Konuya girmeden önce Rabbim şahid olsun ki maksadım asla bir cemaate, tarikata sataşmak, hakaret etmek değildir,
Maksadım yanlışları gösterip doğruları anlatmaktır.
Sözüm, Allah'a ulaşmada insanları aracı edinenlere ve "Direk Allaha bağlanamazsın, aracı olmadan elektrik trafosundan elektrik alırsan patlarsın, onun için aracıya iytiyaç var, direk Allaha bağlanamazsın"diyen zavallı din fukaralarına.
Allahı haşa elektrik trafosuna benzetiyor hoca kılıklı uydurukçu.
Evliyayı aradan çıkar, şeyhi aradan çıkar direk Allaha bağlandığında patlar parçalanırsın” gibi akıl dışı olduğu kadar islam ve iman dışı ifadelere bu yazının küçük bir cevap olmasını temenni derim.
Onlara, Allah'a ulaşmada aracı olamayacağına dair meselâ Bakara 186, Kaf 16, Vakıa 85, Mücadele 7,..âyetlerini anlayarak okumalarını tavsiye ederim.
Allaha ulaşmada aracı olmasını savunanlar şu ayete takla attırıp delil gösteriyorlar:
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَابْتَغُٓوا اِلَيْهِ الْوَس۪يلَةَ وَجَاهِدُ ف۪ي سَب۪يلِه۪ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
“ Ey inananlar Allahtan sakının, O’na ulaşmak için vesile arayın,,,”
Hani denirya bektaşı misali, Ne dediğinizi bilemeyecek kadar sarhoş iseniz namaza yaklaşmayın” ayetinin tamamını okumayıp yalnız “namaza yaklaşmayın” kısmını okumak gibi bir şey.
Ayetin hemen devamında bu vesilenin ne olduğıu şu şekilde bizzat yaratıcı ifade ediyor zaten:
وَجَاهِدُوا ف۪ي سَب۪يلِه۪ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
“yolunda cihad (çaba-gayret ) edin ki kurtuluşa eresiniz” (5/ Maide 35)
Allah Teala, vesilenin Onun yolunda gayret sarfetmek olduğunu yoruma bırakmadan açık seçik ifade ediyor.
Bazı tarikatlar demiyeceğim, aşağı yukarı bütün tarikatlar bu ayete dayanarak şeyhlerini, gavslarını Allah'a ulaşmada (Haşa) aracı olarak görür, inanırlar.
Şeyhine yalvarıp isteyecek, o da onun adına Allahtan isteyecekmiş.
Bu, şirk'in dik âlâsıdır.
Sanki Allah onu tanımıyor da şeyhi sayesinde tanıyacak,
Onun - her ne demekse - yüzü suyu hürmetine afv edecek haşa.
Bunu yaparken de doğru olup olmadığına bakmadan bir takım rivayetler (hadis)e dayanırlar.
“Kimin şeyhi yoksa onun şeyhi şeytandır” rivayetini hadis diye mutlaka duymuşsunuzdur.
Şeytandan korunmak için mutlaka bir şeyhiniz olmalı yani.
Said Havva (r.a) diyor ki, bir kimsenin bir şeyhi olacaksa o şeyh Kurandır.
Onun dışında şeyh arayanın şeyhi şeytandır.
Şöyle bir hadis uydurmuşlar:
“izâ aceztümul-umûr, festeinû minel-kubûr” yani bunalıma girip bir şeye ulaşamadığınızda kabirlerden yardım isteyin.
Buna benzer başka bir rivayette
“…festeğisû min ehlil-kubûr” bir şeyi elde edemediğinizde kabir ehlinden meded isteyin.
Müşriklik tam da budur.
Bu rivayetlerin hiç birisi doğru olmadığı gibi uyduruk da olsa hiçbir rivayet kitabında böyle bir hadis yoktur.
RABITA VE SÜLEYMANCILAR
Süleymancı denen tarikat-cemaatin belli özelliklerinden biri de RABITA dedikleri uyduruk şeydir.
