TÜRK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Ergün Atalay, Uluslararası Çalışma Konferansı’nın Filistin Özel Oturumunda konuştu.
Filistin topraklarının 75 yılı aşkın bir süredir işgal altında olduğunu hatırlatan Atalay, “İşgal, 7 Ekim 2023'ten bu yana daha saldırgan bir hal aldı. Değerli delegeler, Türkiye'deki emekçiler, emekçileri temsil eden sendikalar bu acıması soykırıma ve işgale karşı durmakta. Türkiye'deki emekçiler bölgesel savaş politikalarına ve operasyonlarına karşı ortak tutum ve eylem içindedir. Savaşın sürdüğü şartlarda emeğin haklarından, insanca yaşama şartlarından ve insan haklarından söz edemeyiz. Böyle bir katliamın, bu şekilde kan dökülmesinin hiçbir mazereti olamaz” diye konuştu.
Filistin Genel Sendikaları Federasyonu’nun işgal altındaki işçilerin durumuna ilişkin bültenleri düzenli olarak her ay sendikalara ve bütün ülkelere yolladığını belirten Atalay, “Bu bültenler Filistin'in işgal altındaki topraklarında aylardır akıl almaz bir baskı ve katliamın yaşandığını ortaya koymaktadır. Son verilere göre Filistin’de en az 15 bin çocuk, 10 bin kadın, 152 Birleşmiş Milletler çalışanı, 142 basın mensubu, 492 sağlık çalışanı, bunun 200 tanesi doktor, 7 kilise, 371 cami ve hastane tamamen yıkıldı. Refah mülteci kampında ardı ardında işlenen katliamlar insanlığa karşı işlenmiş suçlardır” ifadelerini kullandı.
"Uluslararası toplum, Filistin meselesini ele alırken adil ve hakkaniyette olmalı”
Atalay, herkesin Filistin halkının bu çığlığını duyması gerektiğini kaydederek, “Başta Gazze halkı olmak üzere Filistin halkı geçtiğimiz ekim ayından bu yana işgal güçlerinin ağır saldırılarıyla ve abluka altında hayatta kalmaya çalışıyor. Yükselen enflasyon azalan geçim kaynakları iş imkanları Gazze halkının içinde bulunduğu şartları daha da ağırlaştırıyor. İşgal derhal durmalıdır. İşgal edilen bölgeler gerçek sahiplerine iade edilmeli. İhtiyaç duyulan yardımlar derhal bölgeye ulaştırılmalı” dedi.
Filistin’de yıkılan altyapının yeniden inşa edilmediğini söyleyen Atalay, sözlerine şöyle devam etti:
“Filistin'e yıkılan altyapı yeniden inşa edilmedi. Filistin halkı evlerine kavuşturulmalı. Uluslararası toplum, Filistin meselesini ele alırken adil ve hakkaniyette olmalı. Emperyalist ve Yayılmacı hedefler terk edilmeli. Birleşik Milletler'in (BM) iki devletli çözümü daha fazla zaman kaybedilmeden hayata geçirilmeli. Son söz olarak tarih en iyi öğretmendir. Bize aynı hataları ikinci kez yapmamayı öğretir. Tarihsiz acılar çekmiş milletlerin kendi deneyimlerinden çok şey öğrenmiş olmaları beklenirdi.”
