Duygusal yeme olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen aşırı yeme eğilimini anlatan bir yeme problemidir. Duygusal yeme davranışı yalnızlık, depresyon, anksiyete gibi duygu değişimlerine karşılık olarak genellikle normalden daha fazla yemek yemeye neden olan psikolojik yeme çeşidi olarak da tanımlanmıştır. Duygularımızın, iştah ve besin alımı üzerinde %30-48 oranında artma veya azalmaya sebep olduğu belirtilmektedir.

Duygusal Yeme İzin Risk Grupları 

Çocuk Ve Ergenler
Çocuklar ve ergenlerde kontrolsüz aşırı yemenin, aşırı kilolu çocuklar ve ergenler arasında giderek yayıldığı görülmektedir.  Obez çocuklarda ve ergenlerde anksiyete ve depresyon ile kontrol kaybı arasında anlamlı ilişki bulunmuştur.  Duygusal yemenin erken tespiti, kilo kontrolünün ve çarpık yeme bozukluklarının önlenmesi ve tedavisi için önemlidir.

Yemek sırasında duygusal yeme ve kontrol kaybının taranması önemlidir, böylece tedavinin hastalara uygun başa çıkma stratejilerini öğretmek üzere uyarlanabileceği düşünülebilir.
 Yapılan bir çalışmada genel ebeveynlik ile duygusal yeme arasındaki ilişki incelenmiş ve ebeveynlik ve aile etkileşiminin duygusal yeme üzerinde önemli etkiye sahip olabileceği bildirilmiştir.

Obezite
Psikosomatik teori duygusal yemek yemenin obezitenin etiyolojinde etkin rol oynadığını
göstermektedir. Obez kişiler önceden öğrenilmiş deneyimler nedeniyle duygusal stresi
azaltmak için besinleri kullanarak açlığı azaltma ya da baskılama eğilimi göstermektedir.
Laitinen ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada stres ile ilişkili olarak yemek yemenin vücut ağırlığında artışa neden olduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte bazı çalışmalarda da sağlıklı ve normal vücut ağırlığına sahip bireylerin de negatif duyguları yemek yiyerek düzenledikleri bulunmuştur.

Duygusal Yeme İle İlişkili Faktörler 

Stres
Günümüzde yapılan birçok araştırma, stresin sağlığı direkt psikolojik süreçlerin ötesinde
etkilediğini, aynı zamanda yiyecek seçimi ve alımı gibi sağlık davranışlarındaki değişiklikleri de beraberinde getirdiğini göstermektedir. Araştırmalar stres sırasında tatlıların ve çikolataların tüm gruplar tarafından daha fazla yendiğini göstermektedir. Stres altındayken tüketilen; meyve, sebze, et ve balık miktarı değişmemiş ya da normal zamanlarda tüketildiğinden daha az tüketilmiştir.

Depresyon
Depresyon ile duygusal yeme davranışları arasındaki ilişki, birçok araştırmanın konusunu
oluşturmaktadır. Araştırmaya göre, yüksek depresif belirtiler duygusal yeme davranışları ile ilişkilidir. Bu durumdaki kişilerin enerji yoğunluğu daha yüksek besinler Tükettiği 40 ve beden kitle indekslerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır.

Ebeveyn Modellemesi 
Modelleme yoluyla çocuklarının duygusal yeme davranışlarını etkileyebilir. Erken gözlemsel çalışmalar, ebeveyn davranışlarının çocukluk çağındaki duygusal yeme oluşumunda önemli rol oynayabileceği fikrini ortaya çıkarmıştır. Özellikle duygusal beslenme tarzının (yani duygusal sıkıntıya yanıt olarak beslenmenin) duygusal yeme alışkanlığını geliştirebileceği öne sürülmüştür.

Öfke
Duygular, değerlik (olumlu ya da olumsuz), uyarılma ve yoğunluk olarak sınıflandırılabilir.
Duyguların bu şekilde farklı sınıflandırılmalarının yeme davranışı üzerinde de farklı etkileri
vardır. Öfke; olumsuzluk, yüksek uyarılma ve belirli bilişsel ve davranışsal eğilimler gibi
özelliklere sahip duygusal bir durumdur. Öfke hem kadın hem de erkeklerde yeme motivasyonu ile doğrudan bağlantılıdır ve yemek yeme davranışını tetiklediği deneklerden alınan geribildirimlerle sıklıkla raporlanmıştır.

Kaynak: Dergipark.org.tr “Duygusal Yeme”