Hüseyin Cumalı yazdı...
Medyabar Patronu Zafer Tokuş’u yazıyorum. Zafer Tokuş çok ama çok kızgın ve bana tepki gösteriyor. Niye tepki gösteriyorsun ki Zafercim! Sen de benim gibi 41 yıldır gazetecilik yapıyorsun. Yıllarca herkesi yazdık. Bize çok kızanlar oldu, çok darılan oldu, çok küsen oldu, çok sinirlenen de oldu. Ama biz yazmaya devam ettik. Ama ne zaman ki birileri bizi yazdı, işte o zaman siz çok ama çok sinirlendiniz…
*
Sinirlendiniz diyorum çünkü ben, beni yazanlara sinirlenmem. Ana avrat küfür etmesinler ne yazarsa yazsınlar. Ancak angajman kuralları var. Bir yazdın, 5 yazarım. Bana 10 yazdın, 50 kere seni yazarım. Bu mudur! Kesinlikle budur. Dolayısıyla Zafer Tokuş sen de bana kızacağına beni yazabilirsin. Ben sana kızmam ama cevabını veririm. Cevap hakkımı sonuna kadar kullanırım. Tıpkı şu anda kullandığım gibi!
*
Neticede CHP Grup Sözcüsü Şaban Koludra’yı 8 Eylül 2025 günü yazarken bize geçirdin, ben de bu geçirmenin cevabını veriyorum. Artık 2 gün mü yazarım, 12 gün mü yazarım o kısmı bilmem. Bir de şu konu var. Biz yıllarca Medyabar’a destek olduk. Hatta bu kente birçok arkadaşımız destek oldu. TV 264’e destek verdik. Bugün yine veririz. Biz arkadaşız ama sen Şaban Koludra üzerinden bize, gazetemize ateş ettin…
*
Yanlış yaptın. Yasal ve resmi ilan alan yerel basına ateş eden Şaban Koludra’ya cevap verirken bizi malzeme yapmaya kalktın. Bu kentte malzeme olacak son gazeteye bulaştın.
*
Şaban Koludra yerel basına rüşvetçi ve itibarsız dediği gün, “Şaban Koludra'nın ruh hali” başlıklı yazında, “Sizden isteğim yerel medya derken eğer hepsini kastediyorsanız size bir çift lafım olacak” dedin…
*
Bu noktada, “Kim rüşvet alıyor Şaban Koludra, açıkla” sorusunu sorarken bize niye çakılıyorsun! Hadi çaktın. Biz sana cevap verirken bu sefer de kızıyorsun. Niye kızıyorsun! Sen çakacan biz susacak mıyız! Ayrıca Sakarya Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararları, Basın İlan Kurumu (BİK) üzerinden resmi ilan alan 1 internet sitesi ve 7 yerel gazetede yayınlanıyor. Bunun rüşvet neresinde!
*
Devlet kayıtlarına giren, basına ödenen para devlet kayıtlarından geçen ilanların rüşveti mi olur! Hal böyle iken sen bize, “Yok bir iki medya diyorsanız o isimleri açıklayın! O isimlerden birini biliyorum. O medya kuruluşu ile aranızda yaşananlar da kamuoyunun gözleri önünde, herkes tanıklık yapıyor. Eğer bu medya üzerinden tüm medya mensuplarına ve kuruluşlarına aynı ifade kullanıyorsanız işte orada duracaksınız” diyorsun…
*
Ayıp ediyorsun Zafer Tokuş, hem de çok büyük ayıp ediyorsun. Bu kentte bazı şerefsizlerin kullandığı dili kullanma! “Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi’nin arkasında siyasi güç var” diye algı operasyonu yapan şerefsizlerin kullandığı dili kullanma! Sana yakışmıyor. Sen bizim yıllardır yol yürüdüğümüz arkadaşımızsın. Senin de arkandan çok konuşuyorlar ama biz ‘adamın yüzüne konuşun’ diyoruz. Ayrıca bizim arkamızdan konuşan şerefsizlere de sesleniyorum…
*
Yüreği olan sosyal medyasında yazsın. Bazı makamlarda oturanlar kıçınız yiyorsa açıklama yapın. Bu kentte bizi görünce kıvırıp arkamızdan sallayanları bilmiyor muyuz! Elbette biliyoruz. Ama her şeyin yeri ve zamanı var, bekliyoruz. Tokuş, “O isimlerden birini biliyorum. O medya kuruluşu ile aranızda yaşananlar da kamuoyunun gözleri önünde, herkes tanıklık yapıyor” yazmışsın yaaa…
*
Neyin tanıklığını yapıyorsunuz! Sakın bütün Sakarya basınının başını kumun altına soktuğu kentte bizim verdiğimiz savaşın tanıklığını yapmayın! Etliye sütlüye karışmayan, işine gelince aslan kesilen alayınız bu kent için verdiğimiz savaşa tanıklık yapıyor olmayınız. Tokuş, bilirsin seni sever, sayarım. Ama klavyenin başına geçip benim ekmek yediğim ve başında olduğum Adapazarı Akşam Haberleri Gazetesi’ne ateş edersen, benden karşılığını alırsın…
*
Haaaaaaaaaaaaa diyorsan ki ben de yazarım. Vallahi yaz, billahi yaz. Hatta hep dediğim gibi bana TIR ile gir. Hatta ve hatta TIR’ı park et, anahtarını al git. O anahtarı da yanındaki Serhat Yılmaz’a ver. Hiç değişmez ama bir tek sen değil. Bu kentteki herkes bilsin ki beni yazarsan ben de seni yazarım…
*
Sonuç olarak Zafer Tokuş, “Cumalı beni niye yazıyor” diye hayıflanma, cevap hakkımı kullandım bu bir…
Sevildiğini bil, çünkü sana yumuşak geçiş yapıyorum bu iki…
Bizi yazarsan seni yazarım bu üç…
Ben seni yazarsam sen de beni yaz bu dört…
Biz gazeteciler fikir işçisiyiz, dolayısıyla herkes herkesin fikrini eleştirebilir bu beş…
Bir daha olmasın bu da altı…
RAİF UGAN ARKASINDAKİ SİYASİ GÜCÜ KENDİ AÇIKLADI!
AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever ile ilgili haber yaptım. Nedir bu haber! Performansı düşük ve son seçimde başarı elde edemeyen 8 il başkanı istifa etti. Sakarya’da da durum çok parlak değil. Tever’in il başkan yardımcısı İrfan Püsküllü gitti BBP’den Hendek Belediye Başkanı seçildi. Yine Geyve’de Selçuk Yıldız ile Kaynarca’da Kadir Yazgan AK Parti’den ayrılıp YRP’den belediye başkanı seçildi…
*
AK Parti’nin kalesi olan Sakarya’da partinin oy oranı düştü. En kötüsü ise AK Parti Sakarya’da 7 belediye kaybetti. Tablo bu olup, Türkiye genelinde 8 il başkanı istifa edince gözler Tever’e çevrildi. Sonuçta ülke genelinde performansa dayalı istifalar gündemde iken Tever’in istifa etmesini beklemek üyelerin doğal hakkıdır. Tever istifa eder veya etmez. Genel Merkez istifasını ister veya istemez. O başka iş!
*
Ama ortada bir başarısızlık var ve Yunus Tever’in istifasının gündeme gelmesi son derece normaldir. Biz de gazete olarak gündemdeki bu olayı manşete taşıdık. Başkan Yunus Tever ve yakın çevresi belki cevap hakkını kullanır diye beklerken cevap yorumcu Raif Ugan’dan geldi. Raif Ugan, sosyal medyasında 7 maddeyle bizim yaptığımız haberi eleştirdi. Raif Ugan kendine göre bu haberi eleştirsin ama bu yaptığı eleştiri sırasında bir gerçek ortaya çıktı...
*
Nedir bu gerçek! Geçtiğimiz haftalarda Raif Ugan günlerce Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’yu yazdı. Raif Ugan bunları yazarken ben de “Raif Ugan bu senin tarzın değil. Senin tarzın ‘al satarım bal satarım’dır. Dolayısıyla senin arkanda belli ki bir takım siyasiler var. Seni koşturuyorlar. Sana üflüyorlar sen de yazıyorsun” dedik. Böylece Raif Ugan yazı dizisine son verdik…
*
Ben son verdim ama Raif Ugan son vermedi. Ben yazı dizisini bitirdikten sonra Raif Ugan günlerce “Mutlu Işıksu’yu yazmam için beni koşturan hangi siyasiler açıkla Hüseyin Cumalı, benim arkamda hangi siyasi var! Açıklamazsan namertsin” diye yazdı. Reklam peşinde koşan Raif Ugan’a yazacağımız yazdığım için cevap vermedim. Ama bir gelişme oldu…
*
Bizim “Peki Yunus Tever niye istifa etmiyor” başlıklı yazımız sonrasında Raif Ugan tam 7 maddelik yazısıyla AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever’i savundu. Bu savunma kesmedi ve bir de Yunus Tever’i öven yazı patlattı. Bu da yetmedi. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın icraatları ile Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’nun icraatlarını karşılaştırdı…
*
Hale bakın! Artık ne yapacağını şaşıran Raif Ugan tıpkı Şaban Koludra gibi kontrolden çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Işıksu’nun icraatlarını karşılaştırıyor. Elbette Dünya lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın icraatları Mutlu Işıksu’yu ezer geçer. Bunda bir sıkıntı yok ki! Biri Cumhurbaşkanı, Dünya lideri, biri ilçe belediye başkanı.
*
Sonuç mu!
Raif Ugan her gün, “Mutlu Işıksu’yu yazmam için beni koşturan hangi siyasiler açıkla Hüseyin Cumalı, benim arkamda hangi siyasi var! Açıklamazsan namertsin” diye soruyordu ya, sağ olsun kendi sorusuna kendi cevap verdi…
*
NOT: Raif Ugan böyle devam et. Bir ara bana teklif ettiğin rüşvetleri de yazarsan sevinirim. Haaa başka olaylar da var ama girmek istemiyorum. Her zaman derim. Aile kutsaldır!!! Aile kutsaldır !!!