SAÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi İlyas Şanlı’nın Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle başlayan sempozyuma Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ziya Cevherli, İSAV Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Salih Tuğ, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı, Sakarya İl Müftü Vekili Mehmet Şahin, Sempozyum Tertip Heyeti Başkanı Prof. Dr. Hayati Yılmaz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sempozyum Dünya Çapında İlgi Gördü
Sempozyum Tertip Heyeti Başkanı Prof. Dr. Hayati Yılmaz, yaptığı konuşmada Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve İSAV iş birliğiyle daha önce “İslam Medeniyetinin Kurucu Nesli: Sahabe” konusunun seri halinde dört ayrı sempozyumda ele alındığını, hem bu konunun doğal akışı içinde kendiliğinden tezahür etmesi hem de birçok çevreden gerekliliğinin dile getirilmesi sebebiyle bu ilmi toplantılara “Tâbiîn” konusuyla devam etmeyi uygun gördüklerini söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Uluslararası İslâmî İlimlerin Kurucu Nesli Tâbiîn” üst başlığı verilen bu sempozyumunda seri olacağı öngörüsüyle birincisinin “Tâbiîn Kimliği ve İslâmî İlimlerin Tesisi” başlığıyla düzenlenmesine karar verildiğini belirtti. Sempozyum ilanının dünya çapında duyurulmasından sonra oldukça fazla iltifata mazhar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, 18 farklı ülkeden 120 kadar tebliğ başvurusu olduğunu, bunlar arasında ön elemeyi geçen 40 kadar tebliğin her birinin ikişer hakem tarafından değerlendirildiğini ve 12 tebliğe programda yer verildiğini söyledi.
İSAV Mütevelli Heyet Başkanı Salih Tuğ da konuşmasında İslamî ilimlerin anlaşılmasında Kur’ân-ı Kerîm’in yanında sahabe ve tabiîn sözlerinin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Tuğ, “En son Peygamberin bize bırakmış olduğu hadisler vasıtasıyla Kur’ân’ın künhüne, açık manalarına ulaşmanın imkanlarını elde ediyoruz. Ama o da kâfi değil ordan gelen yani Hicaz muhitinden, Mekke ve Medine insanlarından, sahabeden gelen nakillerden de Peygamberimizin ne demek istediğini bize anlatan hadislerini öğrenmiş oluyoruz. Kur’ân-ı Kerîm bize Allah’ın ne dediğini öğretiyor. Ama hadisler ise Peygamberimizin ne dediğini öğretiyor.” ifadelerini kullandı.
İlahiyat Fakültesi 41. İlmi Toplantıya Ev Sahipliği Yapıyor
SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı ise yaptığı konuşmada 30. yılını geride bırakan ve kuruluşundan bugüne ilmî ve akademik faaliyetlere azamî derecede önem veren SAÜ İlahiyat Fakültesinin şimdiye kadar ülkemizin ilmî birikimine katkı sağlayan 40 ilmi toplantı tertip ettiğini, Peygamber Efendimiz (s.a.) tarafından en hayırlı ikinci nesil olarak nitelendirilen tabiin neslinin ele alındığı ve 41. ilmi toplantıları olan bu sempozyuma da ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını ifade etti. Tabiin neslinin tanınması ve anlaşılmasının İslam düşüncesi, İslam medeniyeti ve İslam tarihinin ve özellikle de İslami ilimlerin doğru bir şekilde anlaşılması için büyük önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Bostancı, bu sempozyumun ve sonrasında tamamlayıcı mahiyette gerçekleştirmeyi planladıkları iki sempozyumun tâbiîn neslinin anlaşılmasında önemli rol oynayacağına inandıklarını söyledi.
