Korktuğum başıma geldi! Ben ne şanssızım… 


Bunlar, sıkça duyduğum ancak neredeyse hiç kullanmadığım ifadeler. Şanssız olduğumu düşünmüyorum zaten. Korku hissinden de uzak durmaya çalışıyorum elimden geldiğince. Bazıları buna çekim yasası diyor. İstediğimiz değil, beklediğimiz oluyor çünkü. 


Olumlu düşüncenin gücüne inanıyorum. Daha doğrusu “inanmaya” inanıyorum. En büyük gücün, en büyük engelin, en büyük avantajın inanç olduğunu düşünüyorum. Yani konu ne olursa olsun sonucu bizim bakış açımız şekillendiriyor. “Güzel düşünelim, güzel olsun.” demek kadar basit ve yalın aslında.


 "Eski bir Hintli hikâyesi anlatılır:


Hindu cennetinde kalpataru denen bir ağaç vardır. "Dilek ağacı" demektir. Tesadüfen bir gezginin yolu oraya düşer. Adam yorgundur, dinlenmek için ağacın altına oturur. Ve aç olduğu için "Burada biri olsaydı, yiyecek isterdim. Fakat kimse görünmüyor." diye aklından geçirir.

Yemek fikri zihninde göründüğü anda yiyecek ortaya çıkıverir. Adam çok aç olduğu için bu konuyu düşünmez, hemen yemeği yer. Sonra uykusunun geldiğini hisseder ve "Keşke şurada bir yatak olsaydı..." diye düşünür ve yatak belirir. Fakat yatakta yatarken gezgin şüpheye kapılır: "Neler oluyor?


Burada kimseyi görmüyorum. Yiyecek geldi, yatak geldi, belki de hayaletler bana bir şeyler yapıyor!" O anda hayaletler belirir. O zaman korkar ve "Şimdi beni öldürecekler!" diye düşünür. Ve hayaletler gezgini öldürür.

Hayattaki kural da böyledir. Hayaletleri düşünürsen ortaya çıkacakları kesindir. Ne düşünürsen onu görürsün. Düşmanları düşünürsen onlar ortaya çıkar, dostları düşünürsen onlar belirir. Seversen dört bir yanın sevgiyle dolar, nefret edersen nefretle karşılaşırsın. Düşünmeye devam ettiğin her şey belli bir kural tarafından yerine getirilecektir. Hiçbir şey düşünmezsen o zaman sana hiçbir şey olmaz."


Bu kadar kesin midir? Bilemeyiz elbet. Verilen mesajı doğru anlamak lazım. Hani bazen sohbet esnasında diyoruz ya “Depremden konuşunca deprem oluyor, konuşmayalım!” diye, buna benzetebiliriz. 
İyi tarafından bakmak, bardağın dolu tarafını görmek, hayır söylemek, rüyayı hayra yormak, iyi niyet…  

İlle de iyi niyet. Bir işe besmele ile başlamak gibi tertemiz bir düşünce. 


Bazı güzellikler apaçık görünmeyebilir. Bu, olmadıkları anlamına gelmez. Görmeyi bilmek lazım. 


Yönünü güneşe dönmek gibi. Bakışınızın açısı da acısı da size kalmış!