Covıd-19 salgınının yoğun yaşandığı ilçelerden biri olan Adapazarı’nda kongre salonunda gerekli tedbirlerin önceden alındığı gözlenirken, salonun dezenfektanla temizlendiği görüldü.

Üye ve misafirlere verilen sabah kahvaltısının ardından kongre hazırlığı için salona geçen üyeler, özgür iradeleriyle oy kullanabildikleri, kafalarına takılan konulara samimi olarak açıklık getirildiği demokratik bir kongre yaşadıklarını ifade ettiler.

Gündem maddeleriyle başlayan kongre açılışında bir konuşma yapan kurucu Genel Başkan İbrahim Kaya, Hak ve Adaletten şaşmayacaklarına vurgu yaparak şunları söyledi:
“Tarihinde ilk defa Sakarya’dan bir güneş doğdu! Hak için, adalet için, birlik ve beraberliğin kurulmasına katkı da bulunmak için doğan bu güneş, doğduğu andan itibaren etkisini göstermiş, basın açıklamalarımızın gerek camiamızda gerek camiamız dışında oluşturduğu etki bizleri olduğu kadar, bizleri takip edenleri de umutlandırmıştır. 

Çünkü pandemi döneminin başlarında zorunlu izin halinde öğretmenlere ek ders ödenirken Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan Kur’an kursu öğreticilerine ek ders verilmemesinin haksızlık olduğunu ve hukukta yerinin bulunmadığını belirten açıklamalar yaptık, ayrıca Sayın Cumhurbaşkanlığı Makamına yazdık. Akabinde Kur’an kursu öğreticilerine de ek ders ücreti verilmesini sağladık. DHBTS sınavı konusunda yine Sayın Cumhurbaşkanlığı Makamına bilgilendirici bir yazı yazdık ve haksızlığın giderilmesini talep ettik. 

Diyanet İşleri Başkanlığından bizzat ilgili daire başkanı arayarak konu hakkında bizi bilgilendirdi. Diyanet Hak ve Adalet Sen olarak sadece çalışanlarımızın problemlerini değil, aynı zamanda emeklilerimizin de uğradığı haksızlıkları gündeme taşıdık, taşımaya da devam edeceğiz inşallah. Buna bir örnek vermek istiyorum. Memur emeklisinin çalışırken aldığı aile yardımı ödeneği emekli olduğunda kesiliyor. Bunun mevcut yasaların hiçbirinde yeri yok. Aile yardımı ödeneğinin verilmesine yönelik Danıştay kararı da var. Bu konuyu da gündeme taşıdık. Toplumsal her konuda uzlaştırıcı, birleştirici ve bütünleştirici olmak kaydıyla görüşlerimizi ifade edeceğiz.

Diyanet Hak ve Adalet Sen yasalardan ve sendika tüzüğünden aldığı güçle Diyanet çalışanlarının her sıkıntısının yanında yer alır, ilgili kurumlara resmi yollarla sıkıntıları aktarır ve çözüm üretilmesini ister. Diyanet Hak ve Adalet Sen, üyelerinin mesleki sorunlarının her zaman yanında yer alır, hukuki destek verir, takip eder ve sonuçlanması için çalışır. Diyanet Hak ve Adalet Sen, Kur’an hükümleri doğrultusunda dürüstlük ve doğruluk ilkelerine bağlı kalarak sendikacılık yapar. Yalana, iftiraya, kişileri ve kurumları karalamaya ve yıpratmaya yönelik hiçbir eylemin içerisinde yer almaz.

Bunlar bizim olmazsa olmaz ilkelerimizdir. Biz, objektif ve ilkeli sendikacılıktan yanayız. Yalana, iftiraya, her türlü düzenbazlığa karşıyız. Biz, hak ve adil sendikacılık için varız. Bizim misyonumuz budur. Bu misyon doğrultusunda ilkelerimizden taviz vermeden sendikacılık yapacağız. Kısaca çizgimiz hak ve adalettir.

Diyanet Hizmet Kolunda yeterli sayıda sendika varken neden yeni bir sendika kurduğumuz hep soruldu. Bunu soranlar şunu göz ardı ediyorlar: Diyanet Hizmet Kolundaki sendikalar camiada birlik ve beraberliği sağlayabildiler mi? Sendikacılık yapılırken Allah’ın hükümleri mi dikkate alındı yoksa şahsi çıkarların ve arzuların peşine düşülerek dünyevi hırsın tutsağı mı oldular? Bizler özeleştiriyi de yapabilmeliyiz. 

Bundan kaçındığımız takdirde meselelerin büyümesine ve çözümlerin ertelenmesine neden oluruz. Din görevlisi olarak bizler cemaate yalan söylemenin, gıybet ve dedikodu etmenin ve hak yemenin günah olduğunu öğütlüyoruz. Cenabı Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Yalanı ancak Allah’ın âyetlerine inanmayanlar uydurur, iftira ederler. 

İşte onlar, yalancıların tâ kendileridir.”(Nahl 16/105). Hz. Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmuştur: “Ben, haklı bile olsa münakaşayı terk eden kimseye Cennetin kenarında bir köşk verileceğine kefilim. Şakadan bile olsa, yalan söylemeyen kimseye Cennetin ortasında bir köşk verileceğine kefilim. Ahlakını güzelleştiren kişiye de Cennetin en üstünde bir köşk verileceğine kefilim.”

Kaybettiğimiz manevi değerlerimizin yerini hiçbir şey alamaz. İçinde bulunduğumuz kurumun sendikacılık adı altında her geçen gün yozlaştırılmasına gönlümüz razı olmamalı.
Diyanet işleri Başkanlığı’nda bugün 150 bine yakın personel görev yapmaktadır. Maalesef din hizmetinde nefer olan çok sayıdaki görevli birbiriyle küs, dargın, birbirine kırılmış vaziyettedir. 

