DİKEN...  Kocaali, Karasu, Kaynarca, Ferizli, Söğütlü, Sapanca ve Taraklı bitti. Peki biten nedir!  31 Mart yerel seçimlerinden bu yana 1 yıl geçti. İlçelerdeki belediye başkanları ne yaptığına bakıyoruz. Sıraladığım ilçelerdeki belediye başkanları 1 yılda bana göre rutin dışına çıkamadı. Ama önemli değil. Neden önemli değil! Şu andaki belediye başkanları gibi bir önceki belediye başkanları da rutin dışına çıkamadı. Bunun için önemli değil. Yani “Durmak yok rutine devam”...

***

Coğrafi konumunu TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu ile taçlandıran, kaplıca imkanlarıyla yerli ve yabancı turistin hafızasında yer alabilen, yaylaları ve bu yaylalardaki yeşilin her rengiyle adeta doğal terapi merkezi niteliğinde olan, güçlü ekonomisi ve bu güçlü ekonomiyi destekleyen özel sektörün bir çok dinamosunun ilçe sınırları içinde yer aldığı, bu yazdıklarım ve yazamadığım bir çok imkanı bünyesinde barındıran Sakarya’nın Akyazı ilçesi var...

***

Dikkat edin. Yazdıklarım ve yazamadığım bir çok imkanı bünyesinde bulunduran bir Akyazı’dan söz ediyorum. Peki ama bunca imkana rağmen sizce Akyazı hak ettiği yerde mi! Sakarya ölçekli baktığımız zaman Akyazı yaşam kalitesi, ekonomisi, sosyal ve kültürel etkinlikleriyle hak ettiği yerde mi! Ya konuya Marmara Bölgesi ölçekli baktığımız zaman ilçe nerede! Peki Türkiye ölçekli konuya baktığımız zaman, bir çok imkanı bünyesinde bulunduran Akyazı nerede!

***

Günümüzde kim “Akyazı gelişti. İlçe halkı yaşam kalitesi ve ekonomik anlamda mutlu, zaten istatistik rakamlar da bunu destekliyor” diyebilir!  Sakarya genelinde “Akyazı yerli ve yabancı yatırım zengini, ilçe uçuyor” diyen çıkar mı! Ya da kaç kişi çıkar! Lafı uzatmak istemiyorum. İlçeleri yazdığımız yazı dizimizde Akyazı hak ettiği yerde mi! Diğer 7 ilçede olduğu gibi Akyazı içinde aynı soruyu soruyoruz! Bana göre bu sorunun cevabı Akyazı’nın son 5 yılı yatırım ve proje anlamında boşa geçti...

***

Hani yıllarca “Hasan hoca başkan olsun, belediyenin başına gelsin. Akyazı’yı Hasan Hoca uçurur” diyorlardı. Sonra Hasan Hoca mücadele etti, sandıktan çıktı, başkan oldu. Tam da kendisini destekleyenlerin dediği gibi oldu. İlçede nam-ı değer “Hasan hoca” dönemi 5 yıl süreyle yaşandı. Peki Akcan Akyazı Belediye Başkanı oldu ama görev yaptığı dönem süresince Akyazı’da ne oldu!

***

Akcan, güzel koksun diye araçlarla ilçe sokak ve caddelerine gül kokusu sıktırdı. Bunu yaptı. O sıktırdığı gül kokularını 2 dakikada rüzgar aldığı götürdü ama Hasan Hoca yılmadı. Her gün ilçeye gül kokusu sıktırdı. Rüzgar aldı, Hasan Başkan sıktırdı. Bir çok kişi “Rüzgarın 2 dakikada alıp götürdüğü gül kokusu yerine ilçeyi istila eden sivrisinekler için sokak ve caddelere ilaç sıktıorsa daha isabetli bir karar olmaz mı” dediği yerde Başkan Akcan kimseyi duymadı. Bastı cadde ve sokaklara gül kokusunu, 2 dakika sonra rüzgar kokuyu aldı götürdü. Hasan Akcan sonra yine gül kokusu sıktırdı!

***

Yıllar önce başkan Akcan’a bu soruyu sordum. Bugün yine soruyorum. Akyazı Belediyesi cadde ve sokaklara gül kokusu sıkacak kadar zengin miydi! Eğer rüzgarın 2 dakika sonra alıp götürdüğü gül kokusunu havaya sıkacak kadar Akyazı Belediyesi zengin ise ilçe neden hak ettiği yere gelmedi! Öyle ya, bir belediye düşünün. Gül kokularını araçlarla havaya sıkıyor. Rüzgar bu kokuları 2 dakika sonra alıp götürüyor. Belediye Başkanı yılmıyor. Yine araçlarla ilçeye gül kokulara sıktırıyor. Rüzgar 2 dakikada yine alıp kokuyu gönderiyor. Bu böyle sürüp giderken ilçe de durum ne!

