“17 Ağustos 1999’da meydana gelen ve on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, yaralanmasına, yüzbinlerce insanımızın ise derin acılar yaşamasına neden olan Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti.
Bu büyük felaket, bize bir kez daha deprem gerçeğini, afetlere karşı hazırlıklı olmanın hayati önemini ve ihmallerin bedelinin ne kadar ağır olduğunu göstermiştir. Depremler engellenemez; ancak can ve mal kaybını en aza indirmek, ancak bilimsel veriler ışığında alınacak tedbirler, sağlam yapılaşma, etkin denetim ve bilinçli bir toplum ile mümkündür.
Kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyor; ailelerine, yakınlarına ve milletimize bir kez daha başsağlığı diliyoruz.
Unutulmamalıdır ki, deprem değil ihmal öldürür. Afetlere karşı bilinçlenmek, gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmek ve uygulamada taviz vermemek hepimizin ortak sorumluluğudur.
Biz, hukuk camiası olarak, hem yurttaşlarımızın can güvenliğini koruyacak tedbirlerin hayata geçirilmesinin hem de afet sonrası hak kayıplarının önlenmesinin takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.