Hüseyin Cumalı yazdı...

Dün bir köşe yazısı yazdım. Konuyla ilgili çok etkileşim aldım. Mevzu ne idi! Geçen yerel seçimde AK Parti ülke genelinde olduğu gibi Sakarya’da da kaybetti. Bunun birçok sorumlusu var ama Sakarya bazlı baktığımızda “seçim yenilgisinin sorumlusu AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz” dedik…

*

Biz böyle dedik ya AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar çıktı, Ali İhsan Yavuz’u savunan bir açıklama yaptı. Başını gazeteci Mehmet Çek’in çektiği birileri de çıktı, “AK Parti Sakarya ekibinin çıkışı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ayar vermeye kalkışmaktan, bir ‘ön alma’ girişiminden başka bir şey değil. Gerçek anlamda bir meydan okuma, bir kalkışmadır. Organizedir” dedi…

*

Dün bizde, “Ali İhsan Yavuz’u seçimle ilgili sonuna kadar sert dille eleştirelim ama Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ayar vermeye kalkışmaktılar, Sakarya ekibinin operasyonu, ön almaya çalışıyorlar gibi iftiralar atmayın” dedik. İşte bu yazım Ali İhsan Yavuz’a çok büyük kızgınlığı olan, benim gibi ‘AK Parti kendi kalesinde 7 belediye verdi. Sorumlusu Ali İhsan Yavuz’ diyen herkesin desteğini aldı…

*

Kamuoyu benim gibi düşünüyor. Ali İhsan Yavuz’u seçimle ilgili eleştirelim ama iftira veya çamur atmayalım. Dolayısıyla gazeteci Mehmet Çek’e sesleniyorum. Sayın Çek, seçimle ilgili istediğiniz eleştiriyi yapın, Milletvekili Lütfi Bayraktar’ı anlamsız açıklamasını istediğiniz kadar eleştirin ama sıra, “Sakarya ekibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ayar vermeye kalkışıyor, ön almaya çalışıyor, operasyon” gibi işlere girmeyin…

*

Ali İhsan Yavuz dahil Sakarya ekibi dediğiniz alayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ayar verme işlerine girmez, giremez. Hiç biri “Reis’e” karşı operasyon çekemez. Ali İhsan Yavuz ve alayı  Cumhurbaşkanı’nı harbiden sever, hürmet eder. Bak Çek Mehmet, sen benim kadar Sakarya’daki AK Partilileri bilmezsin…

*

Bir de Mehmet Çek, Sakarya’daki AK Partililerde öyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kafa kaldıracak kadar cesaret hiç ama hiç olmadı. Örneği yok. Öyle bir dünya yok. Ali İhsan Yavuz dahil içlerinden biri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ayar verecek, operasyon yapacak, kafa kaldıracak, heeee! Ne anlatılıyorsun sen, ne yazıyorsun sen! Neyin kafasını yaşıyorsun Mehmet Çek!

*

Bizimkiler, Reis’in adını duydu mu bırak operasyon yapmayı, tuvaletini yapamaz. Bizimkiler Reis’in adını duydu mu bırak kafa kaldırmayı, iki elle bir tarak kaldıramaz. Bizimkiler Reis’in adını duydu mu bırak ayar vermeyi, aldığı nefesi veremez. Bu kalkışma, operasyon kısmına son verirken, lütfen herkes gerçekçi olsun. Yanlışa yanlış, doğruya doğru diyelim. Eleştiriyi dibine kadar yaparken, lütfen çamur atmayalım…

*

Şimdi gelelim bana geçirmek isterken olayı farklı yerlere taşınmasına neden olan AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar’a. Dünkü yazımın anons kısmında kısaca değindim. 2018 yılında AK Parti Sakarya 7. sıra milletvekili adayı olan Lütfi Bayraktar, 2023 yılında AK Parti Sakarya 1. sıra Milletvekili adayı oldu. Peki bu nasıl oldu! 2018 yılında 7’inci sıradasın ama 2023 yılında ise 1’inci  sıradasın...


*

Şimdi sormaya başlayalım. 2018 ile 2023 arasında 5 yıllık dönem içinde Lütfi Bayraktar ne yaptı, dimi! Sizde yıllardır benim gibi merak etmiyor musunuz! Bayraktar 5 yıl önce listenin en sonunda bulunuyordu. Taaaaaaaaaaa 7’nci sırada idi. Bir de baktık ki yıl 2023 ve Lütfi Bayraktar bir anda 1’nci sıraya geldi. Yaaa arkadaş bu basamakları 5’er 5’er mi çıktın! Nasıl çalıştın da son sıradan, hop birinci sıraya geliverdin! Belki de “Allah yürü kulum” dedi.

