İşte ses getiren o röportaj

EMNİYET MÜDÜRÜNE AĞIR İTHAMLAR
Sakarya’nın Arifiye İlçesi’nde oturan baba Asım Safitürk, sessizliğini bozdu. Yaşanan olay ve mahkeme süreçleriyle ilgili Sabah’a konuşan baba Safitürk, “Artık gerçekleri vatandaş ve kamuoyu bilmelidir” dedi. Oğlumun Şehit edilmesindeki bir çok sır perdesinin halen aralanmadığına dikkat çeken Baba Safitürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan destek istedi. Yaşanan süreci birebir anlatan Safitürk, sosyal medya hesabından da Derik eski İlçe Emniyet Müdürü iken Bolu Gerede Emniyet İlçe Emniyet Müdürü olan Mustafa Hakan Kutluay hakkında ağır ithamlarda bulundu.

İULK VALİYİ ARADIM
Oğlunun Şehit düştüğü haberini ilk kez ulusal kanallardaki alt yazılardan gördüğünü belirten Safitürk, “İlk defa çocuğum bomba haberini alınca televizyon alt yazında gördüm. Çocuğumu aradım ama telefon gitmiş. Hemen Mardin Valisi’ni aradım. Valiye ‘televizyonda alt yazı görüyorum. Allah’tan sonra çocuğuma en yakın sizsiniz . Bana bilgi verin’ dedim. Vali bana ‘ amca bomba olayı oldu. Önemli bir durum yok’ dedi. Bu konuşma sonrasında Vali benden cenazeden dönerken helallik istedi” dedi.

BEN SAF ADAMIM
Sabah’a konuşan baba Safitürk, “Bu olaydan 4-5 gün sonra ağlamaklı bir kadın beni telefonla aradı ve ‘ben, Derik Emniyet müdürünün annesiyim’ dedi. Bende ‘sizinle görüşmek istemiyorum’ dedim, telefonu kapattım. Birkaç gün sonra aynı kadın beni tekrar aradı. Tekrar aradı, tekrar kapattım. Bu kez emniyet müdürü beni aradı ve bende “Senle konuşmak istemiyorum” dedim. Onunla da konuşmadım. Sonrasında kendim ilçe emniyet müdüne telefon açtım ve ‘konuşalım’ dedim. Müdür bana ‘siz evlat acısı yaşıyorsunuz, ben size amirimi kaybetmenin acısını yaşıyorum’ dedi. Bunun üzerine dedim ki ‘müdürüm ben saf adamım. Anlat bana olayı” 

ÜÇÜMÜZ PATLAYACAKTIK!
İlçe emniyet müdürünün anlattıklarının kayıtlarda olduğunu belirten Safitürk, “Bana ‘Biz o gün 10 Kasım merasiminde idik. Merasim bitince Kaymakam bey, Garnizon komutanı ve ben yemeğe gidelim’ dedik. Kaymakamlığın önüne gelince kaymakam bey ‘ben yeni kahvaltı yaptım. Buyurun siz yemeğe gidin. Benim makamda işlerim var’ dedi. Eğer bize ‘beraber makama çıkalım’ deseydi bizde makama çıkacaktık. Üçümüz birlikte patlayacaktık’ dedi. Telefonda bana böyle konuşunca yine telefonu kapattım” diye konuştu.

MÜDÜR AĞIZ DEĞİŞTİRDİ
Safitürk, “Bir iki gün sonra yine İlçe emniyet müdürüne telefon açtım ve ‘Müdür konuşalım’ dedim. Bana ‘nerede kalmıştık’ deyince bende ‘bizi makama çağırsaydı üçümüz paklayacaktık’ kısmında kaldık dedim. Bu sefer bana ‘hayır’ dedi. Emniyet müdürü bana ‘Biz o gün hiç beraber olmadık’ deyince bende ‘peki ne oldu’ dedim. Müdür ‘o gün merasimin bitince ben başka yere o başka yere gitti’ dedi. İlk konuşmasını inkar eden müdüre bu sefer ‘Sen patlamayı ne zaman duydun’ diye sordum. Bana ‘olaydan 10-15 dakika sonra duydum” dedi.Bunun üzerine ‘Peki ne yaptın’ diye telefonda sordum” diye konuştu.

