Sevgili okurlarım; Manisa’da Yakın Zamanda Yaşanmış Bir Gerçek Hayat Hikâyesi:

Merkez çarşıda bir deli vardı hani olur ya her şehirde öyle zararsız deli dediğimiz meczup dediğimiz insanlar.

Hani bazılarımızın hor ve hakir görmek hatasına düştüğümüz insanlar.

Adı Halil idi bu delinin.

Manisa’nın delisi iki günde bir çarşı esnafını tek tek dolaşır para isterdi.

Vermez ise ısrarla bekler konuşması olmadığından para vermeyince sinirlenir.

Ve pa pa pa paaaa diye bağırırdı.

Esnaf biraz eğlenir her defasında para verirdi.

Bu iş iki gün de bir tekrar ederdi.

Bir esnafın kafasına takılır.

İyi güzel de Halil para topluyor tamam toplasına da hiç harcamıyor ki.

Yiyeceğini, içeceğini esnaf veriyordu zaten.

Ama bu para işi takıldı kafaya.

Yine para topladığı bir gün çırağını ardından yolladı esnaflar.

Gizlice takip etti çırak Halil’i.

Halil Manisa’nın bir ucundan diğer ucuna gitti eski yoksul bir mahalleye girdi.

Bir eski evin önünde durdu.

Etrafı kontrol ettikten sonra para torbasını eski evin bahçe duvarından içeri attı ve koşarak kaçtı.

Çırak olanı biteni geldi ustasına anlattı.

Esnaf toplandı, çırak ile birlikte o eski eve vardılar.

Kapı çalındı içerden yaşlı beli iki büklüm bir nine çıktı.

Hal hatırdan sonra nineye sordular.

Nine nasılsın, ne yer ne içersin, nasıl geçinirsin.

Nine önceleri çalışırdım ama yaşlandım, kimim kimsem yok, bir aylığım maaşım yok.

Yalnız iki gün de bir bahçemde bir torba içinde para bulurum, bu yıllardır bu şekilde devam ediyor.

Rabbimin nimeti bu şükürler olsun.

Esnaf olayı anlamıştı ve Halil’in deli değil de veli olduğunu öğrenmiş oldular böylece.

Demek deli sandıkları Halil parayı kim için topluyormuş.

Bu olaydan sonra esnafın Halil’e bakışı değişti.

Kimse ona saygısızlık yapmıyordu.

Hemen görünce peşin hüküm vermemek lazım.

Kim nedir bilemeyiz.

Kalplerde olanı da, saklı olanı,aşikar olanı sadece ve sadece Allah bilir…