Depremin yaşantımıza etkisini ve bu felaketin yıkımını minimuma indirmek için yapılması gerekenlerden bahseden MÜSİAD Başkanı İsmail Filizfidanoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Büyük Marmara Depreminin üstünden 23 yıl geçmiş, dile kolay. Bana hala dün gibi geliyor. Acısı ve korkusu hala yüreğimde yankılanıyor. 21 yıl önce İzmit’te, Adapazarı’nda, Gölcük’te, Yalova’da, İstanbul’da ve Bursa’da binlerce insanımızın ölümüne, kentlerimizin yıkılıp harap olmasına sebep olan Büyük Marmara Depremi 17 bin 480 canı aldı aramızdan. Geriye o anın korkusu ve sevdiklerini kaybetmiş, işlerini kaybetmiş vatandaşlarımız kaldı. Hepimizin sevdiklerinin ve bu depremde hayatını kaybedenlerin mekanı cennet olsun.

O dönemde bazı kişi ve kurumlar gerekli önlemleri almadığı için bu büyük felaket kaçınılmaz hale geldi. Bugün ise yapmamız gereken; geçmişte yaşadığımız felaketlerden ders alıp günümüzde ve gelecekte aynı sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kalmamamızdır. Bunun için hepimizin yapması gereken şeylerin başında “Bina Deprem Dayanıklılık Testi” geliyor.

Yeni yapılacak olan yapıları, bilim, teknik  ve mühendislik ilkeleri doğrultusunda yapılmalıdır. Planlama ve tasarım aşamasından yapının kullanıma açılmasına kadar tüm süreçlerin mesleki yeterliliğe sahip mühendisler tarafından yönetilmesi ve denetlenmesidir. Bugüne kadar yapılan çalışmalar, deprem öncesi alınacak önlemlerin deprem riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koymaktadır. Unutulmamalıdır ki, depremi afet olmaktan çıkaracak olan tek yol, deprem yaşanmadan önce alınacak önlemlerde saklıdır.

23 yılın ardından Marmara Depremi sonrası Sakarya hem maddi hem de sosyal açıdan ciddi zararlar gördü. Ülkemizin her bir bireyi üzerine düşeni yaparsa bu tarz felaketlerin yaratacağı etkinin en azından azalmasını sağlamış oluruz. Sadece bireysel olarak kendimiz için değil ailemiz ve sevdiklerimiz için de bu konunun üzerinde durup, sorumluluk sahibi olup, bilinçli şekilde hareket etmeliyiz.”

Uzmanlar önümüzde Marmara Depremi’nden daha büyük bir deprem olduğu düşüncesinde hemfikir. Bu süreçte herkes elini taşın altına koyarak önlemini almalı, hazırlığını yapmalı. Ecel gibi doğal afetlerin de ne zaman geleceğini kimse tam olarak bilemez. Sonrasında üzülmektense, şimdiden hazırlanmak Türk Halkı olarak bu konudaki birinci önceliğimiz olmalıdır.

Bu vesileyle Marmara Depreminde hayatını kaybetmiş vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbimden dileğim tekrar aynı şeyleri yaşamamızdır."