HELİKOPTER İSTENMEDİ
Safitürk, “İlçe emniyet müdürü sorum üzerine bana ‘Olay yerine gittim’ dedi ve ‘ne gördün’ diye sordum. Müdür ‘Yıkıntılar arasında kaymakam yazı işleri müdürünün kucağında idi’ dedi.  Bende ‘peki dedim, konuşabiliyor muydu’ zdiye sorunca müdür ‘Konuşuyordu ve şuuru yerinde idi’ dedi. O zaman ‘peki ne yaptın sen’ dedim. Müdür ‘Ben kaymakamı adamlarımla aldım ve Derik Sağlık Ocağı’na götürdük’ dedi. Müdüre dedim ki ‘müdür ben görüyorum. Bizim askerimize yaralandığı zaman hemen bir helikopter geliyor. Yaralımızı alıyor ve doğru hastaneye götürüyor. Siz emniyet müdürüsünüz. Siz amirinizi sağlık ocağına mı götürdünüz.! Helikopter istemediniz mi’ Burada bir yanlışlık var’ dedim. Müdür bana ‘heyecan yaptım, düşünemedim’ cevabını verdi” diye konuştu.

OĞLUM KAN KAYBETTİ
Mardin Derik eski İlçe Emniyet Müdürü iken Bolu Gerede Emniyet İlçe Emniyet Müdürü olan Mustafa Hakan Kutluay ile telefondaki konuşmasını anlatan baba Safitürk, “Müdüre ‘Oğlum sağlık ocağında kan kaybediyordu. Siz seyir mi ediyorsunuz’ diye sordum ve ekledim ‘Bunu ne yapacağız’ dedim. Müdür ‘ben onu ambulansa koydum Kızıltepe’ye götürdüm’ dedi. Bunun üzerine ‘Çocuk kan kaybediyordu ama’ dedim. O anlarda Kızıltepe donanımlı bir hastane ve bir katını oğluma hazırlamışlar. Bütün hastane seferber olmuş. Telefonda müdür bana, ‘Ben onu Kızıltepe’ye götürdüm. Bu arada Mardin Valisi geldi. Bende geri döndüm’ dedi. Bende Telefonu kapattım” diye konuştu.

VALİ HELİKOPTER KALDIRMADI
Eski Derik İlçe Emniyet Müdürü ile yaptığı telefon konuşması sırasında telefonu kapattıktan sonra hemen Mardin Valisi’ni aradığını belirten baba Safitürk, “Valiyi aradım. Valiye ‘Kızıltepe’de oğluma müdahale ettirmemişsin, helikopteri de beklettirmişin. Doğru mu’ diye sordum. Vali bana ‘Doğru’ dedi. İşte biz bunları kamuoyuna hiç anlatmadık. Artık kamuoyu bunları bilsin. Bunun üzerine valiye telefonda “Peki niye helikoptere almadınız” diye sordum. İşte ben tam burada kahrediyorum” dedi.

MARDİN VALİSİNE AH ETTİ
Sabah’a konuşmasını sürdüren baba Safitürk, “ Mardin valisi bana ‘Öyle kan kaybeden birisini helikoptere almak tehlikedir’ dedi. Bir ara Sakarya Valisi’ne de bunu sordum Sakarya Valisi de bana ‘hocam kan mı veriyorlardı o anlarda’ diye sordu. İşte biz buralarda yıkılıyoruz. Buralarda kahroluyoruz. Telefonda konuştuğum Mardin Valisi’ne “Ama kasten ama ihmal bana yaşattığın evlat acısını Allah sana yaşatmadan canını almasın” dedim ve telefonu kapattım” diye konuştum.

HEPSİ PLANLANMIŞ
Yaşadığı süreci anlatmaya devam eden Safitürk, “Gaziantep’e Şehidimizi almaya gittik. Herkes başıma geldi ve ‘başınız sağolsun’ dedi. Herkese ‘dağılın’ dedim ve ‘bomba olayında çocuğumun yanına giden bir adam gelsin’ dedim. Genç bir delikanlı geldi. Bana ‘Ben yakın korumasıydım’ dedi. Bunun üzerine ‘Ben de ne oldu, hadiseyi anlat’ dedim. Koruma bana ‘Patlama olduğu zaman ben dışarıdaydım’ cevabını verdi. Hep planlanmış. Kameralar sökülmüş. Yani böyle planlı programlı bir katil var ortada! Biz bunları kimseye anlatamadık. Ama gazeteler artık yazsın, vatandaş bunları bilsin. Biz bunları mahkemelerde çok bağırdık. Çağırdık. Ama kimseye anlatamadık. Kameralar sökülmüş. Nasıl sökülmüş” diye sordu.

POLİS İNKAR ETTİ
Safitürk, “Gaziantep’te yanıma bir polis geldi. Polise ‘Patlama olduğu zaman neredeydin’ diye sordum. Bana ‘dışarıdaydım’ dedi. Şu hale bakın. Herkes dışarı da, plana bakın. Polis bana ‘patlama olunca kapıyı açtım ve içeri girdim” deyince bende ‘ne gördün’ diye sordum. Polis bana ‘patlamalar arasında kaymakamı gördüm’ dedi. Polise ‘ne oldu’ diye sordum. Polis ‘ilk lafı bana sana bir şey oldu mu’ dedi. Aynı polis mahkemeye geldi. Hakim önüne çıktı. Mahkemede ‘Ben böyle demedim’ diye ifade verdi. O zaman bende ‘Bir gün bu bomba sizin başınıza patlayacağını unutma’ dedim. İnkar etti ve demedim dedi” diye konuştu.

