Değerli Okurlar, 

Malum Corona virüsü dünyayı etkilediği gibi ülkemizi de her yönden olumsuz bir şekilde etkilemeye devam ediyor.Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere birçok görevlimiz canla başla bu illetle mücadele ediyorlar...

Öncelikle şunu söylemek isterim ki : Başta sağlık çalışanları olmak üzere, tüm görevlilerimizin yaptıkları bu mücadele hiçbir zaman unutulmayacaktır.Hele ki hayatlarını bilim uğruna adamış,yüzlerce öğrenci yetiştirmiş hocalarımız,doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımızın hastalardan kaptıkları virüs sonrası vefatları bu dönemin en ağır kaybı olarak tarihteki yerini alacaktır.

Her ülke kendi şartları,ekonomik gücü ve birçok etken farklılığı doğrultusunda virüsle mücadelede kendi önlemini almaya çalışıyor. Şahsen ilk vakanın çıktığı 11-12 Mart tarihi itibari ile vakaların olduğu şehirlerde yapılacak iki haftalık tam karantina ile daha başarılı sonuçlar alınabilirdi, diye düşünüyorum.Ancak ülkemizin özellikle ekonomik durumu veya başka sebeplerle  yönetenler bu yolu değil de kademe kademe önlem alma ve bu önlemi arttırma yolunu seçmişlerdir...

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun iyi niyetli çalışmalarının yanında herkes kendi karantinasını kendi yapsın talebi,ibana yardım talebi,belediyelerin yaptığı yardım kampanyalarının engellenmesi,vatandaşımız  zor durumda iken dış ülkelere kalkan yardım uçakları,elektrik,su,doğalgaz gibi zorunlu ihtiyaçların dahi bir kaç aylığına devlet tarafından karşılanmaması yapılan hataların bazıları olarak tecrübe edilmiştir...

Hadi yeni ve bilinmeyen bir illet ile mücadele ediyoruz,ilk defa böyle bir tecrübe yaşıyoruz,milli mücadele halindeyiz ve 
ülkemizin ekonomik gücü bu kadar diyelim.
Ve yapılan bu hatalara virgül koyalım.Şu illetten kurtulduğumuz zaman sebeplerini detaylı konuşur,tartışırız diyerek şimdilik bu hataları görmezden gelelim.

Peki dün geceki yaşananlara ne diyeceğiz?
Bu geç kalınmış doğru kararı bu şekilde uygulamaya koyan,dünya basınına Türkler sokağa çıkma yasağını sokaklarda kutluyor manşetini attıran ve bir aylık sosyal mesafe olayını iki saatte yerle bir edip büyük bir riski ortaya çıkaran her kim ise derhal gereği yapılmalıdır.Bunu Japonya’da bir bürokrat yapmış olsa idi, ne olacağını hepiniz tahmin edebiliyorsunuz.Tabiki Japonya’daki gibi olmasın ancak hangi bürokratlar,hangi danışmanlar veya her kim ise bu hatayı yapan gereği yapılmalıdır.

Bu karar şu şekilde alınabilirdi:Hafta başından itibaren hafta sonu sokağa çıkma yasağı olabilir diyerek bir algı yaratılabilir ve 
 millet bu duyum ile yığılma olmadan önlemini alırdı.Açıklamanın yapıldığı dakika itibari ile ise sokağa çıkmak yasaktır denilirdi.Tabiki bu arada ekmek,su,eczane,
hastahane vb...istisnaların uygulanacağı da aynı anda vatandaşa bildirilebilirdi.Bunu düşünmek çok zor olmasa gerek...

Birde yaşanlar sonrası gelen tepkilerin bir kısmı vatandaşa şu şekilde yapıldı : '' aç mısınız?,ölmezsiniz,Çanakkale'de şunlar yendi,cahil'' gibi suçlamalar ile vatandaş
topa tutuldu.Milletin bir anda kendini sokağa atması ve sosyal mesafeyi hiçe sayması yanlış olmasına yanlış da,koskoca yöneticiler böyle büyük hata yaparsa, yönettikleri milletin ne yapmasını beklerdiniz?Hele bu millet üstüne üstlük gaz kaçağını çakmakla kontrol eden bir millet ise...

Son olarak kimse topu terse atıp
sorumluluktan kaçmasın ve bu büyük hatanın bedeli ödensin.En azından o canından olan hocalarımız,sağlık çalışanlarımız ve tam bir şeyleri yoluna koymaya başlıyoruz diye düşünür iken hayal kırıklığı yaşayan doktorlarımızın hatırına.

Sevgi ve Saygılarımla...

Yönetenler, yönetilenlerin ne yapabileceğini öngörebildiği zaman OLACAK!