Bütün bunların sebepleri sendikaların daha fazla üye kaydedebilmek için söyledikleri sözler, davranışlar, ötekileştirme, hak ve hukuku gözetmeden yapılan çalışmalar, Allah’ın hak ve adalet ilkelerini dikkate almamalarıdır. Mahiyeti itibariyle İslam dininin tüm kuralları göz ardı edilmekte ve netice de din görevlilerine güven azalmaktadır. Hâlbuki din görevlisi sadece dini konular da değil aynı zaman da ictimai, iktisadi, siyasi hayata dair bilgi sahibi olmalı ama bu alanlarda tarafsızlığını koruyarak cemaat karşısında saygınlığı olan bir kişi olmalıdır. 

Cemaate karşı İslami talim, terbiye, İslami hayat konularında aydınlatıcı olmalıdır. Bu konular da sorumluluğu olduğunu bilmelidir. Din görevlisi başta kendisi olmak üzere dine uygun yaşamalı ve davranmalıdır.

Buraya kadar açıklamamızı bütün olarak değerlendirirsek, Diyanet Hizmet Kolundaki sendikaların bu nokta da eksik kaldığını, beşeri ilişkilere zarar verdiğini, din görevlileri arasında adeta kavgaya ve husumete neden olduklarını görebiliriz. Sendikalar çalışma barışını bozdular, kurum içinde birbirine itimadı yok ettiler. Din görevlileri, kibir hastalığına yakalanmış sendika ve kurum yöneticilerinin egolarının altında ezilirken, haksız ve hukuksuz uygulamalara maruz kalırken, sendika üyeliğinden dolayı ötelenip dışlanırken sahipsiz kalmış, yıldırılmış ve korkutulmuştur! 

Allah’ın hükümlerini dikkate alan ve hakkını ararken adaletten yoksun kalan din görevlilerinin teşvikiyle 26.11.2019 tarihinde Diyanet Ve Vakıf Görevlileri Hak Ve Adalet Sendikası (Diyanet Hak ve Adalet Sen) doğmuştur. Bu amaç doğrultusunda haklının ve mazlumun yanında yer almak, Diyanet camiasında hiç kimseyi ötekileştirmeden adaleti yayabilmek ve benimsetebilmek amacıyla dürüstlük ilkesinden yola çıkarak kurulmuş bir sendikayız. 

Her zaman haklının yanında yer alacağız. Hiçbir siyasi oluşumun içinde olmayacağız. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı ve bu kurumun Başındaki şahsiyetler başta olmak üzere hiç kimseyi haksız yere eleştirmeyeceğiz, yıpranmasına, yıpratılmasına ve karalanmasına göz yummayacağız. Yapılan çalışmaları göz ardı edip sırf eleştirmek amacıyla yıpratma kampanyalarının parçası olmayacağız.

Diyanet Hak ve Adalet Sen’e katılarak varlığıyla güç veren kardeşlerimiz, bir gruba aidiyet duygusuyla bağlanmanın, güvenin, itimadın, yardımlaşma ve dayanışmanın, yalan söylemeden, iftira atmadan, riya etmeden yaşamanın, hak ve adalet ilkelerine bağlı olmanın mutluluğunu yeniden yaşayacaklardır. Biz, milli ve manevi değerlere bağlı ve saygılı, yasaların dışına çıkmadan sendikacılık yapacak, kurum yönetmelik ve genelgeler doğrultusunda hizmet edecek olan bir sendikayız. Bu amaç ve ilkeler doğrultusunda çalışan bir sendika olacağız.

Diyanet Hak ve Adalet Sen, siyasetin dışında, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu ve sendika tüzüğü doğrultusunda yasal çizgiden ayrılmadan, zikzak yapmadan, üyelerinin ve Diyanet camiasının haklarını korumak, gözetmek, gelişmesine katkıdan bulunmak, camiamız çalışanlarının huzurlu, mutlu, refah içinde geleceğe emin ve güvenli bakabilmeleri amacıyla yoluna devam eden ve edecek olan bir sendikal oluşumdur.

Diyanet Hak ve Adalet sen olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kilit sendikası olacağız. Fikirlerimizle, projelerimizle yol gösterici olacağız ama hiçbir zaman eksikleri, aksaklıkları gösterirken asla ve kat’a kurumların tüzel kişiliğini ve şahısları hedef almayacağız. Eleştireceğiz, ancak eleştirinin ahlaki ve insanı insan yapan değerlerini de dikkate alacağız.
Sözlerime son verirken, Diyanet Hak ve Adalet Sen 1. Olağan genel kurulunun ülkemize, milletimize, Diyanet camiasına ve bizlere hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan diliyorum. Katılımlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum, Allah sizlerden razı olsun. Katılımınızla bizlere güç verdiniz, onurlandırdınız.”

Daha sonra yoklama ve saygı duruşunun ardından İstaklal Marşı okundu. Genel Başkan Yardımcısı Necati Keleş tarafından Kur’an tilaveti yapıldı. Divanın oluşumundan sonra divana sunulan tüzük tadilatı ve komisyonun kurulması ve diğer konular görüşüldü.
Kongreye tek listeyle giden Diyanet Hak ve Adalet Sen, hiçbir sorun yaşamadan kongresini tamamlamış oldu. Üyelerin memnun kaldığı gözlenirken, ayrıca üyelerin yol masraflarının da karşılandığı müşahede edildi.

1,Olağan kongre de seçilen ve hemen göreve başlayan yeni yönetim kurulu ve görevleri şu isimlerden oluşuyor: