Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları, İşgalci İsrail’in Filistin’de katlettiği masum çocuklar dolayısıyla AKM önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Sakaryalı çocuklar tarafından katliamda hayatını kaybeden akranları için gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından, çocuklar yanında getirdikleri oyuncakları yere atarak tepki gösterdi. Basın açıklaması sırasında "Çocuklar uyurken sessiz olur, ölürken değil" yazısının bulunduğu pankart dikkat çekti.
Çocuklar tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
"Benim adım Meryem; on yaşındayım. Hep on yaşında kalacak olanlardan. Ben Filistin’in umudu, Filistin’in yüreği ve Filistinli çocukların çığlıyım.
Benim adım Meryem; kan çukurlarından gelen, gelebilen Meryem. Yüzmesini bilmeyen, kıyıya vuran 5 yaşındaki Ümran bebeğin kardeşi olan, toprak altında boğulanlardan. Ölmesini bilmeyen, öldürmesini bilmeyen Ölürken kimseye görünmeyen, sessiz sakin çığlıksız Mavi Emzikli Filistinli bebeğin ablası olan Meryem…
Adım Meryem; Bir parça ekmeği boğazına götüremeden evi bombalanan, hastaneye götürülürken elindeki ekmek yere düşmesin diye sımsıkı sarılanların kader arkadaşı, Gazze sokaklarında oyun arkadaşı olan.
Adım Meryem; yakılan, yıkılan, soyulan, doğal kaynakların geçiş güzergâhında dünyaya gelmiş olan. Şımaracak kimsesi olmayan, İlaç bulamayan, Karnı cennette doyacak olan Filistinli çocuklardan.
“Yüzünüze bakmaya değmez” diyen Hanzala’nın kardeşi olan Meryem. Yerden kaldıramadıklarınızın, yüzünü döndüremediklerinizin, güldüremediklerinizin yoldaşı olan, Beş yaşında göz pınarları kurumuş olan, ağlatamadığınız Meryem.
İplikle tutturduğu ayakkabıları ile oyun oynadığı Gazze sokaklarında, hastane bahçesinde, bir cami gölgesinde, ölümden uzak düşler kurarken kimyasal bombalarla şehit olan, beyazlar giyinen Meryem.
Bir kenarda parçalanmış bir bedenim gayrı. Her şeyimi aldınız. Çocukluğumu, gülümsememi, gözyaşlarımı, annemi, babamı… Kimseye verecek bir şeyim kalmadı. Kimseye borcum yok. Yaşanmamış bir ömrün hesabından endişem yok. Ölümü öğrenmeden yaşadım, yaşamadan öldüm.
Teyzelerimin doğduğumdan beri kesmeye kıyamadığı kıvırcık siyah saclarındaki pembe tokaları kızıla boyanan Filistinli bir çocuğum ben. Sizlerde var ise bir hakkım hepsini Allah’a havale ettim. İntikamımı O alsın… Sebep olanları, sessiz kalanları, atacak bir taşı olup da atmayanları, İnsanlığın düşmanı Amerika’yı, İsrail’i Allah kahretsin…
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla ve Güneş, dürüldüğü zaman, Yıldızlar, bulanıklaşıp-döküldüğü zaman, Dağlar, yürütüldüğü, Gebe develer başıboş bırakıldığı zaman, Vahşi-hayvanlar toplandığı zaman, Denizler tutuşturulduğu, nefisler birleştirildiği zaman, Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman,(Tekvir suresi 1,..8. ayetler)
Ey insanlar size sesleniyoruz! Küçücük bedenler aç ve susuz bırakılıp betonlar altında ezilirken, sapık ve zalim diktatörler ölümler kusarken dünya daha ne kadar sessiz kalacak, daha kaç tane kardeşimiz bu sessizlikte nefessiz boğulacak, Vicdanınızın harekete geçmesi için daha kaç bin tane çocuk, kaç bin tane anne kaç bin tane Filistinlinin ölmesi gerek,
Artık biz çocuklar bile biliyoruz ki Batı medeniyeti tek dişi kalmış canavar. Katiller sürüsü İsrail’i destekleyenlerin Vicdanı da yok, merhameti de Adalet duygusu da...
Bizler vahşeti kadar korkak, zulmü kadar karanlık Siyonistlerin kâbusu olan Filistinli çocuklarız. Şehit de olsak nefes de alsak Minik bedenlerde kocaman yürekli insanlarız. Bugün ve yarın da; duamızda, sözümüzde mücadelemizde Filistin için, Kudüs için, Ümmet için; İnsanlık için…
Allahü Ekber, Allahü Ekber, Allahü Ekber
Rabbim Kur’an’ı Kerimde Saff suresi 4. Ayette “Allah kendi yolunda, duvarları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi, saf bağlayarak çarpışanları sever.” buyurmaktadır. Yine Tekvir suresi 10,11, 12, 13, 14. ayetlerinde; Amel defterleri açıldığı zaman, Gökyüzü (yerinden) sıyrılıp koparıldığı zaman, Cehennem alevlendirildiği zaman, Cennet yaklaştırıldığı zaman, Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri görecektir. Rabbim Hakk yolundan bizleri ayırmasın."