MÜDÜR MAHKEMELERE GELMİYOR
Herkesin farklı konuştuğunu, ilk konuşanların inkar edildiğini belirten Safitürk, “ eski müdür bana ‘yazı işleri müdürünün kucağında ve şuuru yerinde idi’ dedi. O anda ‘kimden şüphelendin. Kim yaptı’ diye insan sormaz mı! Bir tek kelime yok ortada. Müdür almış oğlumu Kızıltepe’ye götürmüş. Hemen geri dönmüş. Olay yerine silmiş süpürmüş. Hiçbir rapor tutmamış. Bu olay sonrasında mahkemede hakime en çok sorduğum soru ‘müdürün buraya gelmesi lazım’ dedim. Tam 3 sene bitti ve müdür bir kere yerel mahkemeye gelmedi. Müdürün yüzünü görmedik. Bu müdür benim çocuğumun en yakın koruma arkadaşı idi. Bu müdüre oğlum ‘kardeşim’ derdi” diye konuştu.

ELİ KANLI OLMASAYDI
Zamanın ilçe emniyet müdürüne suçlamalarını sürdüren baba Safitürk, “Ama bu adamın eli kanlı olmasıydı mahkemelere gelirdi. Biz onu oğlumuzdan hiç ayrılmaz. Hastaneden cenazeye kadar yanından ayrılmaması lazımdı. Bize gelirdi. Ama bunları yapmadı. Annesi ısrarla konuşmak istiyor. Annesine ‘senin çocuğun benim çocuğumun katilidir’ dedim. Annesi ‘seni anlıyorum ama biraz ağır oluyor’ dedi. Safitürk, “İlk mahkeme de hakim yazı işleri müdürüne ‘orada ruhsatsız bir tabanca gözüküyor’ diye sordu. Yazı işleri müdürü, ‘gezerken ayağıma takıldı’ dedi. Hakim bir daha bu silah olayını sormadı. Kapandı gitti” dedi.

2. DAVAYI AÇTIK
Safitürk, “Biz şimdi 2. mahkeme açtık. Bu mahkemede müdürü istiyoruz. Müdür mahkemeye gelecek. Eli kanlı değilse bugüne kadar neden mahkemeye gelmedin! Senin amirin katledildi ama sen niye mahkemeye gelmiyorsun! Oğlumun kanlı çamaşırlarını, telefonunu adi bir eşya gibi bize gönderdi. Nisan ayındaki mahkeme de soracağım ona ve “Elin kanlı değil ise niye çocuğumdan ayrıldın’ diyeceğim. Niye bize gelmedim! Sen bizim evladımız sayılmaz mısın! Neden olay yerini güvenlik çemberine almadı! Neden raporlar tutulmadın. Kameralar devreden neden yok! Olay sonrası orada bir kamera çekimi yaptırmamış. Bunlar hep sır perdesi” dedi.

MÜDÜR NEDEN TEKME ATTI!
Safitürk, “ Mahkemede hakime ‘bütün izleri kaybettirmiş. Mahkemelere gelmiyor.  Benim çocuğumun katili emniyet müdürüdür. Eli kanlı olmayan bir insan mahkemeye gelmez mi!  !-Bize gelmez mi! Neden çocuğumuzdan ayrıldı! Neden telefon konuşmalarında değişik konuştu! Bizle helalaşmadı. Benle dert ortağı olmalıydı. Bunlar hep düşündürücü olaylardır. Ayrıca yerel Mahkemede belediye çalışanı ‘Kaymakamı ambulansa koyarken kaymakam bey konuşuyordu. İlçe emniyet müdürü bana tekme attı’ dedi. Neden tekme attı! Mahkeme heyeti ‘o tekme’ diye sormadı” diye konuştu.

DEVLETİ TEMSİL EDİYORDU
Safitürk, “Mahkemede ‘Benim oğlum Şehit olduktan sonra Sakarya’da 3 vali değişti ama Mardin Valisi değişmedi. Hatta ödüllendirildi. Kızı kaymakam oldu” dedim. Bizi kale bile almıyorlar. 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında Şehit olan Ömer Halisdemir elinde silah vardı. Hainleri vurdu ve Şehit oldu. Ona hep dua ediyorum. Şehit Halisdemir’in katillerine 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ama benim oğlum bir ilçede devletin temsil ediyordu. Devleti temsil eden oğlumun elinde silah yoktu, savunmasızdı. Katledildi. Onun katillerinden bir kişi 2 kez müebbet aldı. Bu hukuka inanmıyorum” diye konuştu. 

