Yaklaşık 2 milyon 700 bin adayın katılacağı YKS sayılı günler kaldı. YKS’nin bilgi hazırlığı ile birlikte aynı zamanda psikolojik performans yönetimi ile tamamlanması gereken bir sınav olduğunu söyleyen Uğur Okulları PDR ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin “Sınav bilginin belirli bilişsel yeterliliklerle hatırlanmasını, yorumlanmasını, analiz ve sentez yapılmasını uygulanarak değerlendirme yapılmasını gerekli kılıyor. Soruları yanıtlarken adaylar bu yeterliklerin yanında bir de sınav anında dikkatli olmak, konsantrasyonu sınav boyunca sürdürmek ve bilgi birikimini sınava yansıtmak durumunda” dedi. “Dikkat edilmediğinde en basit soruda hata yapılabilir” Sınav anında adayların sıklıkla hatalı yanıta yönelmelerine ve sınav performansını düşürmelerine neden olabilecek unsurlar olduğunu belirten Sezgin, “İlk okuma sırasında soruyu çok kolay olarak algılayıp önemli sözcükleri gözden kaçırmayın. Dikkat edilmediğinde en basit konunun en basit sorusunda da hata yapılabilir. ‘Süreyi etkili kullanayım’ derken acelecilikle okumada atlamalar yapmayın. Zihninizdeki eski soru kalıpları kafa karışıklığına neden olabilir. İşlem hatalarına dikkat edin. Çoğu zaman adaylar çözemediği soruya geri döndüğünde eski yaptığı işlem üzerinden soruyu çözüp, yaptığı hatayı göremiyor. Sorunun ve seçeneklerin tamamını okumadan karar vermeyin. Gafik yorumlama sorularında sıklıkla hata yapılabiliyor. Özellikle bu becerinin kısa sürede devreye girmesi sıkıntı olabilmekte. Grafikleri doğru okumaya dikkat edin. Ciddi yorum yapılması gereken sorularda yüzeysel bilgi ile karar vermek yapılan önemli hatalardan. Çok katmanlı bilgi içeren sorularda dikkatli olun. Sorunun sonundaki “değildir, olamaz, yanlıştır” v.b. olumsuz ve altı çizili ifadeleri gözden kaçırmayın. Cevap anahtarına kodlama yaparken dikkatli olun. Bu noktada yapacağınız bir hata doğru yaptığınız bir sorunun yanlış olmasına neden olur. Kişisel yorum katarak sorunun çerçevesi dışına çıkmayın. “Sınavı ölüm-kalım savaşı olarak görmemelisiniz” YKS öncesinde adayların fiziksel ve ruhsal olarak da sınava hazır olmalarının önemine dikkat çeken Sezgin sözlerini şöyle sürdürdü: “Sınavı ölüm-kalım savaşı olarak görmemelisiniz. Sınavı kazanamamayı her şeyin sonu olarak düşünmeyin. Herkesin zaman zaman başarısız olabileceğini bilmeli ve kabullenmelisiniz. Başarısızlığınızın, çevrenizdekilerin sevgi ve güven duygularını azaltacağı kaygısına kapılmayın. Geçmişteki başarısızlıkları unutun. Gelecek hakkında olumsuz düşünmeyiniz, başarılı olabileceğinize inanın. Bedensel ve duygusal yönden yorgunluk hissettiğiniz an değişik davranışlara yönelerek mutlaka dinlenmelisiniz. Kendinizi başkaları ile karşılaştırarak ümitsizliğe düşmeyin. Ayrıca yemek ve uyku düzeninize de dikkat etmelisiniz. Akşam yemeğinde sağlığınızı bozma tehlikesi olan yiyeceklerden uzak durun. Sınav sabahında ise midenizi yormayacak, stres ve gerginliğinizi azaltacak besinleri tüketmeye çalışın.”