!
Soruyorum…
Serdivan’ın tam kalbindeki yeşil alan üzerine, Serdivan Stadyumu üzerine, devasa yeşil alan üzerine 6 katlı binaların inşa edildiğini biliyor mu!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görmediği, bilmediği, toplu açılış töreniyle kurdelesini kestiği bu binaların nereye yapıldığını biliyor mu!
Soruyorum…
Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat kendi elleriyle açtığını projenin başlangıcı ile sonunu biliyor mu!
MHP’lilerin bu projeyi mahkemeye taşıdığını biliyor mu!

*

Ayrıca…
Hani Cumhurbaşkanı yatay mimari diyordu!
Hani yatay mimari de Sakarya’yı örnek gösteriyordu…
Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteklediği yatay mimari!
2015 yılındaki 2 katlı proje gitti, 2021 yılında 6 katlı geldi…
Cadde 54 böyle açıldı…
Yoksa burası özel statü mü! 
Yoksa Cumhurbaşkanı bunları zaten biliyor muydu!

*

İşte bizim eleştirdiğimiz bunlar…
Bizim sorularımız bunlar…
Bunun dışında mı!
Cadde 54’e karşı değiliz…
İnsanların iş bulmasına hiç karşı değiliz…
Sakarya’nın ekonomik girdisinin artmasına zaten karşı değiliz..

*

Ama biz Raif Ugan gibilerin ortalıkta gezinmesine karşıyız…
Cik cik bütün bunları bilir ama işine gelmez…
Bunları yazmaz…
Bilir ki…
Çok iyi bilir ki…
Böyle yazarsa nah reklam alır…
O Cadde 54’ten almış reklamı…
Biz de Cadde 54’ü eleştirince “yönetime karşı şeklimiz olsun” diye rüzgar yapmaya kalkıyor…

*

Hasan, Ayşe, pandemi, işsizlik, içine biraz da ekmek koy…
Türk halkı sever bu muhabbetleri…
Alsana mis gibi köşe yazısı…
Şiiiiiiiii…
Cik cik…
Seninle bu köşede daha saatlerce dans edeceğiz…
Öyle zenginlere şirin gözükmek için kamu vicdanıyla alay ediyorsun yaaa…
İki reklam kopartmak için bu kentin değerlerini hiçe sayıyorsun yaaa…
Öyle iki satır bir şeyler yazıp reklam aldığın zenginlere bir şeyler yaptığını inandırıyorsun yaa…
Bir de bunların üstüne bana rüzgar yapmaya kalkıyorsun yaaa…
Görecen sen rüzgarı…

*
Devam edecek…