***

Peki caddelere gül kokusu sıkılan Akyazı hak ettiği yerde mi! Sivrisinek ile mücadele yapması, haşaratla mücadele edilmesi için her yer ilaçlanması gerekirken ilaçlaması, rüzgarın 2 dakika sonra alıp götürdüğü gül kokularını havaya sıkmak doğru mu!  Yapılan ihalelere basını almamak doğru muydu! Daha sıralayalım mı! Şeffaflıkla ilgili söylenen sözler ne olacak! Karayolları ile yaşanan sıkıntı ne olacak! Bunları çok yazdığımız için detaya girmiyorum ama bunlar ve fazlası ne olacak! İşte bunları kaleme alınca eski veya yeni değişmiyor. Bütün başkanlar bana sinirleniyor...

***

Ayrıca lafın yeri gelmişken yazmadan geçemeyeceğim. Bu eleştirdiğim başkanların yakın çevresi bir şekilde kulağıma ‘beyefendi sana çok kızgın’ diyerek kar suyu kaçırıyor. Peki ‘beyefendi’ bana kızmaması için ne yapalım! Bu kentteki gazetecileri gibi ‘ağamsın-paşamsın’ mı diyelim! Bu kentin duayen gazetecileri gibi “Ne iş yansın ne kebap yansın” tarzı mı yazalım! Şu Sakarya basınına bir bakın. Lafın yeri geldi mi kasılan gazeteciler meslek örgütü başkanları, duayenler dahil alayına bakın. Ne görüyorsunuz!

***

Bir iki kalem hariç alayı “Maşallah-İnşallah” demekten başka ne yapıyor! Bizi, yaptığımız haber nedeniyle ‘beyefendi rahatsız oldu’ diyerek kıçımıza tekme vurup işten attılar. Bizi, adi suçlu gibi polis tarafından gözaltına aldırılıp, yatıp kaldırdılar. Bizi, ruhunu okşayan haberler yapmadığımız için genel başkan yardımcısı ‘Seni hedef yapacam’ diyerek korkutmaya çalıştı. Bizi, ölümle tehdit ettiler...

***

Bütün bunları biz yaşarken bu kentin çok bilen üstat (!) gazeteci ordusu, “neden bütün belalar seni buluyor” diye arkamdan utanmadan konuştular. Tabi bütün belalar bu kentte beni buluyor. Sizi gibi “gelene ağam gidene paşam” demiyorum. Tabi tehdit edilen, işten atılan, hakaret edilen, tecrit edilen basın mensubu biz olacağız.  Alayınızın yazdıklarından ne olacak ki! Yazsanıza bu kentteki lobi çalışmalarını! Eğer o lobiye kafa tutarsan başına neler geleceğini! Var mı içinizde bir duayen! Var mı içinizde bir delikanlı! Neyse, konuyu dağıtmadan devam edelim. Bu kentin gazetecilerine ayrıca gelecem...

***

Diyeceğim o ki eski başkan Hasan Akcan ile Akyazı 5 yıllını yatırım, atılım, proje, eser anlamında kaybetmiştir. Bu benim görüşümdür. Katılır veya katılmazsınız. Hatta, “sen bu işi bilmiyorsun dingil” de diyebilirsiniz. Hatta ve hatta günümüzde çok meşhur olan, “sana bunları kim yazdırıyor” da diyebilirsiniz. Ne derseniz deyin. Akyazı orada ben buradayım. Akyazı hak ettiği yere gelemedi. Hasan Akcan dönemi bitti. 31 Mart 2019’da Bilal Soykan göreve geldi. 1 yıl geçti. Peki ne oldu! Eski bir belediyeci olan Bilal Soykan 1 yılda ne yaptı! 31 Mart yerel seçimlerinden 1 yıl geçti ama Bilal Soykan rutin dışına çıkabildi mi! Bence hayır. İlçede “Durmak yok rutine devam” anlayışı sürüyor...

***

Peki ama seçim sürecinde “Akyazı’yı kalkındıracağım” vaatleri ne olacak! Seçim sonrası “Yahu çok borçlu belediye devir aldık. Tam da ekonomik sıkıntıların en üst seviyede olduğu zamanda başkan olduk” mazeretini ne olacak! Aday adayı iken, aday olduktan sonra, başkan seçilip makama oturana kadar, “İlçeyi hak ettiğim yere getireceğim” deyin. Sonra “ekonomik sıkıntı var” edebiyatı yapın. Elbette sıkıntı var. Elbette ekonomik zorluklar var. Bunlar hep oldu kii... Ama şunu da unutmayın. Bulunduğunuz makam bildiğiniz ateşten gömlek ve siz bilerek bu ateşten gömleği giydiniz...

***

Son sözüm mü! Akyazı Belediye Başkanı Bilal Soykan’ın ilk 1 yılı bana göre rutin geçti. İnşallah önümüzdeki 4 yıl içinde ilçenin hak ettiği yere gelmesi için proje ve eserlerini hayata geçirir. Kazanan Akyazı olur...