O SÜRÜCÜ DE SERBEST
Safitürk, “İlk raporu tutan savcı gelinime ‘Siz hiçbir hukuka başvurmayın. Bu iş vatandaş ile terör arasında değil. Devlet ile terör arasındadır. Devlet bu işi görür. Bu konuşmadan 4 ay sonra Mardin Başsavcılığı’nda bir yazı geldi. Müşteki Asım Safitürk ve Fatma Safitürk adına ve kaymakam beyin makam şoförün delil yetersizliğinden serbest kaldığını bile tebliğ ettiler. Ben o makam sürücüsüzüyle ilgili oğlumu uyarmıştım. Bu şoförün serbest kaldı. Benim oğlum  orada açılan hendekleri kapattı. Vatana sevgisiyle kuyuları kapattı. Bu hizmetler karşısında oğlum şehit edildi” diye tepkisini dile getirdi.

ŞOK BİR İDDİA DAHA
Safitürk, “Uyku haplarıyla uyuyorum. Bazen Kerbela’ya gidiyorum. Oralarda teselli arıyorum. Düşünüyorum. Ben cebindeki madeni paralar kaymakamlığa girerken cihazlar ses çalıyor. Ortalık yıkıyor. Kaymakamlıkta 10-15 polis var. Peki binayı uçuracak olan bomba içeri nasıl giriyor! 3’üncü kata çıkıyor. Bina da 40-50 kişi var ama bir tek benim oğlum Şehit düşüyor.  Bazı konuşmalara ve yapılan işlere inanmıyorum” dedi.

İAŞE PARASINI YEDİRMEM
Safitürk, “Orada bir çadır kent vardı. Oraya 3 aylık iaşe parası geliyordu. Bu para benim oğlumun elinden geçiyordu. TSK’nın Fırat Kalkanı operasyonu sonrasında o çadır kenttekiler oradan gitti. Ancak o arada 3 aylık iaşe parası yine geldi. Birileri hemen toplandılar. Gelen parayı ‘halledelim’ dediler. Benim oğlum ise ‘ben kellemi veririm ama böyle bir işe imza atmam’ dedi. Bunun üzerine benim oğlum başka ilçeye tayin olur ve bu olayı deşifre eder diyerek bunu göndermeyelim, işini halledelim diyerek planlar yapılmış. Ben bu olayı böyle görüyorum” dedi.


CUHHURBAŞKANI’NA SESLENDİ
Şehidin babası Asım Safitürk ayrıca sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi.

İŞTE O SESLENİŞ

Şu an Bolu Gerede’de emniyet amiri olarak görev yapan Mustafa Hakan Kutluay 
Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün şehit edildiği patlamada Derik Emniyet Amiri olarak görev yapmakta idi. Patlamadan hemen sonra yaralı kaymakamı ambulans ile Kızıltepe Hastanesi’ne gönderir göndermez derhal olay yerine gelmiş. Olay yerindeki tüm belge olabilecek delilleri yok ettiği tüm tanıkların şahitliği ile belgelenmiştir.

Şehit yavrumuzun telefonunu cüzdanını flaş belleğini bir torbaya koymuş. Derik Hastanesi’nden de canımız yavrumuzun KANLI eşyalarını da bir poşete koyup herhangi bir tutanak dahi yapmadan olay yeri incelemesi de yaptırmadan olayda baş katil olarak yargılanan Derik Belediye zabıta amirinin kardeşi ile cenaze günü af  buyurun dağda ölmüş eşeğin semeri gibi tarafımıza bir adi poşet ile göndermiştir.

Bununla da kalmamış, olay yeri incelemesi yaptırmadan belediyeden bir traktör bir kaç da işçi getirtip makamı tutanaksız ve olay yeri incelemesiz temizletmiştir. Bu iddiaların tamamı şahitler ve mahkeme kayıtları ile belgelidir. Üstelik beni 1 yıldan bu yana ölümle tehdit etmektedir. Amir Mustafa Hakan Kutluay yapılan tüm soruşturmalar da kusurlu bulunmaktadır. Canımız yavrumuzun makamında şehit edilmesinde her soruşturmada ismi baş aktör olan amiri derhal görevden alıp tutuklu olarak soruşturulmasını akan kanımız için şahsınızdan saygı ile arz ediyoruz.

Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün annesi Fatma Safitürk, babası Asım Safitürk ve kardeşleri.

--------------------


NE OLMUŞTU!
Mardin'in Derik ilçesinde 10 Kasım 2016'da makam odasında PKK'lı teröristlerce el yapımı patlayıcı ile düzenlenen saldırıda, İçişleri Bakanlığınca Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede 11 Kasım 2016 günü şehit olmuş, saldırıda şoförü Mustafa Dinçer de yaralanmıştı.