Karasu’nun yerel basınında uzun süredir önemli konulara parmak basan Öncü Gazetesi Sahibi Ayşenur Elmacı, son köşe yazısında Karasu Halk Eğitim Merkezi’ndeki işleyişi ve son yıllardaki sessizliği gündeme taşıdı. Elmacı, halk eğitiminin artık yeterince halka ulaşamadığını ifade ederek Karasu’daki yetkililere önemli sorular yöneltti.

İşte Elmacı'nın kaleme aldığı dikkat çeken o yazı:

"Karasu’da halk eğitimi gerçekten halka açık mı?

Karasu halk eğitim merkezini daha öncede köşe yazılarıma taşımıştım. Karasu’da halk eğitim merkezi yaklaşık 4,5 senedir sessizliğe büründü desek kesinlikle abartmış olmam.

Bir ilçeyi geliştiren sadece yolları, binaları ya da parkları değildir. O ilçeyi gerçek anlamda büyüten, insanlarının bilgiye erişimini kolaylaştıran, üretme heyecanını destekleyen ve toplumsal becerilerini artıran kurumlardır. Halk Eğitim Merkezleri, tam da bu işlevi gören, devletin halka en doğrudan dokunduğu yapılar arasında yer alır. Ancak ne yazık ki Karasu’da bu dokunuş gittikçe silikleşiyor, yok oluyor.

SEDAŞ, TAMP-Kocaeli tatbikatında enerji güvenliğini sağladı
SEDAŞ, TAMP-Kocaeli tatbikatında enerji güvenliğini sağladı
İçeriği Görüntüle

Geçmiş yıllarda Karasu’nun neredeyse her mahallesinde kurslar vardı. El işi, dikiş, bilgisayar, okuma-yazma, müzik, voleybol, halk oyunları, yabancı dil… Her yaş grubundan vatandaş bir araya gelir, öğrenmenin, üretmenin ve sosyal bağ kurmanın keyfini yaşardı. Kurslar mahalleleri canlandırır, boş duran kamu binaları halkın faydasına kullanılırdı.

Bugün geldiğimiz noktada ise tam bir sessizlik hâkim. Hangi mahallede, hangi alanda kurs açılıyor? Kaç kursiyer faydalanabiliyor? Bu soruların cevabı ortada yok. Şeffaflık yok. İletişim yok. Planlama deseniz o da yok.

Bir zamanlar Karasu’nun dört bir yanında, neredeyse her mahallede yükselen dikiş makinelerinin sesi, bilgisayar klavyesinin tıkırtısı artık duyulmaz oldu. Halk Eğitim Merkezleri, toplumun bilgiye, beceriye ve gelişime açılan kapısıdır. Ancak bugün Karasu Halk Eğitim Merkezi’nin bu kapıyı ne kadar açık tuttuğu ciddi bir soru işareti haline gelmiştir.

Vatandaşlar olarak elimizden geleni yapıyoruz. Kursiyerler evraklarını zamanında teslim ediyor, ilgi gösteriyor, talepte bulunuyor. Fakat sonuç? Ne yazık ki beklenen kurslar bir türlü açılmıyor. Sadece açılmamakla kalmıyor, neden açılmadığına dair bir açıklama dahi yapılmıyor. Şeffaflıktan uzak, ilgisiz bir tutum gözler önünde.

Sayın Müdür Sait Özkan’a buradan bir çağrıda bulunmak gerekiyor: Nerede bu kurslar? Nerede bu hizmet? Görevinizin başında mısınız? Eğer bu önemli sorumluluğu yerine getirmekte zorlanıyorsanız, bu da insani bir durumdur. Bazen “Yapamıyorum” diyebilmek, koltuğu meşgul etmekten daha erdemlidir.

Geçmiş yıllarda Karasu’da hemen her mahallede aktif kurslar yürütülüyordu. Bugün kaç mahallede, hangi alanlarda kurs açılıyor? Bu sorunun cevabını bilen var mı? Şayet yoksa bu bile başlı başına bir sorun değil midir?

Üstelik ilçemizde kullanılabilecek alan sıkıntısı da yaşanmıyor. Kapalı durumda olan eski okul binaları, kullanılmayan kamu alanları neden değerlendirilmez? Atıl durumdaki binaların eğitimle, üretimle yeniden canlandırılması hepimizin lehine değil mi?

Öğrenmeye açız, üretmeye hazırız. Tek gereken şey, bu heyecana öncülük edecek, halkın sesini duyacak ve gereğini yapacak bir yönetim anlayışıdır. Halk Eğitim Merkezi bir binadan ibaret değildir; o halkın kendisidir.

Açılan her kurs sadece bireylere değil, topluma da fayda sağlar. Kadınların üretime katılması, gençlerin meslek edinmesi, emeklilerin sosyalleşmesi hep bu kurslarla mümkün olabilir. Bu kadar çok faydası olan bir hizmetin bu kadar ihmal edilmesi kabul edilemez.

Şimdi soruyorum: Karasu’da halk eğitimi gerçekten halka açık mı?"