Bazı yargılarımız vardır otomatik gelişen hepimiz biliriz. Genel olarak önyargı deriz bunlara. Peki önyargılarımızın da temelde ayrıcalıklı bir önyargıdan geliştiğini söyleyecek olsam ne düşünürdünüz? Önyargılarımız her ne kadar öznel gelişimsel olsa da, genel olarak  toplumda sosyolojik olarak karşılık bularak, genel geçer enstrümanlara bağlı argümanlar kazanır. Bilinçdışı bir yerden gelmektedir ve genellikle fark edilmezler. Örneğin çok güzel birinin yapacağı her hareketin güzel olacağı yargısına varırız. Doktor olduğu için eşine şiddet uygulamayacağını ya da dövmeleri var diye öznenin her türlü çılgınca aykırı şeyler yapacağını düşünebiliriz. Bu bir etkidir, bilinçdışı bir etki….

Sevgi diliyoruz hayattan hepimiz sevilmek ve saygı duyulmak istiyoruz. Herkes bizi onaylasın en harika olalım istiyoruz. Bu arada istiyoruz ki doğru algılanalım. Bazen oluyor bazen de yanlış algılanıyoruz.

Einstein bile atomu parçalamışken önyargıyı parçalayamadığını ifade etmiştir, neden? Çünkü hepimizin öznel bir birikimimiz var, hepimizin ayrı ayrı düşünce sistemimiz, burada genelleme yapamayız.

İnsanları tanımak istiyorsak eğer sabırlı olmamız gerekir, her öznenin farklı olduğunu, her yaptığının gelişimsel şemalarına dayandığını bilmek, bu adımın ilk temelidir.

İnsanlara kötü insan ya da iyi insan etiketleri yapıştırıyoruz çoğu zaman, hal bu ki böyle bir şey yok, iyi insan ya da kötü insan yok. İnsanların bazıları kötüye eğilimli bazıları iyi şeyleri yapmaya eğilimli.  Sakin olup dinlersek bunu açıkça görebiliriz.

Sırf bizim istediğimiz olmadığı gibi davranan insanı yargılıyoruz asla anlamak istemiyoruz. Çok bencilce…

Bencilce çünkü hep istediğimiz ideal şablondakini hayal ediyoruz, mükemmel insanı. Mükemmel insan yok, hepimizin ayrı ayrı kusurları var, önemli olan o kusurlarıyla sevebilmek insanı.

İnsanı tüm kusurlarıyla sevebilen insan aşkındır, aşkın insan sevginin gücünü ve değerini anlar ancak. Hoş görür hataları, benliğine dokunan şeyleri bile bazen es geçer çünkü aşmıştır yargıları…

Yargıları direkt önyargı ile değerlendirsek bile bilinçli düşündüğümüzde aşabiliriz, bu sadece insana özgü spesifik yargılar bütünüdür.

Toparlamamız gerekirse insanları görünüşleri ya da yaşam biçimleri ile değerlendirmeyip, anlayalım, görünenin ardındaki gerçek kişiliklerini anlayalım…

Sevgiyle Kalın…