Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası “2026 yılı Stratejik Plan Çalıştayı” kapsamında Ekonomist ve İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin konuk edildi. Prof. Dr. Alkin, katılımcıları bilgilendirdi.

SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ ve Meclis Başkanı Erdem Ercan’ın öncülüğünde Antalya’da gerçekleşen çalıştayın hemen öncesinde konuşan Prof. Dr. Emre Alkin, “Dünyadan Sakarya’ya 2026 Yılı Beklentileri” isimli sunumuyla ekonomik gündemi değerlendirdi, geçmiş uygulamaları analiz ederek geleceğe yönelik gidişat hakkında SATSO üyelerine tavsiyelerde bulundu. Ekonomi politikalarının Sakarya’nın gelişimindeki etkilerini analiz ederek Sakarya iş dünyasını fırsatlar ve tehditler hakkında bilgilendirdi.

Prof. Dr. Alkin konuşmasında genel olarak şunları dile getirdi:

“Hane halkının piyasa yatırımcılarına göre enflasyon beklentisi iki kattan fazla. Enflasyonu bugün ben hesaplayabilirim, birçok kişi de hesaplar.

Ekonomistler 150 yıl önce doğru olanı söylediler ve bugün de aynı. Beşeri sermaye kalitesi yükselmedikçe fiziki sermaye artsa bile verin düşer. Devlet ise altyapı yatırımları yaparak üretenin maliyetini düşürmelidir.

Hiper enflasyon kronik enflasyondan daha kolay düşürülüyor. Vatandaş 3 ay sonra lazım olacak şeyleri bugünden alıyor. Kamu harcaması sürekli artıyor. Bizim reçetemiz ekonomiyi yanlış yerden yavaşlatıyor. Yatırımlar yavaşladığı için arz dengesi bozuluyor ve daha kötü bir senaryo çıkıyor.

Türk Lirası değer kaybediyor. Tüm para birimleri dolara karşı değer kazanıyor ancak Türk Lirası kademeli değer kaybettiriliyor. Dolar ne olur diyenlere ekonomi yönetiminin bu konuda takatine bakar diyorum.

Tarım ürünleri uçtu. Dünyada muazzam bir talep var. Altın, gümüş, bakır inanılmaz talep görüyor. ABD et ithalatçısı oldu. 13 milyar dolarlık tarım ürünü rafa gelmeden telef oluyor Türkiye’de..

Artık üretim biçimleri de değişiyor. Dünya’da ve Türkiye’de aile kavramı yavaşlıyor, toplum evlenmiyor, boşanma oranları yüksek, tek yaşayanların sayısı artıyor. Üretim modelleri de artık yüksek hacimli, büyük paketler yerine daha kişisel, tek parçalık tüketim ürünlerine iniyor.

Kamuflasyon diye bir terim çıktı. Bir ürünün ciddi bir bölümü vergi. Her 100 liralık verginin 21.4 lirası faize gidiyor. Ücretleri dolar bazında artırıyoruz ancak vatandaş yine geçinemiyor. Kredi kartlarında en büyük ikinci kalem vergi…

Türk Lirası çok pahalı. Türk Lirası olanlar faizle kazanç sağlayıp gidip yurtdışından uygun ev alıyorlar ya da dövize yatırıyorlar.

Makro ekonomik çözümler belli:

Resmi rakamların gerçeği yansıtmasını sağlamak, döviz kuru hakkında gerçekçilik ve kademeli bir serbestlik uygulamak, kamuda kalıcı bir tasarruf sağlamak, resmi görevlere diplomaya göre değil tecrübeye göre atama yapmak, mega projeleri tamamen gündemden kaldırmak, piyasa denetimlerini etkin şekilde uygulamak….

Tarım ve gıdada ülkeyi kendi kendine yeter hale getirirken monopol ya da oligopolleri yok etmek, mal ve hizmet üretenlerin maliyetlerini düşürecek altyapıyı sağlamak, ilave gümrük vergilerini kaldırmak. Sürekli bir ilave gümrük vergisi koyarak enflasyondan kurtulabileceği, Türk üreticinin korunacağı düşünülüyor. İlave gümrük vergisi koyduktan sonra hiçbir marka çıktı mı? kendini rekabette öne çıkaran bir Türk üretici oldu mu? Bu vergiler halk tarafından ödeniyor. Lojistik maliyetlerini azaltacak hamleler yapmak ve gümrüklerdeki haksız ödemelerin önüne geçmek, gayrimenkul sayısına göre artan vergi uygulamak, rayiç bedel-tapu bedeli gibi garabetleri ortadan kaldırarak piyasa değerini yaygınlaştırmak…

Garanti ödemeler, enerjide maliyeti aşağıya çekmek, eğitim masraflarını düşürmek, iletişimde rekabet ihlallerini kaldırmak, havayolunda vatandaşa pahalı yabancıya ucuz uygulamasına son vermek.

Zorunlu mal ve hizmetlerde vergileri düşürmek, Teknoloji ürünlerinde vergilerini indirmek, otomotivdeki anlamsız dolaylı vergileri indirmek, adalet- eşitlik altında özel sektörü yeniden tesis etmek.

Sakarya

en hızlı ihracatını artıran il, en yüksek ihracatın ithalatı karşılama oranı olan il, en etkin otomotiv sanayi olan il, en yaşanabilir ikinci il, en dengeli nüfusa sahip il, konkordato az alan illerden biri, tüm bunların yanında en hızlı yaşlanan illerden biri..

Sakarya’nın finansmana ulaşma konusunda ciddi sıkıntıları var, mevduattaki payı çok az. Daha çok şirket kuruluyor.

Sakarya İş Dünyasına Tavsiyeler

Dijitalleşmeye devam edin, döviz borcu/döviz geliri dengesini koruyun, bütçelemeyi tabana yayın, bilanço ve mali tablolarına kurla ilgili sürekli stres testi yapın, insan kaynağına yatırıma devam edin, tedarik ve ciroda %30'dan fazla kimseye teslim olmayın.

Mali işler, satın alma ve finans sürekli temasta olsun, Aşırı stok yapmayın ve stok yaşlandırmayın, Piyasayı duyun ve istişareyi güçlendir, Şahsi veya ailevi harcamalarını şirkete yüklemeyin, İhtiyacın ile ihtirasınızı birbirinden ayırın, Elzem olmayan harcamaları erteleyin ve likiditeyi gözetin.

Eleştiriye açık olun, marifetli personelinize sahip çıkın, ahlaktan uzaklaşmayın, siyaseti firmaya yansıtmayın, her zaman gerçekleri rehber edinin.

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak, Sakarya da bunun parlayan bir incisi olacaktır…”

Programın sonunda Prof. Dr. Alkin, katılımcı SATSO üyelerinin ekonomi üzerine sorularını da yanıtlayarak fikir alışverişinde bulundu.

Ekonomik güven endeksi 98,2 oldu
Ekonomik güven endeksi 98,2 oldu
İçeriği Görüntüle

90003300C5D049549973D9C9D929Bb5C39861B4627A443649E602Bf71F29Dc0B8865D58Afd68446D8Dce0Cf12321F9Af45721634Dc454Beda2D9837413617C78062E503Fcf714772943568C86904E3F693D64Ed5F94D496E9B8A1650F33B70F9