Meral Asya Durmaz Yazdı...

meral_003

Yorulduğum yerde bir ses çınladı “koşmak zorundasın, devrilen atı vururlar”

“Affetmek; nefretin bedelinden, öfkenin zararından, yıkımından kurtarır ruhları”

Affedin kendinizi…

Size hata yapanları affetmeseniz de…

Sevdiklerinize…

geç kalmayın…

Bilemezsiniz…

Kalp son kez atıyor olabilir belki de…

***

Hala umut var derler…

Güneş doğduysa…

Bakın…

Sonsuza dek battı bazıları için…

Zaman ayırın değer verin önemseyin…

Seni  Seviyorum deyin… 

Sizin fikrinizi zikrinizi düşüncenizi başarılarınızı aklınızı zekanızı…

Kendisininmiş gibi yapan dermiş kişiler yüreğindeki çiçekleri…

Dikenle gelecekler elbet sana…


***

Gönül zenginliğidir alemdeki en büyük zenginlik…

Kimseyi kınama…

Aynı yola düşürmeyeceğini seni bilemezsin Allah’ın…

Nasıl olurda kibirlenir bir beden…

Yem olacak bir Mezara…

Yıkadığın gibi kirlenen bedenini…

Tövbe ile yıka…

Kirlenen Kalbini de…

***

Hem dişi hem erkek demektir Kul demek…

Hitap ediyor Ey Kulum diye…

Allah’u Teala…

Dinin…

Dişisi Erkeği yoktur…

Toplumda herkese hitap edilir…

Genellikle çeneleri çok fazla çalışanın…

Ellerinden bir şey gelmeyen kişilerin…


***

EROR verir beyinleri…

Fetva verirken…

Karıştırmaya hakkınız yok…

İnsanların beyinlerini eksik bilgilerinizle…

Seviyesi düşükse yanındakinin…

Düşersin elbet o seviyeye sende…


***

Çöplükte gezdikçe çöp kokarsın…

Değilse ruhun alim…

Ne çare…

Mükemmel ol istediğin kadar…

Menfaatine değmeyince…

Yutar bir gün seni insan…

Kesilince boş sesler anlarsın..!

Yalnızlık Lütuftur…

***

Kıymetli olana vermelisin…

Kıymetli vaktini…

Dikkat etmelisin en değerli Zamanı…

Kime harcadığına…

Tüm başarıların düşmanı “Hırs“ tır…

“Başka bir insandan kendini üstün görmek; Asil değildir. Dünkü halinizden üstün olmaktır Asalet^”


***

İmkansızı isteyerek hayatı yaralamasıdır;

Mükemmeliyetçiliğin günahı…

Yüreğe ulaştığı kadar…

Duyulur sözcükler…

Sağırlaştırır…

Yüreği susturmak…

Dingin bir insan bulduğunuzda; iç huzuru olan bir kişi bulursunuz…


***

Tahterevalli olduğunu düşünüyorsanız hayatınızın;

İnmek ve çıkmak için; bağlısınız demektir başka bir insana…

Sahipseniz eğer bilgiye; bırakın diğer mumlar onun ışığıyla yansınlar…

Kadınların bir bölümü;

“Kalbinin  yaşındadır herkes diye düşünürlerken”

Bir bölümü de;

“Alışkanlıklardır yaşlandıran veya gençleştiren derler”


***

Erkeklerin söylemi ise;

İkinci yarısı bir adamın hayatının, birinci yarısından oluşmaktadır edindiği alışkanlıklar… demişler..

Ve bazen tanıdık olan;

Razı oluşun kapısıdır “Sükut“

Ve;

Duygunuzu takip etmeyenden Sevgili dost olmaz…

Yaranızı hiçe sayandan…

Söylemem gereken önemli bir nokta ise;

Erkekler  çok şey söylüyor ancak bir bölüm erkek de;

Kalpten sevdiği  kadına çiçek almayı bile aklına getiremiyor…


***

Kadınlar çiçektir hem fikir bir konu olsa da;

Çiçek her zaman yumuşatır duyguları kalpleri…

Dikkat çeken ayrıntı; çiçek alırken en gerçekçi  anlamlardan biri;

Tek sayıdır…

Her zaman tek olmalı…

 Bu kadında “Sen teksin“ anlamını taşır…


*** 

Unutmayın;

Yoğun bir buket de olsa; çift sayı değil Tek sayı olmalı içindeki ince detaylardan biridir…

Ki;

Hatun saydığında çift sayarsa gülü, çiçeği …vs

Büyük bir çam devirmeyin…

Partner değiştirmek sık sık…

Kalamama halidir…

Bir yanınızla kendi ile…

Lakin…

Kendi yansımasına  ilişkide kalabilmek…

Katlanabilmektir…


***

Paspas olmasını gerektirmez;

Birinin kibar olması…

Özel biri olmak değil…

İhtiyaç duyduğumuz…

Sevmek Sevilmektir…

Olduğumuz kişi olarak…

Düşünce yapısında konu konuyu getirirken

Farklı bakış açısında…

Bir çok…

Araştırmalarca;

Psikolojik durumlarda ise;


***

Uçucu yağların etkili olduğu bilinen gerçeklerden…

Neler dersek;

Bergamot: Umutsuzluk, kendini beğenmeme, sevilmeme hissi ve yargılama…

Gül: Sıkışmış hisler, yoksunluk ilahi aşktan…

Karabiber: Bastırılmış duygular, inkar etme duygularını…

Sedir ağacı: Yalnızlığı tercih etme  sosyal bağ kurma sonucu…

Lavanta: Gerginlik, Reddedilme korkusu…

Karanfil: Yenilmişlik, mağduriyet hissi…

Misk Adaçayı: Umutsuzluk, Kopmuşluk ruhsal alemden…


***

Seslerin seslerdeki anlamı ise;

Rüzgar sesi: Bilgi, güç…

Kuran sesi: Başarı, teslimiyet…

Yaprak: Doğa sesi, inanç, yaradılış…

Zikir sesi: Netlik,bilinç…

Yıldız: Sevgi, arzu…

Klasik müzik: Net olma, kararlı…

Fon müziği: Uyumlama…

Yağmur sesi: Müjde, duanın kabul oluşu…

Kuş sesi: Özgürlük…

Güneş: Enerji, besi…n

Ay: Mantık…

Bulut: Olgunluk, teslimiyet…


***

Adam Fawer’ın çok güzel bir anlatımı şöyle ki;

Şah Mat…

Sağlam insanlar Tanıtır…

Kötü zamanlar…

“Tıpkı satranç gibidir hayat…

Kimisi zayıftır, kimisi güçlü

Bazıları oyunun başında işine yarar

Bazılarıysa sonunda”


***

Gücünden alanın yalnızlığı Değerini…

Çokluğu alanın Sevgisinden…

Kaçamaz sahiciliğinden Yüreğinin…

Aynen hayatta olduğu gibi…

Satranç da skor tutulmaz…

Çünkü; On parçanı kaybedip yinede…

Kazanabilirsin oyunu!


***

Gelelim ki;

Oyun bitince;

Şahta Matta aynı kutuya konur…

Sonuç olarak;

Yorulduğum yerde bir ses çınladı “koşmak zorundasın, devrilen atı vururlar…

***

Ruhuna dokunabilen insanı bul…

En iyisini değil…

Seninle kalan Seninle olan…

Olduğun gibi Seven Seni…