Sakarya’nın en ateşli tartışma programı olan Gazeteciler Soruyor, her zaman olduğu gibi Cuma günü saat 21.00’de TV 264 ekranlarında canlı olarak yayınlandı. Modaratörlüğünü Hakan Turhan’ın yaptığı programda gazeteciler Safa Polat, Raif Ugan ve Hüseyin Cumalı gündemi değerlendirdi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) bu ay yapılacak olan kongresi öncesinde adaylığına açıklayan Ergün Özkan, Oğuz Can Curoğlu ve Kamil Özkan arasında geçmesi beklenen kongreyle ilgili görüşlerini açıklayan gazeteciler, kimin kimle hareket ettiğini kendilerine gelen bilgi akışına göre değerlendirdi.
Gazeteci Hüseyin Cumalı ise o anlarda gazetecilik anlamında bir bomba patlattı. Kendisini ziyaret eden CHP’nin önemli isimlerinden Kamil Özkan’ın ‘Ecevit Keleş il başkanlığından milletvekilliği için istifa etti ama bunu kamuoyundan sakladı’ iddiasını gündeme taşıyan Hüseyin Cumalı, “Eğer bu doğruysa hem etik değil, hem de Ecevit Keleş’e hiç yakışmadı” dedi.
Safa Polat ile Raif Ugan’ın ısrarla CHP Sakarya eski İl başkanı Ecevit Keleş’in o gün iyi bir siyaset yaptığını, bunun siyasette normal olduğunu savunmasıyla deliye dönen Hüseyin Cumalı, “Bunun nesi normal, bunu delegeye nasıl yapar, seçmene nasıl yapar, bize nasıl yapar! Keleş iyi çalışıyor diye biz burada kaç program kendimizi patiska gibi yırttık. Keleş’i aylarca savurduk. Keleş’e haksızlık yapıldığını savunduk. O ise bizi sazan gibi gezdirmiş. Bize sarmalı sazan taktiği yapmış. Böyle siyaset olur mu! Çok ayıp etti. Eğer bu doğruysa bu saatken sonra Ecevit Keleş’in haberlerini her zaman kuşkuyla yaklaşırım” diyerek isyan etti.
Programın başından sonuna kadar gazeteci Hüseyin Cumalı’nın boynuna, kollarına fındıktan yapılan kolyeler taktığı, eline ise fındıktan yapılan bir tespih görüntüler programa damgasını vurdu. Modaratör Hakan Turhan’ın “Neden böyle geldin” sözleri üzerine Cumalı,” Benim fındığım var. Ben fındık ağasıyım. Fındıklarımı satıp Halk54 Televizyonu açacam. Onun için böyle geldim. Rabbime hamd olsun fındığım var. Sıkıntı yok” dedi. AK Parti Sakarya Milletvekili ve FİSKOBİRLİK Başkanı Lütfi Bayraktar’ın ülkede gündem olan “Bu çalışma için vekil maaşı yetmiyor, Rabbime hamd olsun fındığım var” sözlerini hatırlatan Hakan Turhan’ın sorusu üzerine Cumalı, “Böyle ayıp olur mu!” dedi.
Türkiye’de insanların 7 bin 500 TL emekli maaşı, 11 bin 402 TL asgari ücret aldığı bir ülkede 73 bin küsur milletvekili maaşı, 67 bin küsur Fiskobirlik başkanı maaşı, en az 7 bin 500 TL emekli maaşı, toplanda ise 150 bin civarında sabit ücreti olan bir milletvekilinin “maaşımızı yetmiyor. Rabbime hamd olsun fındığım var” sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Cumalı, “İnsanlar 1 domatesi alırken, bir ekmeği alırken, Büyükşehirlerde 5 kuruşu hesaplarken en az eline 150 bin TL geçen bir milletvekili bunu nasıl konuşur! Allah adama sorar” dedi.