Konuşmasının devamında hayırlı faaliyetlerin devam etmesi temennisinde bulunan Prof. Dr. Bostancı, sempozyuma ve fakültelerinin akademik ve kültürel faaliyetlerine olan desteklerinden dolayı Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce ile SAÜ Rektörü Prof. Dr. Hamza Al’a, İSAV Başkanı Prof. Dr. Salih Tuğ ve mütevelli heyetine, Sempozyum Tertip Heyeti Başkanı Prof. Dr. Hayati Yılmaz’a, Sempozyum Tertip Heyeti Onursal Başkanı Prof. Dr. Abdullah Aydınlı’ya ve sempozyumun tertibinde emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Önceki sempozyumlarda olduğu gibi bu sempozyumun da gerekli çalışmaların ardından kitap olarak yayınlanacağı kaydeden Dekan Bostancı, ayrıca bilim heyetinde bulunan hocalara, Türkiye’nin yanı sıra Fas, Irak, Mısır, Tunus, Umman ve Ürdün’den gelip tebliğleriyle ve müzakereleri ile sempozyumumuza katkıda bulunacak olan ilim insanlarına ve dinleyicilere teşekkürlerini ilettikten sonra sözlerini tamamladı.
Sakarya Üniversitesinin Dünyanın En İyi Kurumlarından Biri Olma Misyonu Var
SAÜ Rektörü Prof. Dr. Hamza Al ise konuşmasına konukları ve katılımcı selamlayarak başladı. Prof. Dr. Hamza Al, “Dünya tarihine baktığımız zaman toplumların başarısı; değerleri, bilimi, ilimi, teknolojiyi sürdürmelerine bağlı. Hz. Peygamberin misyonunu devam ettirmek çok önemli bir şey. Biz başta sahabe olmak üzere ondan sonraki nesillere çok şey borçluyuz. Çünkü onlar o bilgiyi aldılar, dünyanın her tarafına yaydılar, sonra kurumsallaştırdılar.” ifadelerine yer verdi. Sakarya Üniversitesi olarak fen bilimleri, hukuk bilimleri, tıp bilimleri ve ilahiyat bilimleri gibi alanlarda dünyanın en iyi kurumlarından biri olma misyonuna sahip olduklarını belirten Rektör Prof. Dr. Al, SAÜ’nün Türkiye’de ilk 20’de olma hedefi olan ve şu an buna yakın bir sıralamada bulunan bir üniversite olduğunu ve bunu daha da yukarı taşımayı amaçladıklarını söyledi.
İlahiyat Fakültesinin uluslararası akreditasyon almış bir fakülte olduğunu ve pek çok alanda çok başarılı faaliyetlerinin bulunduğu ifade eden Prof. Dr. Al, İlahiyat Fakültesine, İSAV’a, Sakarya Büyükşehir Belediyesine, katılımcılara ve dinleyicilere teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem Yüce’yi temsilen konuşan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ziya Cevherli de konuşmasında böyle anlamlı bir sempozyumu Sakarya’da tertip eden ve katkı veren herkese şahsı ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem Yüce adına teşekkürlerini ileterek sempozyumun hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
Açılış oturumunun ardından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Kutlay tarafından “Tâbiînin İslam Toplumlarındaki Yeri” konulu açılış konferansı verildi. İki gün boyunca devam eden sempozyumda “Tâbiîn Kimliği ve Tabakaları”, “Tâbiîn Bilgisinin Tespiti ve İslami İlimlerin Tesisi”, “Tâbiîn ve İslami İlimler (Hadis-Siyer)”, “Tâbiîn ve İslami İlimler (Fıkıh)”, “Tâbiîn ve İslami İlimler (Kıraat ve Tefsir)”, “Tâbiîn ve Siyaset” başlıklarını taşıyan altı oturumda 12 tebliğ sunularak müzakere edildi.
Sempozyum, Prof. Dr. Abdullah Aydınlı, Prof. Dr. Ahmet Bostancı, Prof. Dr. İlyas Çelebı̇, Prof. Dr. Hâlid et-Turûdî ve Doç. Dr. Ahmed b. Yahyâ el-Kindî’nin yer aldığı değerlendirme oturumunun ardından sona erdi.
