Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 103’üncü konuşmacısı, ‘Ülkemizin Ar-Ge ve Yenilik Sistemi: TÜBİTAK’ın Rolü’ konulu söyleşiyle Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Teknoloji Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Zahid Yıldız'ın üstlendiği söyleşide; Türkiye’nin Ar-Ge ekosistemi, üniversitelerin yeterlilik ve yenilikçilik düzeyi ile TÜBİTAK’ın sistemdeki rolü ve katkıları gibi konular konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.
Bilimsel ekosistemde TÜBİTAK
TÜBİTAK’ın Ar-Ge ekosistemindeki rolüne değinen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, “1963 yılında kurulan TÜBİTAK, 62 yıllık geçmişiyle Türkiye’de bilimin gelişimine yön veren, araştırma ve yenilik denince akla gelen bir kurum. Ulusal ve uluslararası paydaşlarla iş birliği içinde çalışıyor, bilimsel ilerlemeyi destekleyerek ülkemizin refahına doğrudan katkı sunuyoruz. SUBÜ’nün TÜBİTAK’ı çok yakından tanıdığını biliyorum. Farklı yarışmalarda, proje başvurularında ve alınan desteklerde SUBÜ hem akademik kadrosuyla hem de öğrencileriyle aktif bir paydaşımız. TÜBİTAK aynı zamanda toplumun her kesimine dokunan bir yapıya sahip. ‘Meraklı Minik’, ‘Bilim Çocuk’ ve ‘Bilim ve Teknik’ gibi dergilerimizle çocuk yaşlardan itibaren bilimi sevdirmeye, merak duygusunu canlı tutmaya çalışıyoruz” dedi.
Proje kültürünü aşılıyoruz
Öğrencilere yönelik proje desteklerinden söz eden Aydın, “2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı ve 2209-B Üniversite Öğrencileri Sanayiye Yönelik Araştırma Projeleri Destekleme Programı çağrılarımız, üniversite öğrencilerinin araştırma kültürünü erken dönemde edinmelerini sağlıyor. Takımlar projelerini danışmanlarıyla birlikte geliştirip bize sunuyor ve biz de bu fikirleri destekleyerek onların bilimsel süreçlere dahil olmalarına katkı sağlıyoruz. Bilimi toplumun her kesimine ulaştırmak istiyoruz. Bu kapsamda bilim merkezleri kuruyor, üniversiteler bünyesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte Milli Teknoloji Atölyeleri açıyoruz. TEKNOFEST yarışmaları bu açıdan çok değerli; öğrenciler burada proje üretme, takım olma, problem çözme ve özgüven kazanma becerilerini geliştiriyorlar. SUBÜ’nün her yıl artan ilgisi bizleri ayrıca mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.
Akademisyen ve girişimcilik destekleri
TÜBİTAK’ın yalnızca öğrencilerle sınırlı kalmadığını belirten Aydın, “Akademisyenlerimize araştırma altyapısı, hareketlilik ve yayın desteği sağlıyor; üniversite-sanayi iş birliğini güçlendirerek üretilen bilginin teknolojiye dönüşmesini destekliyoruz. Girişimcilik alanında ise Bireysel Genç Girişim Programı’ndan (BİGG) KOBİ Mentor Arayüz Çağrısı Programı’na (BİGG+) kadar fikirden yatırıma uzanan bütün aşamalarda girişimcilerin yanındayız. Bu ekosistem, teknoloji geliştirme bölgeleri ve Ar-Ge merkezleriyle entegre biçimde çalışıyor. TÜBİTAK destekleriyle başlayan birçok girişim bugün Türkiye’nin önde gelen firmaları arasına girdi” diye konuştu.
Öncelikli teknoloji alanları
TÜBİTAK’ın stratejik önceliklerinden bahseden Aydın, “Destek politikalarımızı ülkemizin kalkınma hedefleri ve küresel trendler doğrultusunda tasarlıyoruz. Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, yapay zekâ ve kuantum teknolojileri gibi stratejik alanlara odaklanıyoruz. Programlarımızı sürekli güncelliyor, bütçelerimizi öncelikli alanlara yönlendiriyoruz. Ayrıca proje değerlendirme süreçlerimizi şeffaflık ilkesiyle yürütüyor; bağımsız hakemler ve dış değerlendiricilerle mekanizmalarımızı sürekli iyileştiriyoruz” dedi.
Gençlere mesaj
Son bölümde gençlere seslenen Aydın, “Gençlerimiz geleceğimizin teminatı. Biz TÜBİTAK olarak onların heyecanına ortak olmaya, özgüvenlerini arttırmaya ve bilim yolculuklarında yanlarında olmaya devam edeceğiz. Ülkemizin Ar-Ge ve yenilik ekosisteminde gençlerin çok önemli bir yeri var. Her birinin yolu açık olsun” ifadelerini kullandı.