Sakarya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Volkan Toker, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın 20 Eylül 2025 tarihinde Sakarya'ya gerçekleştirdiği ziyarete veteriner hekimlerin davet edilmediğini belirterek eleştirilerde bulundu.
Sakarya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Volkan Toker, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim Yumaklı 20 Eylül 2025 Cumartesi günü şehrimize gelerek çeşitli ziyaretlerde bulunmuş ve tarım temsilcilerinin de yer aldığı geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirmiştir.
Ülkemizde tarım ve hayvancılık alanında yaşanan köklü sorunlar tarım ve hayvancılığı sürdürülemez duruma getirmişken, bu sorunlara yerinde ve muhataplarıyla birlikte çözüm bulunması adına yapılan bu ziyaretlerin çok anlamlı ve önemli olduğunu düşünüyoruz.
Sayın Bakanın gerçekleştirdiği ziyaretler ve düzenlenen toplantıyı ne yazık ki, basın ve sosyal medya paylaşımlarından öğrenmiş bulunmaktayız. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde temsil edilen veteriner hekimlik mesleğinin kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütü olarak bu durumu onaylamak mümkün değildir. Ülke hayvancılığı, çevre ve halk sağlığı adına 7 gün 24 saat esasıyla sahada olan ve şu sıralar ülke hayvancılığını tehdit eden ŞAP hastalığı ile boğuşan Veteriner Hekimler olarak; yaşanan sorunlar ve çözümüne ilişkin görüş ve önerilerimizi Sayın Bakan’a sunma imkânımız olmadı.
Ülke hayvancılığının gelişmesini ve devamlılığını sağlayacak en temel mesleğin temsilcileri olarak bu durumun önümüzdeki dönemde tekrar etmemesi gerektiğini düşünüyor ve umuyoruz. Sürekli iletişim halinde, sahadan topladığımız veriler ve hazırladığımız raporlar ışığında birlikte çalışarak yetiştiriciye, halka ve ülke ekonomisine daha büyük katkılar yapabileceğimize inanıyoruz.
Her ne kadar bu verileri Sayın Bakan’ımıza yüz yüze aktaramamış olsak da basın kuruluşlarımız aracılığıyla hayvancılık alanında yaşanan sorunları hem Sayın İbrahim Yumaklı hem de vatandaşlarımızla bu açıklamamızla paylaşmak isteriz.
Çok değil 15-20 sene öncesine kadar tarım ve hayvancılıkla anılan Sakarya’mız o günlerde İstanbul’u besleyen şehir olarak anılırdı ve ciddi bir hayvancılık potansiyeli vardı. Fakat çeşitli etkenlerin aktif olarak ortaya çıkmasıyla hayvancılık ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de kazanç getirmeyen ve sürdürülemez bir meslek halini aldı.
Büyükşehir yasasıyla köylerin mahalle halini alması hayvancılık faaliyetlerini engelleyen birçok yeni kuralın gelmesiyle şehrimizde hayvancılığın en yaygın olarak yapıldığı işletme tipi olan aile tipi işletmeleri yok olma noktasına getirdi, yeni aile tipi işletmelerin açılmasını engelledi. Gençlerimiz hayvancılık faaliyetleriyle sağlayabilecekleri kazançla hayatlarını idame ettiremeyecekleri korkusunu yaşadıkları için hayvancılıkla ilgilenmedi ve hayvancılık belli bir yaş üstündeki vatandaşlarımızın uğraştığı bir meslek halini aldı ve gün geçtikçe yok olmaya yüz tuttu. Gençlerimizi hayvancılık için teşvik edemeyen bir sistemle hayvancılığımızı ilerletip geliştiremeyeceğimiz gözler önündedir. Hızla gençleri hayvancılığa teşvik edecek realist ve çekici önlemler alınması gerekmektedir.
