Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi Ecevit Keleş, en Düşük Ücret Tespit Komisyonu’nun işçi temsilcileri olmadan yürüttüğü sürece ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Keleş, milyonlarca çalışanı doğrudan ilgilendiren bir konuda alınacak kararların, yalnızca teknik hesaplara değil, toplumsal gerçeklere dayanması gerektiğini vurguladı.
Sürecin katılımcılıktan uzak bir biçimde ilerlemesinin ciddi bir sorun yarattığını belirten Keleş, emeği temsil eden kesimlerin masada yer almamasının alınacak kararların meşruiyetini zayıflattığını ifade etti. İşçi konfederasyonunun taleplerini kapalı yöntemlerle iletmek zorunda kalmasının, sosyal diyalog kanallarının işlevsiz hale geldiğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda, taleplerin karşılanması halinde taban gelirin 39 bin 525 lira seviyesinde olması gerektiğinin ortaya konduğunu hatırlatan Keleş, bu rakamın soyut bir talep değil, mevcut yaşam maliyetlerinin bir sonucu olduğunu dile getirdi. Barınma, gıda ve ulaşım başta olmak üzere temel giderlerin geldiği noktanın, gelir politikalarının yeniden ele alınmasını zorunlu kıldığını belirtti.
CHP Parti Meclisi Üyesi Ecevit Keleş, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün belirlenen taban gelir, yalnızca çalışanı değil, tüm toplumsal yapıyı etkiliyor. İnsanlar geçinemediğinde sosyal denge bozulur, ekonomik çarklar sağlıklı işlemez. Yapılan hesaplar 39 bin 525 lirayı işaret ediyorsa, bunun altında belirlenecek bir tutar, gerçek hayatla bağını koparmış bir karar olur. Gelir politikası, insan onurunu ve yaşam hakkını esas almak zorundadır.”
Keleş, sürecin yeniden ele alınarak şeffaf, katılımcı ve sosyal tarafların eşit biçimde temsil edildiği bir zemine taşınması
gerektiğini vurguladı. CHP olarak emeğin karşılığını aldığı, çalışanların insanca yaşayabildiği bir gelir düzeni için mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Keleş, alınacak kararların toplumun tamamını kapsayan bir sorumluluk anlayışıyla şekillenmesi gerektiğini ifade etti.



