TV264 ekranlarında her Cuma saat 21.00’de canlı yayınlanan ve Sakarya’nın gündem konularının ele alındığı Gazeteciler Soruyor programında bu hafta Sapanca Gölü’nde yaşanan kuraklık ve şehir gündemine dair önemli başlıklar tartışıldı. Programda, Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin eski Genel Müdürü Rüstem Keleş, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Moderatörlüğünü gazeteci Zafer Tokuş'un yaptığı programda gazeteciler Hüseyin Cumalı, Hakan Turhan ve yorumcu Kemal Turgaç şehir gündemini değerlendirdi.
“SAPANCA GÖLÜ’NDEN VAZGEÇMEDİK”
Katıldığı canlı yayın programında dikkat çeken açıklamalarda bulunan Dr. Rüstem Keleş, "Bizim bu bölgemiz, öngörülen rakamlardan çok daha önce büyüyor ve büyüyecek. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, Düzce-Tekirdağ arasında mastır plan çalışması yaptı. O planda DSİ, Sapanca Gölü'nü Kocaeli'ye veriyordu” dedi.
YAYINDA BELGE GÖSTERDİ
Dr. Keleş, “DSİ göle karşılık Sakarya’ya Ballıkaya Barajı'nı tamamen veriyordu. Biz dedik ki ‘Bunu kabul edemeyiz. Biz Sapanca Gölü'nün konuşulduğu bir toplantıda yokuz. Masaya oturmayız.’ Tam 2 sene önce biz o imzayı atmadık. Böylece Sapanca Gölü’ndeki hakkımızdan vazgeçmedik. Buna karşılık Kocaeli’de Ballıkaya Barajı’ndan su alma hakkı verildi. Netice itibariyle bugün burada bu belgeyi ben göstereceğim” dedi.
"SAPANCA ÇOK ÖZELDİR"
Canlı yayında belge gösteren Dr. Keleş, İşte o belge budur. Ballıkaya Barajı’ndan 110 milyon metreküp Sakarya’ya, 80 milyon metreküp ise Kocaeli'ye tahsis edildi. O zaman bunu yaptık. Sapanca Gölü’nden vazgeçmedik. Sapanca Gölü bizim için çok özeldir. ‘Eğer Kocaeli'ye su lazımsa Ballıkaya Barajı’na ortak olurlar’ diyerek biz bunu zamanında DSİ'ye kabul ettirdik” dedi.
CHP’Lİ ÖZKAN’DAN YAYINA TELEFON BAĞLANTISI
Programın ikinci bölümünde ise, geçtiğimiz günlerde yaptığı “Benim haberlerimi internet sitesinden çıkartan bir basın mensubu aldığı parayla araba aldı” şeklindeki açıklamasıyla Sakarya basını hakkında şok sözler sarf ederek gazetecileri zan altında bırakan CHP Adapazarı İlçe Başkanı Sabri Anıl Özkan canlı yayına telefonla bağlanarak açıklamalarda bulundu.
Canlı yayında sözlerinin arkasında duran Özkan, amacının basın çalışanlarını zan altında bırakmak olmadığını söyledi.
“BENİ MAHKEMEYE VERİN, ELİMDE KANITLAR MEVCUT, HODRİ MEYDAN”
Özkan, “Gündeme gelmek için böyle bir açıklama yapmadım. İlçe başkanlığımda ikinci dönemim. Elimde belgeli, kanıtlı birçok haber yaptım. Ancak bazı basın kuruluşlarında haberlerimiz kaldırıldı. Bu düzende bir tıkanıklık var. Basın milletin müşterek sesidir ama ben ilçemdeki sorunları vatandaşa aktaramıyorum. Kral çıplak dediğimiz için hedef haline getiriliyoruz. Herkes evine ekmek götürüyor, ekonomik koşullar ortada. İsim vermem hoş değil ama gerekirse beni mahkemeye versinler, mahkemede kanıtlarımı sunarım. Elimde kanıtlar mevcut, hodri meydan.” dedi.
Gazeteci Hüseyin Cumalı, canlı yayında Özkan’a “İsim ver” çağrısında bulundu ancak Özkan isim açıklamaktan kaçındı.
“Gazeteciler Soruyor” programında ayrıca Sakarya gündemindeki birçok konu ele alındı. CHP’lilerin Harmantepe Mahallesi’nde 2017 yılındaki “Adalet Yürüyüşü”nden kaldığı öne sürülen Türk bayrakları ve “Adalet” yazılı flamaların ormanlık alana atılması, İYİ Parti’de Ümit Dikbayır sonrası yaşanan hareketlilik, Vali Rahmi Doğan’ın basın kuruluşlarına yönelik “tek kaynaktan bilgi akışı” talimatı, kentsel dönüşüm çalışmalarının neden yalnızca Adapazarı’nda yoğunlaştığı, belediyelerin düzenlediği sanatsal etkinliklerin “sanat için mi, halk için mi” yapıldığı ve yaklaşan Esnaf Odaları ile SATSO seçimleri öncesi kulis hareketliliği programda masaya yatırıldı.
