Başkan Sarıoğlu konu hakkında, “Sakarya’da binlerce asgari ücretli ayın ortasını göremeden cebindeki parayı tüketirken binlerce emekli pazarda filesini dolduramadan eve dönüyor. Et artık dar gelirlinin sofrasına misafir bile olamazken iktidarın çözümü yine üreticiyi ayağa kaldırmak değil ithalata abanmak oluyor. Türkiye’nin kırmızı et üretimi düşüyor, çiftçi bitiyor, hayvancılık çöküyor ama bedelini her zamanki gibi emeğiyle yaşayanlar ödüyor. Sakarya’da geçim derdi her evin gerçeğiyken, Ankara’da bambaşka bir refah düzeninin kurulmuş olmasını asla kabul etmiyoruz” dedi.
Sarıoğlu konunun adalet duygusunu zedelediğini belirterek, “Et ve Süt Kurumu’nun ithal ettiği etin yarısından fazlasının Polonya merkezli bir şirketten alınması ve bu şirketin iştirakleri arasında AK Parti Gençlik Kolları MKYK üyesi Sakaryalı bir ismin hissedar olarak yer alması kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Milyarlarca liralık kamu kaynağının siyasi bağlantılarla anılan şirketlere akması “tesadüf” denilerek geçiştirilemez. Hukuka uygunluk iddiası bu tabloyu ahlaki ve vicdani olmaktan kurtarmaz. Millet kemer sıkarken, belli çevrelerin kamu eliyle büyütülmesi bu ülkenin adalet duygusunu zedelemektedir” şeklinde konuştu.
Başkan Sarıoğlu açıklamasını, “Biz İYİ Parti olarak soruyoruz: Asgari ücretli etin kilosunu hesaplamak zorundayken, emekli torununa gönül rahatlığıyla harçlık veremezken bu ithalat düzeni kimin içindir? Devlet kurumları yandaşların ticaretini büyütmekten öte milletin sofrasını büyütmek için vardır. İktidar artık sabır masalları anlatmayı bırakmalıdır. Bir tarafta evine yarım kilo kıyma alamayan Sakaryalı emekli, bir tarafta eti yandaşlar üzerinden ithal edenler… Gerçekten vicdanınız rahat uyuyabiliyor musunuz?” sözleri ile noktaladı.
