Sakarya Üniversitesi tarafından düzenlenen Bilim Söyleşileri Serisi’nin on altıncı oturumu sınav sürecinde “Yaşanan Kaygı ve Stresle Başa Çıkma Yollarına” yönelik bilgilendirici bir etkinlik gerçekleştirildi. Çevre Köylerine Yardım Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen programda, Prof. Dr. Tansu Çiller Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri katılımcı olarak yer aldı. Etkinlikte, SAU Mediko bünyesinde görev yapan Uzman Psikolog Gülnur Er konuşmacı olarak yer aldı.
Programda, sınav kaygısının bireyin yaşam kalitesi üzerindeki etkileri ve stresin doğru yönetildiğinde nasıl yapıcı bir güce dönüştürülebileceği ele alındı. Uzman Psikolog Gülnur Er, mutluluk ve üzüntü gibi duyguların yaşamda aynı amaca hizmet ettiğini vurgulayarak, bireyin duygularını bastırmak yerine kabul etmesinin önemine dikkat çekti. Er, bireyin geçmişe ya da çevresel etkenlere takılmak yerine bulunduğu ana odaklanmasının psikolojik dayanıklılığı artırdığını ifade etti. Er, etkinlikte stres yönetimi kavramı ayrıntılı şekilde ele alındı. Stresin, bireyin kendini gergin ve huzursuz hissetmesiyle ortaya çıkan doğal bir tepki olduğu belirten Er, zorlayıcı durumlarda ortaya çıkan enerjinin yapıcı ya da yıkıcı biçimde kullanılmasının kişinin yaklaşımına bağlı olduğunu dile getirdi. Er, stresin kriz olduğu kadar bir fırsat olarak da değerlendirilebileceği vurgulandı.
Uzman Psikolog Gülnur Er, sınav kaygısı yaşayan bireyler için farkındalık ve odaklanma tekniklerinden örnekler verdi. Beş duyuya odaklanma, yazma ve düşünceleri dışa vurma gibi yöntemlerin kaygıyı yönetmede etkili olduğunu ifade eden Er, yoğun kaygı anlarında dikkatin farklı bir noktaya yönlendirilmesinin, duygusal yükü azaltabileceği belirtti. Er, program kapsamında stresin bastırıldıkça artabileceğine, doğru şekilde ele alındığında ise zamanla etkisini yitireceğine dikkat çekti. Duyguların misafir gibi karşılanması gerektiği vurgulayan Er, bireyin duygularını tanımasının ve kabul etmesinin psikolojik iyilik hâlini desteklediği ifade etti. Er, katılımcı öğrencilere stresle nasıl başa çıkılabileceğini anlatan etkinlikte kısa bir video gösterimi yapıldı.
Er, konuşmanın devamında, bireyin yalnızca ne istediğini değil, ne istemediğini de bilmesinin kişisel gelişim açısından önemli olduğu belirtti. Düşünce, duygu, davranış ve değerler arasındaki ilişki ele alınacağını belirten Er, bireyin kendi değerlerini tanımasının davranışlarını yönlendirmede etkili olduğunu ifade etti. Er, kendini tanımanın ve kişinin kendisinin en iyi versiyonunu oluşturma çabasının önemine vurgu yaptı.
Er, stresin birey üzerinde verimlilik kaybı ve duygusal değişimlere yol açabileceği belirtilirken, tehdit algısı oluştuğunda savaş ya da kaç tepkisinin devreye girdiği aktardı. Her bireyin stresle baş etme biçiminin farklı olabileceği ifade eden Er, spor yapmak, uyumak, doğada vakit geçirmek, dua etmek ve sevilen aktivitelerle ilgilenmenin stres yönetiminde etkili olduğu belirtti
Etkinlikte ayrıca kriz anlarında sakinleşmenin ve sürece odaklanmanın önemine dikkat çeken Er, sonuçtan çok sürecin değerli olduğu vurgulayarak, yaşanan zorlukların hayatın sonu değil yeni bir başlangıç olabileceği ifade etti. Er, bireyin kendi yaşam hikâyesini şekillendirebileceği ve bakış açısını değiştirerek sorunlara farklı çözümler üretebileceği belirtti. Etkinlik, katılımcılara teşekkür edilmesiyle sona erdi.
