Olay, 17 Mayıs 2022 tarihinde gece saatlerinde İzmit ilçesi Mehmet Ali Paşa Mahallesi Dalgıç Sokak'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Turhan Kuzu (52), Turgut Ş. tarafından sokak ortasında bıçaklandı. Şüpheli olay yerinden kaçarken, Turhan Kuzu'yu kanlar içinde gören vatandaşlar sağlık ekiplerine haber verdi. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Kuzu, 2,5 ayın ardından hastanede hayatını kaybetti. Kaçan şüpheli olay gecesi yakalanarak emniyete götürüldü. İfadesi alınan Turgut Ş., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

"İş yerindeki arkadaşlarımın üstüme oyun oynadıklarını düşünüyordum"
Olayla ilgili duruşma Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Turgut Ş., tanıklar, Turhan Kuzu'nun ailesi ve taraf avukatları katıldı. Olay sebebiyle çok üzgün olduğunu söyleyen Turgut Ş., "Güvenlik görevlisiyim. İş yerindeki arkadaşlarımın üstüme oyun oynadıklarını düşünüyordum. Olay öncesinde lise arkadaşım Salih Y. ile buluştuk. Salih bana, 'Seni seçtim' diye bir şey söyledi. Ruhsal olarak bazı sıkıntılar yaşıyordum ancak rahatsızlığım bu buluşmadan sonra yoğunlaştı. Olay günü kendimi kötü hissettim, hastaneye giderek sakinleştirici yaptırdım. Evime giderek uyumaya çalıştım ancak uyuyamadım" diye konuştu.

"Babama zarar vermek veya babam tarafından zarar göreceğime dair düşüncelerim oluştu"
Babasının yanına giderek konuşmaya başladıklarını söyleyen Turgut Ş., "Babama zarar vermek veya babam tarafından zarar göreceğime dair düşüncelerim oluştu. Babamla konuştuktan sonra onun bana zarar vereceği düşüncesi kesinleşti. Kendimi korumak amacıyla evden bıçak alarak kaçtım. Çarşıya giderek ATM'den 500 TL para çektim. Otele gitmek niyetindeyim. Zarar göreceğim veya zarar vereceğim düşüncesi sebebiyle otele gidemedim. Peşimde insanlar vardı, beni kovaladıklarını hissediyordum. Evimizin çatısına çıkma hissiyatı geldi ve çıktım" şeklinde konuştu.

"Görev icabı bana adamı öldürme telkini gelmişti"
Halüsinasyon görmeye başladığını ifade eden Turgut Ş., "Siyah büyük şeylerin bana doğru geldiğini gördüm. Babamın aşağıda olduğunu hissettim. Çatı kapısını açtığımda babamı aşağıda gördüm. Babam içeri girince çatıdan indim ve dışarı koştum. Parkta saklandım. Daha sonra fırında 3 kişiyi gördüm. Beyaz ve siyah bir şey gördüm. Görev icabı bana adamı öldürme telkini gelmişti. İç sesim beni adamın yanına yönlendirdi. Fırına doğru gittiğimde buğulu bir görüntü gördüm. Bıçaklama olayını hayal meyal hatırlıyorum. Maktulün bana karşı bir tahriki olmadı" ifadelerini kullandı.

"Daha önce de halüsinasyonlar yaşıyordum"
Olaydan sonra kaçtığını söyleyen Turgut Ş., "Ana caddeye çıkıp kaçtım, bir evin penceresini kafamla kırdım. Yola devam ettim, polis beni buldu ve aldı. Daha önce de bu tarzda hafif de olsa halüsinasyonlar yaşıyordum. Ailevi sebeplerimden ötürü daha önce psikiyatriye gittim. Doktorun verdiği ilaçları kullanmaya başlayınca düşündüğüm şeyler ses olarak gelmeye başladı. Cezaevinde bulunduğum süreçte de sesler duyuyorum. O gece polisler beni görmeseydi belki başka şeyler de yapabilirdim, kendime zarar verebilirdim" dedi.

"Eşim acı çekerek hayatını kaybetti"
Sanıktan şikayetçi olan maktulün eşi Nurten Kuzu, "Eşim acı çekerek hayatını kaybetti. Onun hiçbir suçu yoktu, ölmeyi hak etmedi. Eşim olaydan önce 2 kez beyin kanaması geçirdiği için sağlık problemleri yaşıyordu. Kendini koruyamayacak durumdaydı" diye konuştu.

"Sanığın Turan'a hunharca bıçak vurduğunu gördüm"
Tanık olarak dinlenen Ahmet Ç. ifadesinde, "Turhan Kuzu benim arkadaşım olur. Gece işlettiğimiz fırına gelir çay içer, sohbet ederdik. Olay gecesi yine bizim fırına geldi, beraber oturduk çay içtik. Çaydan sonra ben ve babam ekmek yapımı için tekrar içeri girdik. Turhan fırının önünde oturuyordu. Boğuşma sesi gelince dışarı çıktım. Sanığın Turan'a hunharca bıçak vurduğunu gördüm. Ne yapıyorsun dediğimde, 'Üstüme gelme' diyerek kaçtı" ifadelerini kullandı.

"Abim son 1-2 aydır psikiyatri ilaç tedavisi görüyordu"
Olaya ilişkin dinlenen sanığın kardeşi Ertuğrul Ş., "Abim Turgut son 1-2 aydır psikiyatri ilaç tedavisi görüyordu. Olaydan 2 ay önce ben de psikolojik sorunlar yaşamaya başladım, intihar düşüncelerim oluyordu. Hastaneye gittim, ruh ve sinir hastalıklarına sevk edeceklerdi ancak yer olmadığı için olmadı. Şu an tanı ve teşhiste bekleme aşamasındayım" dedi.

"Abim bize, 'Şu an gerçek mi, oyunda mıyız?' diyordu"
Tanık olarak dinlenen sanığın bir diğer kardeşi Turgay Ş., "Olay akşamı abim bize, 'Şu an gerçek mi, oyunda mıyız?' şeklinde sözler söylemeye başladı. Kalbinin sıkıştığını söyleyerek hastaneye gitti ve sakinleştirici aldı. Babam gece 00.00'da beni arayarak abimin evde olmadığını ve onu bulmadığını söyledi. Bir süre sonra yine arayarak abimin kendisine saldırdığını ve kaçtığını söyledi. Karakola giderek olanları anlattık ve abimin yanında bıçak olduğunu, kendisine veya başkasına zarar verebileceğini söyledik ancak bizimle ilgilenmediler. Olay gerçekleştikten sonra polisler bizi arayarak olanları bildirdi" diye konuştu.

"Baba sen ve ben hayaletiz"
Olaydan önce başından geçenleri anlatan sanığın babası Naim Ş., "Olay gecesinde oğlum Turgut kalbinin sıkıştığını söyledi, hastaneye gidip sakinleştirici yaptırdı. Eve geldikten sonra bana, 'Baba sen ve ben hayaletiz' demeye başladı. Sonra dizlerime dokunarak, 'Sen gerçeksin' dedi. Yüzü şişmeye başladı. Duş almasını söyledim ancak dışarı çıktı. Bir süre sonra çatıda elinde bıçakla gördüm. Bıçağı yaklaşık 10 kere bana sallayarak 'Ciğerlerini parçalayacağım diyerek çatıdan atladı ve kaçtı" ifadelerini kullandı.

Akli dengesinin yerinde raporu istendi
Mahkeme heyeti, sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair istenilen raporun beklenilmesine, gelecek celse tanıkların dinlenilmesine ve tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmanın erteledi.