<p class="GvdeA"><span style="line-height:normal">AKP-MHP koalisyonun Türkiye<span lang="DE" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">’</span>yi 1990<span lang="DE" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">’</span>lı yıllara geri götürdüğünü vurgulayan Serbes, bunun ülke adına çok üzücü olduğunu kaydetti. Serbes, <span dir="RTL" lang="AR-SA" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">“</span>Her gün görüyorsunuz sokaklarda 1990<span lang="DE" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">’</span>ların manzaralarını. Kaybolanlar, kaçırılanlar, akıl almaz işkence iddiaları, düşüncesini açıkladı diye mahkeme kapılarında süründürülenler. İktidara baktığınızda zaten 1990<span lang="DE" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">’</span>ların, 28 Şubat’ın ne kadar artığı varsa bu hükümetle sarmaş dolaş. Emin olun bir ülkenin demokrasisi 20. yüzyılda emeklerken, ekonomisi 21. yüzyılda olamaz. Demokraside geri gideceksiniz, ekonomi de ileri gideceksiniz. Böyle şey yok.” diye konuştu. </span></p> <p class="GvdeA"><span style="line-height:normal"><b>ADALET TV PROGRAMLARINDA ARANIR HALE GELDİ </b><br /> Demokrasi olmadan da ekonomide, refah düzeyinde olumlu bir gelişmenin olmayacağını dile getiren Serbes, açıklamasını şöyle sürdürdü: <span dir="RTL" lang="AR-SA" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">“</span>Ne kadar demokrasi o kadar ekonomi. Ne kadar demokrasi o kadar refah, o kadar adil gelir paylaşımı. Ne kadar demokrasi o kadar az hırsızlık, o kadar az yolsuzluk. Ne kadar demokrasi o kadar güçlü bir ekonomi. Bugün ülkemizde tıpkı 28 Şubat yıllarında olduğu gibi iktidarın hoşuna gitmeyecek şeyler söyleyenlerin başına neler geleceği belli değildir. İfade hürriyeti fiilen ortadan kalkmıştır. Basın hürriyeti fiilen ortadan kalkmıştır. Adalet artık sosyal medya mahkemesinde, kendini hem hakim hem savcı yerine koyan beşinci sınıf TV programlarında aranır hale gelmiştir.”</span></p> <p class="GvdeA"><span style="line-height:normal"><b>SANAL DÜNYA KURMUŞLAR İÇİNDE YAŞIYORLAR</b><br /> İktidarın kendine göre sanal bir dünya kurup ülke gerçeklerinde kopuk bir şekilde Türkiye<span lang="DE" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">’</span>yi yönetmeye çalıştığını savunan Serbes, ancak artık bunun sürdürülebilir olmadığının ortaya çıktığını anlattı. Serbes, açıklamasında şunları kaydetti: <span dir="RTL" lang="AR-SA" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">“</span>Biz açıkçası ülkeyi yönetme sorumluluklarının farkında olup olmadıklarını da bilmiyoruz artık. Bir ülkede enflasyon, faiz, işsizlik çift hanelerde olup da bu denli sorumsuz bir iktidar olabilir mi? Kendilerine göre bir sanal dünya kurmuşlar, içinde yaşıyorlar. Yalan söylemekten, söyledikleri yalanlara yeni yalanlar eklemekten zerre hicap duymuyorlar. Yalanla kimse iktidarda kalmaz, kalamaz.”</span></p> <p class="GvdeA"><span style="line-height:normal"><b>Mİ</b><b>LLETİN GÖNLÜNDEN KOPTULAR </b><br /> Bunların artık milletin gönlünden koptuğun dile getiren Serbes, açıklamasını şöyle tamamladı: <span dir="RTL" lang="AR-SA" style="font-family:"Arial Unicode MS",serif">“</span>Demokrasiden koptuktan sonra milletin gönlünden de koptular. Milletin gönlünden koptuktan, kalbinden çıktıktan sonra bir anlamları olmaz. Çünkü en güçlü gerçek, en sağlam hakikat milletin gönlüdür, milletin gözüdür, milletin yaşadıklarıdır. Bu millet en hassas şekilde günü geldiğince herkesi tartacak ve darasını alacaktır. Çarşıya pazara çıkan Ayşe Hanım, Mehmet Bey neyi kaça aldığını biliyor. Okula, kafeye giden Zeynep, Ahmet internetin, cep telefonu faturasının kaç lira geldiğini biliyor. İstediğiniz kadar TÜİK rakamlarıyla oynayın. Millet her şeyi görüyor, millet her şeyi biliyor.”</span></p>