Bilimi Hayalle Buluşturmak...

Gelişmişliğin ve zenginliğin en büyük göstergesi, kullanılan teknolojik aletlerin ve günlük malzemelerin kaliteli ve sağlam olmasının yanında, çok fonksiyonel olması ve amaca hizmet etmesidir... 

Eskiden gelişmişlik; ulaşım imkanlarına sahip olmak ve aç kalmamak olarak tarif edilirken, bu gün geldiğimiz noktada gelişmişlik seviyesi ise; sınırları zorlamak, hayal gücünü, teknoloji ve bilimle birleştirerek kullanıma hazır yeni bir ürün üretmektir... Aklını, mantığını, zekasını kullananlar, yakın gelecekte dünya sahnesinde yerlerini alacaklar, kullanamayanlar ise malesef tarihin arka sayfalarında adından tek satır bahsedilecek şekilde kalacaklardır...

Dünya milyarderleri birer birer uzaya kişisel seyehatlerini yapmakta, bilimin hayalle buluşmasıyla ne kadar müthiş organizasyonlar gerçekleştirilebileceğini gözlerimizin önüne sermektedirler...

Uzaya gitmeyi, seyehat etmeyi küçümsememek gerekir... Zira Jeff Bezos denen milyarder Amerikalı, kendi kurduğu şirketine ait uzay aracıyla 11 dk süren yolculuğunu, yanına dünyanın en genç ve yaşlı erkeğiyle birlikte bir de kadın alarak gerçekleştiriyor... Bu adam bunu sadece zevk olsun diye mi yapıyor zannediyorsunuz..  Yakın zamanda varacakları noktaya; seyahat turları, kültür gezileri, bilim amaçlı uçuşlar gibi düşünceleri katarak, gidiş gelişleri kolaylaştıracaklar... Böylelikle yeni bir çağ, yeni bir düzen başlatma fikrinde olduklarını şimdiden söyleyebiliriz...

Peki biz bunun neresindeyiz... Çok söze gerek yok... Şöyle, etrafınıza bir bakmanız yeterli... Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız... Bilim hayatımızın neresinde... Teknolojiyle, tüketme amacı dışında ne kadar ilgiliyiz... Bizler hâlâ, tarihin hayal odalarında avunmaya çalışalım, ister günlük yaşantımızda, ister sosyal hayatımızda olsun, kadın kıyafetlerinin etek boylarını tartışıp duralım, incik boncuk meselelerle birbirimizi bir karış suda boğmaya uğraşalım, atı alan Üsküdarı geçmek üzere malesef... 

Ekonomik sıkıntılar, geçim derdi, gelecek kaygısı, yarından emin olamama düşüncesi, hareket alanımızı iyice daraltmakta, teknolojiye, bilime, fenne, ilme olan ilgimizi, merakımızı günbegün azaltmaktadır...Maalesef, Ar-ge çalışmalarına ne zaman, ne de maddi imkan ayıramamaktayız... 

Türk insanı zekidir... Türk insanı çalışkandır... Tamam, bunu bilmeyen yoktur... Bu özelliklerimizi bir amaca kanalize etmeli, yakın gelecekte dünya sahnesinde yerimizi almalı ve hak ettiğimiz değeri görmeliyiz...

Tarihin arka sayfalarında unutulup gitmemek dilek ve temennisiyle... Bilimin ve aydınlığın ışığında, daima ileriye gitmek, güzel ve yaşanılabilir bir dünya kurmak isteğiyle...

Mutlu Pazarlar...