Hayvancılık desteklemeleri yeniden gözden geçirilmelidir. Daha fazla destek vereceğiz denilerek çıkarılan yeni destekleme modelinde birçok üreticimiz temel destek dışında hiçbir destekleme kaleminden yararlanamıyor, temel destekte şu anda üreticinin müstahsilinden kesilen vergiyi bile karşılayamıyor. Geçen yıl çıkarılan süt desteklemesi için hayvanların sigortalanması şartı nedeniyle bir önceki yıla göre üreticilerin yarısı süt desteklemesi alamıyorlar. Ulusal Süt Konseyinin belirlediği fiyat üreticinin üretim maliyetinin çok altında ve üretici geçim derdindeyken sigorta için ekstra bir bütçe ayıramıyor ve desteklemelerden yararlanamıyorlar. Destekleme sisteminin üretimi arttırmaya teşvik edecek desteklemeler halinde basit, anlaşılır ve üretici için kolay ulaşılır olması şarttır.
Artan maliyetlerin yanında süt fiyatlarının düşük tutulmaya çalışılması, ithal et ve ithal canlı hayvan getirilerek anlık çözümlerle et fiyatlarının düşük tutulmaya çalışılması üreticinin hayvancılıktan çekilmesine neden olmaktadır. Bu durum ülkemizde işsizliğin artmasına, yurtdışına ciddi bir döviz çıkışına, hayvansal ürünler konusunda dışa bağımlılığa, hayvancılığın bitmesine yol açacaktır ve açmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığımızın acilen yerli üretimi teşvik edici çalışmalar yapması gerekmektedir. Mevcutta teşvik için uygulanan projeler yetersiz ve çekici değildir.
Ülkemizin dört bir yanından ŞAP aşılaması için aylardır sahada olan Veteriner Hekimler gece gündüz demeden çalışmakta aynı zamanda şehir dışı görevlendirmelerle yol kontrolleri için ülkemizin çeşitli şehirlerindeki kontrol noktalarına 15 gün süre ile gönderilmekte, ailelerinden uzakta vazifelerini layıkıyla yerine getirmektedirler, fakat artık yorgun ve bitkinlerdir. Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatında istihdam edilen Veteriner Hekim sayısı bu iş ve işlemlerin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için yetersizdir. Acil olarak taşra teşkilatına Veteriner Hekim kadrosu açılmalı ve eksik kadrolar tamamlanmalıdır ki ülkemizde hayvan sağlığı ve hayvancılık korunup, kontrol altında tutulabilsin, gelişim sağlayabilsin.
Ülkemizde yaşanan son ŞAP salgınında tekrardan gördük ki aşı karşıtı bir gurup basın yayın organları ve sosyal medyada ciddi bir dezenformasyona neden oluyor. Aşılama için sahada olan meslektaşlarımız üreticiler karşısında bu asılsız iddialar yüzünden zor durumda kalıyor ve görevlerini yerine getiremiyorlar. Tarım ve Orman Bakanlığımızın bu asılsız iddialara ve dezenformasyona karşı üreticilerimizi ve vatandaşlarımızı doğru şekilde bilgilendirmesi gerek basılı gerek görsel basın aracılığıyla aşıların hastalık değil koruma sağladığını vatandaşlarımıza anlatması gerekmektedir.
İnternette ve birçok başka mecrada yetkisiz ve kontrolsüz şekilde satılan reçeteye tabi hayvan ilaçları konusunda yeterli mücadelenin yapılamadığını düşünmekte ve durumun yaratabileceği ette, sütte, yumurtada kalıntı ihtimalinden dolayı tedirginlik yaşamaktayız. Bakanlığımızın halk sağlığını korumak adına bu konuyla ilgili alınacak önlemleri ivedilikle almasıgerekli kanuni çalışmaları yapması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Biz Türk Veteriner Hekimleri olarak her zaman olduğu gibi hayvan, toplum, çevre sağlığını korumak, ülke ekonomisine katma değer yaratmak ve ülke hayvancılığımızı geliştirerek devamlığını sağlamak için çalışmalarımıza devam edeceğimizi, hayvancılık sektörünün sorunlarına yönelik çözüm önerilerimizi konunun uzmanları olarak her zaman dile getireceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz."