Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Parti Meclisine son kez katılım sağladığını açıkladı.

Taşkent yaptığı paylaşımda, "Altı yıl önce örgütümüzün desteği ile seçilmiş olduğum Parti Meclisimizde bugün son toplantıma katıldım. İki dönem üst üste seçilmiş olmanın gururunu ve sorumluluğunu hep taşıdım, taşıyacağım" ifadelerini kullandı.

Taşkent, Cumhuriyet Halk Partisi desteğiyle seçildiği meclis üyeliğinde görev aldığı altı yıl boyunca Türkiye'nin her köşesinde Cumhuriyet Halk Partisi'ni temsilen görevlerde bulunduğunu ifade etti.

"SADECE SAKARYA MİLLETVEKİLİ OLARAK DEVAM EDECEĞİM"
Parti Meclisi Üyeliğine aday olmadığını açıklayan Milletvekili Taşkent, "Şimdi 38. Kurultayımıza gidiyoruz. Bu kurultayda Parti Meclisi Üyeliğine aday değilim. Bundan sonra görevime sadece Sakarya Milletvekili olarak parlamentoda devam edeceğim" dedi.


İŞTE CHP SAKARYA MİLLETVEKİLİ AYÇA TAŞKENT'İN SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMI;
"Değerli Dostlarım,
Kıymetli Yol Arkadaşlarım;

Altı yıl önce örgütümüzün desteği ile seçilmiş olduğum Parti Meclisimizde bugün son toplantıma katıldım. İki dönem üst üste seçilmiş olmanın gururunu ve sorumluluğunu hep taşıdım, taşıyacağım. Bu süreçte bana destek olan, bana inanan herkese bir kere daha teşekkür etmek istiyorum.

Bu altı yılda, Türkiye’nin her yerinde her köşesinde; Balıkesir'den Van'a, Trabzon'dan Mardin'e partimi temsilen görevlerde bulundum. Memleketime ve partime duyduğum inançla sokak sokak mahalle mahalle çalıştım. Bu dönemde doğduğum, büyüdüğüm, evim, yuvam Sakarya’dan Milletvekili seçildim. Bana bu onuru yaşatan, bana inanan Sakaryalılara ve benimle bu yolu yürüyen değerli yol arkadaşlarıma minnet borçluyum.

Şimdi 38. Kurultayımıza gidiyoruz. Bu kurultayda Parti Meclisi Üyeliğine aday değilim. Bundan sonra görevime sadece Sakarya Milletvekili olarak parlamentoda devam edeceğim.

Kurultayımızı; adaletin yok edildiği, yargı bağımsızlığının olmadığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, yoksulluğun kat be kat arttığı, gençlerin geleceğini yurt dışında aradığı, kadın cinayetlerinin arttığı, doğanın katledildiği, emeklilerin açlık sınırının altında yaşadığı bir süreçte yapıyoruz.


İşte tam da bu sebeple kurultay sürecimizden mutlaka güçlenerek çıkmak zorundayız çünkü aydınlık bir gelecek için her zamankinden daha çok Cumhuriyet Halk Partisine ihtiyaç var.

Ülkemizin içinden geçtiği bu zorlu süreçte partimize zarar vermeden fakat tabandan gelen talepleri de göz ardı etmeden bir siyaset biçimini benimsemekten başka bir yolumuz olmadığını düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, bu zorlu günlerin umudu olmalı, olmak zorunda.

Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!

Değerli Dostlarım,
Kıymetli Yol Arkadaşlarım;

Altı yıl önce örgütümüzün desteği ile seçilmiş olduğum Parti Meclisimizde bugün son toplantıma katıldım. İki dönem üst üste seçilmiş olmanın gururunu ve sorumluluğunu hep taşıdım, taşıyacağım. Bu süreçte bana destek olan, bana inanan herkese bir kere daha teşekkür etmek istiyorum.

Bu altı yılda, Türkiye’nin her yerinde her köşesinde; Balıkesir'den Van'a, Trabzon'dan Mardin'e partimi temsilen görevlerde bulundum. Memleketime ve partime duyduğum inançla sokak sokak mahalle mahalle çalıştım. Bu dönemde doğduğum, büyüdüğüm, evim, yuvam Sakarya’dan Milletvekili seçildim. Bana bu onuru yaşatan, bana inanan Sakaryalılara ve benimle bu yolu yürüyen değerli yol arkadaşlarıma minnet borçluyum.

Şimdi 38. Kurultayımıza gidiyoruz. Bu kurultayda Parti Meclisi Üyeliğine aday değilim. Bundan sonra görevime sadece Sakarya Milletvekili olarak parlamentoda devam edeceğim.

Kurultayımızı; adaletin yok edildiği, yargı bağımsızlığının olmadığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, yoksulluğun kat be kat arttığı, gençlerin geleceğini yurt dışında aradığı, kadın cinayetlerinin arttığı, doğanın katledildiği, emeklilerin açlık sınırının altında yaşadığı bir süreçte yapıyoruz.

İşte tam da bu sebeple kurultay sürecimizden mutlaka güçlenerek çıkmak zorundayız çünkü aydınlık bir gelecek için her zamankinden daha çok Cumhuriyet Halk Partisine ihtiyaç var.

Ülkemizin içinden geçtiği bu zorlu süreçte partimize zarar vermeden fakat tabandan gelen talepleri de göz ardı etmeden bir siyaset biçimini benimsemekten başka bir yolumuz olmadığını düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, bu zorlu günlerin umudu olmalı, olmak zorunda.


Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!"