Nurettin Eryılmaz
Adapazarı’nda sokak hayvanlarına yönelik besleme ve tedavi çalışmalarıyla tanınan hayvansever Sibel Arın Sezer, 23 Mayıs 2025 tarihinde Sakarya Üniversitesi kampüsünde yuvasından düşmüş bir saksağan yavrusu buldu. Minik kuşun çaresizliğini gören Sezer, hiç tereddüt etmeden onu evine götürerek bakımını üstlendi. Sezer’in bu özverili yaklaşımı, Haşmet’in hayata tutunmasını sağladı.

Kızıl geyik fotokapana yakalandı
Kızıl geyik fotokapana yakalandı
İçeriği Görüntüle

Haşmet’in Yeni Ailesi
Sibel Arın Sezer, yavru saksağana “Haşmet” ismini verdi. Haşmet, Sezer’in evinde sadece bir misafir değil, adeta ailenin bir ferdi oldu. Evdeki kedilerle kısa sürede dostluk kuran Haşmet, zekâsı ve sevimli hareketleriyle evin maskotu haline geldi. Saksağanların sosyal ve zeki kuşlar olduğu biliniyor; Haşmet de bu özellikleriyle Sezer’in evinde kendine özgü bir yer edindi. Sezer’in kedileriyle olan uyumu, farklı türler arasında bile dostluğun mümkün olduğunu bir kez daha gösterdi.

Sezer, Haşmet’in hikâyesini şu sözlerle anlattı:
“Bugüne kadar çok sayıda hayvana bakıp tedavi ettim, ancak bir saksağanla ilk kez bu kadar yakın bir bağ kurdum. Haşmet, yaklaşık üç haftadır bizimle. Ben nereye gitsem peşimden geliyor, adeta gölgem oldu. Kedilerimle de harika bir uyum içinde. Artık evimizin vazgeçilmez bir parçası. Haşmet beni bırakmadığı sürece, ben de onu asla yalnız bırakmam. Ancak bir gün özgürlüğüne kavuşmak isterse, ona engel olmam. Tek dileğim, her zaman mutlu ve sağlıklı olması.”

Saksağanlar Hakkında İlginç Bilgiler
Sibel Arın Sezer’in sahiplendiği Haşmet, saksağan (Pica pica) türüne ait bir yavru. Saksağanlar, karga familyasına (Corvidae) mensup, zekâlarıyla ünlü kuşlardır. Aynada kendilerini tanıyabilen ender hayvanlardan biri olan saksağanlar, problem çözme yetenekleri ve sosyal davranışlarıyla bilim insanlarının da ilgisini çeker. Parlak nesnelere olan merakları ve melodik sesleriyle bilinen bu kuşlar, doğada hem şehir hem de kırsal alanlarda sıkça görülür. Ancak yavru bir saksağanın, yuvasından düştüğünde insan yardımı olmadan hayatta kalması oldukça zordur. Haşmet’in hikâyesi, bu noktada Sibel Arın Sezer’in duyarlılığının önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

Sibel Arın Sezer’in Hayvanlara Adanmışlığı
Adapazarı’nda sokak hayvanlarına yönelik çalışmalarıyla tanınan Sibel Arın Sezer, yalnızca Haşmet’in değil, birçok hayvanın hayatını değiştirdi. Sokak kedileri ve köpekleri için düzenli besleme yapan, yaralı hayvanları tedavi ettiren Sezer, bölgede hayvanseverler için bir ilham kaynağı. Sakarya Üniversitesi kampüsünde güvenlik görevlisi olarak çalışan Sezer, işinin yanı sıra hayvanlara olan sevgisini her fırsatta gösteriyor. Haşmet’in hikâyesi, onun bu özverili çalışmalarının yalnızca bir örneği.

Bir Dostluk Hikâyesi
Haşmet’in hikâyesi, insan ve hayvan arasındaki bağın ne kadar güçlü olabileceğini bir kez daha hatırlatıyor. Sibel Arın Sezer’in şefkati, bir yavru saksağanın hayatını kurtarmakla kalmadı, aynı zamanda bir ailenin yeni bir üyesini kazandırdı. Haşmet, özgürlüğüne kavuşacağı günü seçene kadar Sezer’in evinde sevgiyle büyümeye devam edecek. Ancak o gün geldiğinde bile, Haşmet’in hikâyesi, hayvanseverlerin kalplerinde yaşamaya devam edecek.

Bu hikâye, doğaya ve canlılara duyulan sevginin, küçük bir jestle bile büyük farklar yaratabileceğini gösteriyor. Sibel Arın Sezer gibi duyarlı insanların varlığı, hem Haşmet gibi hayvanlar hem de toplum için umut verici bir ışık sunuyor.