Şu âyete takla attırarak rabıtalarını meşrulaştırırlar:
يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Ey inanıp güvenenler! Sabredin /duruşunuzu bozmayın, sabırda (düşmanlarınızla) yarışın, her an tetikte olun ve Allah'a karşı yanlış yapmaktan sakının ki umduğunuza kavuşabilesiniz./Ali imran 200
Ribat, nöbette olmak, hazırlıklı, tetikte olmak demektir.
Süleymancı tarikatı bu ayeti zikir de insanları hatırlayıp onlarla manevi bağ kurmak anlamında kullanmışlardır.
Aksine bu emir, 'savaş için hazırlıklı ve nöbette olmak' anlamındadır.
Süleyman efendinin kurslarında okuduğumuz yıllarda bize fotosunu göstererek onu hayal edin, özellikle geceleri, çarşaf veya yorganı baş üstüne alıp kapanın, başınızı kalbiniz tarafına eğin, tahiyyata oturur gibi oturun, dizlerinizi Efendi'nin dizlerine kadar yaklaştırın, efendimizin kalbinin nurundan maşrabayla suyun aktarıldığı gibi kalbinize aktarın denerek rabıta yapmamız istenir, sakın rabıtayı bırakmayın, bırakırsanız efendimizin on parmağı yakanızda sizi cehenneme atar” denirdi.
Biz o sıralar çocuk yaştayız, gerçeği bilmiyoruz, tam şirkin içinde olduğumuzu nereden bilelim.
Bu uydurukcuların yanında kurtarıcı SALAVAT diye iki şey var
1-Salat-ı tefriciyeyi kim 4444 defa okursa her isteği yerine gelirmiş
2-Salaten Tüncina denilen ve bazı camilerde imamın selamından sonra okunan salavatlar
Bu salâvatların hiçbiri hiçbir eserde yeri yoktur.
Güzel manalar oluşturuyor ama okunursa şu şu dilek yerine gelir, ne istek varsa verilir gibi bir inanç, o duayı putlaştırmaktan başka bir şey değildir.
Allah bizden tumduraklı ifadeler değil, samimiyet istiyor.
Bir takım duaların manasını bilmeden motamot okumanın pek faydası yok.
Bunları niye söyledim, bunları da bize vesile olarak aktarırlar.
Muhyiddin-i Arabi derki, bizim Allahtan aldıklarımızı kabul etmeyenler dalâlet (sapıklık) içindedirler.
Ayrıca 41 yasin, hatm-i şerifler de vesile yapılıyor.
Hatim bitirmek, mühür vurmak demektir,
Mühür vurup bitirmek, ne demek?
Kuranıın bitmesi, bitirilmesi nasıl oluyor ki ibadet sayılıyor.
1001 hatim diye bir şey uydurdular, 999 olsa olmaz, 1000 olsa o da olmaz, sayılar putlaştırılıyor,cüzler dağıtılıyor, okunup okunmadığı meçhul ki okunsa ne olacak ki!
Anlamadan okumak bize mahsus.
Telefonumuza gelen mesaj kısmı kırmızı olduğunda merak eder hemen bakıyoruz da
Allahın 6236 mesajını,
Allahın mektubunu merak etmiyoruz.
Kuran okunmasın demiyorum tabi ki okunacak ama bir yazı anlamak için okunur.
Adam, defalarca hatim etmiş ama mesela her rekaatta okuduğu Fatiha süresinde özet olarak Mevlâya ne diyor bilmiyor, merak da etmiyor.
Bin defa hatim edeceğinize bir defa okuduğun Allah kelamında Allah ne diyor diye bakman çok çok daha sevab.
Kırk yasin okuyacağına KIRIK yasin oku yani manasına bak ne diyor Mevlâ.
Ne gariptir ki Kuran, لِيُنْذِرَ مَنْ كَانَ حَيًّا dirileri uyarman içindir”(Yasin 70) denilen ayet Yasin süresindedir de, yasin süresi ölülerin arkasında okunur oldu.
Kıymetli dostum M.O.hocanın dediği gibi:
"Ölüye Kur'an okumak, trafik kazasında ölene trafik kurallarını okumak gibidir".
Bizim yaptıklarımız bundan başkası değil.
(Konuya bir sonraki yazımızda devam edeceğiz) Hasan Karagüzel
12.Ocak 2022
