Sakarya Yenihaber Gazetesi’ne konuşan MHP Sakarya İl Kadın Kolları Başkanı Elif Saral Uzun, yaşanan kadın cinayetlerinin nedenlerini, kanunların yeterliliğini ve toplumsal gerçekleri inceleyip, değerlendirdiklerini ifade etti. Uzun, “toplumda kadını nasıl hak ettiği noktaya taşırız?” konusu üzerinde durulması gerektiğini belirtti. Tüm önlemlere rağmen kadın cinayetlerinin artarak devam ettiğini söyleyen Uzun, “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kadınlarımızın mağduriyeti engellemek, haklarını korumak, kadın ve çocukları şiddetten korumak adına pek çok tedbir belirlemiştir. Bu tedbirleri gerekli hallerde mülki amir uygulayabilmekte, hatta bu tedbirleri acil durumlarda kolluk kuvvetleri dahi uygulayabilmektedir” dedi. MHP'NİN KANUN TEKLİFİ VAR Mağduriyet halinde devletin, kadınlara ve çocuklarına barınma imkânı, sosyal, hukuki ve psikolojik rehber, iş değiştirme imkânı, iş arama sürecinde kreş desteği, mali yardım gibi pek çok konuda destek sağladığını anımsatan Uzun, “Hukuki olarak sorun, bu kanunun hassasiyetle uygulanmamasındadır. Tabi ki kadına yönelik şiddet karşısında uygulanan cezalar daha ağır olmalıdır. Bildiğiniz gibi MHP Kırıkkale Milletvekilimiz sayın Halil Öztürk, konuyla ilgili iki kanun teklifi önerdi. Teklife göre, evlilik birliği içinde veya bitiminde evlilik sürecinden kaynaklı geçimsizliğin neden olduğu ölümlerde fail müebbet hapis yerine ağırlaştırılmış müebbet cezası alacak. İnternet üzerinden çocuk istismarının cezası 4 ila 8 yıl hapis cezası olacak. Şiddet meydana gelmeden önce şiddetin önlenmesi amacıyla, kadının başvurabileceği hukuki hak arama yolları ile ilgili karar verme sürecinde, yargılama giderleri, karşı taraf vekalet ücreti ve avans giderleri yönünden şiddet mağduruna destek sağlanacak” ifadelerini kullandı. HERKESE GÖREV DÜŞÜYOR MHP'li Uzun, parti olarak kadın cinayetlerinin nedenlerini, kanunların yeterliliğini ve toplumsal gerçekleri inceleyip, değerlendirdiklerini ifade ederek, “Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin de dediği gibi ‘kadın cinayetini engelleyemezsek, hepimiz sosyal maliyeti yüksek bir çığın altında kalırız’ Son günlerde meydana gelen kadın cinayetlerini, kadına yönelik her türlü şiddeti şahsım ve teşkilatım adına, esefle kınadığımı belirtmek isterim. Acil olarak tedbirlerin alınmasını, toplumumuzun Türk milletine yaraşır bir hayat tarzına dönmesini temenni ediyorum. NE YAPMAMIZ GEREKİYOR? Toplumda kadının yeri daraldıkça, kadına duyulan saygı azaldıkça şiddet artmaya başladı. Eski Türk toplumlarında olduğu gibi cinsiyet ayrımından uzak, ahlaki değerleri kuvvetli, aile kavramına sahip çıkan bir toplum olmamız için ne yapmamız gerekli? Tabi ki bu meselenin çözümünün temel taşı eğitim, özellikle de aile içi eğitim. Çocuklara aile içinde sevgi, saygı, ahlak, insanlık öğretilirken medya bu anlayışa ket vuracak yayınlardan kaçınmalıdır. Kadının değersizleştirildiği, Türk aile ve ahlak yapısına ters düşen program, dizi, film ve reklam gibi yayınlardan da kaçınmak gerek” diye konuştu.