Tüm dünyayı etkisi altına alan illet Korona tüm yaşantıları alt üst etti. Her şey birbirine karıştı gitti.

Dünyanın en büyük ülkeleri sersefil oldular. Çaresizlik içersinde kıvranıp duruyorlar, ancak Türkiye her zaman ki gibi Allah’ ın izniyle bu büyük yükün altından kalkacaktır. Süper devletler bizi uluslar arası toplantılarda tanımadıklarını ve bizi her zaman ezmeye kalkanlar şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin, göndereceği yardımları bekliyorlar... 

Normal de bunlara yardımı bırakın su bile vermemek gerekir. Yalnız sonuçta suçsuz insanlara ceza vermiş oluruz, Ve Türkiye olarak bir daha hafife almamaları gerektiğini anladılar. Ülke olarak çok badireler atlattık ve bu illet korona olayından da kurtulacağız, ancak bazı dersler almalıyız...

Ülkemizde görülmeye başlanan salgından hemen sonra insanlar çok değişmeye başladı. Kıtlık varmış gibi koşuşturmalar evlerini yiyecek stok etmeye başladılar. En ufak bir şeyde hemen kavga etmeye başladılar. Saygı denen kavram ortadan kalktı herkes ben demeye başladı. Yılların dostlukları ve arkadaşlıkları bir anda bitti. Kimse kimseyi aramaya başladı. Çok yazık bu işin yarını da var unutmayın sakın,

Tıpkı 1999 yılında yaşadığımız 17 Agustos depreminde olduğu gibi zor günler geçiriyoruz. O zamanda bu yaşananlar ortaya çıkmıştı. Ancak ne var ki tek tek ortadan kayboldular. Birde baktılar ki, etraflarında onlara değer veren arkadaşları ve dostları kalmadı...

Şimdi hep birlikte el ele verme zamanıdır. Devletimizin verdiği talimatlara harfiyen uymalıyız, eğer ki bir karar alınıyorsa ve bu kararların bizlerin yaranına alındığını unutmayalım. Sağlık çalışanlarına , Kolluk kuvvetlerine, yerel yöneticilerimize elimizden gelen yardımı esirgememeliyiz.

Sonuç olarak; alacağımız nefes sayısı bile bellidir. Lütfen zor günlerden geçtiğimiz şu günlerde, sevgiyi, saygıyı, birlik olmayı ve yardımlaşmayı unutmayalım...

SAYGI VE SEVGİ İLE...