Nurettin Eryılmaz yazdı...
Yeni yüz yılda dünyadan ve ülkemizde yaşanan ekonomik sağlık açısından yaşanan süreçler bizlerin birlik ve birlik içinde mukavemet gücümüzü daha sağlam tutmalıyız.
Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece, bilmiyorum, ne haldayım? Ülkemizin değerli ünlü halk ozanımız rahmetli Âşık Veysel’in bu sözleri yaşamın içinde yürüdüğümüz çalıştığımız uğraştığımız ekmek aş kazanmak hayatımızı idame ettirecek verdiğimiz mücadelenin bir yolculuk mücadelesini anlatır gibidir…
Dünya, 2 yılı aşkın yaşamımızı tehdit eden Covid-19 virüs salgını ile mücadele verdi. Büyük korku ve çaresizlik yaşandı. Her gün ülkemizde çevremizde yüzlerce onlarca sevdiklerimiz Covid-19 virüsü nedeniyle hayatlarını kaybettiler. Onları toprağa verdik.
Hepimiz bir insanlık sınav veriyoruz. Ülkemizin gelişmesi daha çok sanayide tarımda üretmesi için herkes fikrini, önerisini ve düşüncelerini söylemeli. Nasıl ki kurtuluş savaşında ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk halkı ile topyekûn dört bir yanda 7 düvel ile verdiğimiz savaşı kazanarak 783.562 km² topraklarımızda Türkiye Cumhuriyeti devletimiz “ ilelebet payidar kalmak “ üzere kurularak yüz yıldır huzur içinde 85 milyon Türk ulusu yaşıyoruz.
90 yıllarda ve son 10 yıl içinde ülkemiz sınırlarına komşu olan başta Irak devletine ABD müdahalesi ardından Suriye devletinde yaşanan iç savaş ve şimdi Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ülkemizde sığınmacı olarak gelen insanlara kucak açan Türkiye, savaş bölgelerinden kaçan ve Avrupa’ya sığınmak isteyenleri kabul etmeyen Avrupa ülkeleri gördük. Türkiye Cumhuriyetimiz milyonlarca sığınmacıya koruyucu oldu. Takdir toplayan bir insanlık hareketini gerçekleştirdi.
Covid-19 virüs salgını sürecinde dünyada insanlar evlere kapandı, üretimler durdu, tüketimler artı, sanayi ve tarımda ihtiyaç stokları dibe vurdu. Covid-19 salgını dünyanın beklediği koruyucu aşıyı iki Türk buldu.
ABD merkezli Pfizer ile birlikte geliştirdikleri koronavirüs aşısında yüzde 90 başarıya ulaştıklarını açıklayan Almanya merkezli BioNTech şirketinin yöneticileri Türk kökenli Alman araştırmacı Uğur Şahin ve Özlem Türeci çifti, aşı için acil kullanım kodu ile onay alarak ilk Almanya ve Türkiye’de aşılama başlayarak dünyaya yeni bir umut olarak hızla Covid-19 virüsünde kurtulma eğilimi süreci başlamıştı.
Dünya ve ülkemiz bir süreçten geçiyor. Covid-19 ile bir sınav verdik. Virüs salgınıyla toprağa binlerce insanımız verdik.
Ben her zaman halkın içinde haber yapmak için varım. Konuşuyoruz, bize anlattıkları ekonomik durum ve mültecilerin gettolaşması ve ucuz işçi olarak çalıştırılması sonucu iş bulamamalarından yakınıyorlar. Mültecilerin kendi vatan topraklarına geri gönderilmesini istiyorlar. Biz gündeme dair sokakta vatandaşa düşüncelerini soruyoruz. Herkes özgürce konuşabilmeye çalışıyor. Bunu başkaları farklı bir şekilde yorumlamamalı.
Bugün gündemimizde birçok konu var. 2023 genel seçimi var, mültecilerin ülkelerine geri gönderilme konusu var, hayat pahalılığı var, artan gıda ürünleri, artan ev kiraları, gıda ürünleri, petrol ürünlerin artışı… Dolar avro 15 TL üzerine çıktı. Maaşlara yapılan zamlar yeterli kalmıyor.
Türk milleti hiçbir zaman umudunu kaybetmez, mücadelesini kaybetmez. Türk milleti çalışkandır, üretendir cesurdur hiçbir şeyden korkmaz. Topyekûn daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz. Yaşanan bu sıkıntılar uzun vadede çözülebilir.
Türkiye Cumhuriyeti Atatürk ve şehitlerimizin bizlere emaneti 85 milyona hep beraber birlik olmalıyız. Birbirimizi ötekileştirmemeliyiz. Siyasi partiler, siyaset ülkeye hizmet için bir araçtır. Herkes ülkemizde hizmet için var. Seçimler yapılır, sandıktan ne sonuç çıkarsa herkes saygı göstermek zorunda. Şimdi kavga değil birlik olma, daha çok çalışma zamanıdır.