*

Rabbim mi yürü kulum dedi bilmem ama AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un tam desteğini iyi biliyorum. Kesinlikle tam destek verdi. Sonra ne oldu! Ben yazayım. Sen beni 2018 yılındaki listenin en dibinden alıp, 2023 yılında Milletvekili listesinin 1 numarası yaparsan, bende 31 Mart seçimlerinden sonra sana yapılan eleştiriler için ateş açarım…

*

Güzel, çok ama çok güzel bir vefa örneğini Lütfi Bayraktar’dan gördük. Kazan, kazan politikası her halde budur. Derken yağlı börek tepsiye dizilirken gösterilen özenin bir benzeri gibi süslü cümlelerle bezenmiş bir Ali İhsan Yavuz açıklaması Lütfi Bayraktar tarafından yapıldı. Hatırladınız mı! Seçimden sonra geçen 11 Nisan günü Lütfi Bayraktar ulusal basını malzeme olan bir açıklama yaptı…

*

Ne diyor bu basın açıklamasında Lütfi Bayraktar! Şöyle tatlı bir giriş yapayım diyerek, “31 Mart’ta demokrasi şöleni havasında” diyor. Burada bir duralım. AK Parti 31 Mart seçimlerinde ilk kez seçim yarışını CHP’nin ardından ikinci sırada tamamladı. Bunun yanı sıra AK Parti 2019’da kazandığı 14’ü Büyükşehir olmak üzere 39 il belediyesinin 18’ini kaybetti. Sakarya’da ilk kez ama ilk kez AK Parti 7 belediye birden kaybetti. İstirham ediyorum Lütfi beycim, iyi okuyunuz. Malum, bir de FİSKOBİRLİK başkanısınız. Dolayısıyla çok yoğunsunuz… 

*

Ben size CHP’nin kalesi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden değil, AK Parti’nin kalesi olan Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nden bahsediyorum. Diyorum ki AK Parti’nin kalesi olan Sakarya’da 7 belediye uçtu gitti. Muhalefet kazandı. Yani Türkiye’de AK Parti ilk kez CHP’nin ardından 2. parti oldu. 14’ü Büyükşehir olmak üzere 39 il belediyesinin 18’ini kaybetti. Yetmedi Sakarya’da da 7 belediyeyi kaybetti. Ama siz şölenlerden bahsediyorsunuz.

*

Elbette 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimi tam bir Demokrasi Şenliği içinde geçti. Türk Milleti hür iradesiyle sandıkta kendisine kibir yapanlara Osmanlı Tokadı’nı attı. Elbette emekli bir milletvekili 5 yıl görev yapıp emekli maaşı olarak yaklaşık 95 bin TL alırken, 25 yılında üstünde tırnaklarıyla kazıyarak emekli olan ve 10 bin TL emekli aylığı alanlar sandıkta gereğini yaptı…

*

Biz bunları iyi biliyoruz ama AK Parti’de herkes başını öne eğdiği şu günlerde sizin ‘şölenlerden’ bahsetmesini pek anlayamadık. Hele, hele seçimle ilgili yaptığımız eleştireler için sizin ‘asılsız iddialarla’ başlayıp bize laf sokmalarınızı da anlayamadık. Bunca hezimete rağmen, bunca siyasi rezalete rağmen, Cumhurbaşkanın ‘kibirle’ ilgisi çıkışlarına rağmen, siz Lütfi bey bize laf sokuyorsunuz…

*

Ne yalan söyleyim. Çok iyi sokmuşsunuz lafları bayıldım doğrusu… Uzun zamandır bana böyle laf kimse sokmamıştı Lütfi beyzadem. Dilinize sağlık…


*

Devam Edecek…

*

NOT: 
Dün buradan bir iki not yazdım…
Şehir yıkıldı sanki! 
Peki dün ne dedik! 

*

Kefenciler, hani “Biz kefenimizi giydik dava için öyle yola çıktık. Dava adamıyız. Reis aşkıyla yanıyoruz’ diyenler. Burnundan kıl aldırmayanlar. Lacivert takım elbiseler, pahalı saatler, siyah makam araçları, Cadde 54’te cilt bakımları, dar paça ve çorapsız pantolon giyip, içine atlet giymeden gömlek aralarından kılları çıkanlar…

*

Bir de AK Parti Sakarya İl Başkan Yardımcısı Ömer Arslan’a not düştük. Öyle kalabalık ortamlarda “kefenle geziyorum” diyen Ömer Arslan, iki kişi gördü mü “abdestliyim” diyen Ömer Arslan… Hale bakın sanki biz kıçı açık, cenabet geziyoruz! İşte bu Rizeli Ömer Arslan ile kefencilere not düşünce herkes ne yazacaksın diye soruyor. Acele etmeyin. Geliyor gelmekte olan… 

*

Ayrıca dün RATED yönetimiyle birlikte Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar’ı makamında ziyaret ettik ve ‘hayırlı olsun’ dedik. Başkan Alemdar bize 10 dakika, “Ne biliyorsanız yazın, herkesi yazın, aklınıza ne geliyorsa yazın, yazılmayanları yazın, hiç sorun değil. Yaza bildiğiniz kadar yazın. Beni de yazın” dedi…

*

Ehhh şimdi koskoca Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanını kırmak olmaz. Yusuf Başkan basından bir ricada bulundu, kıracak mıyız yaa! Dolayısıyla alayını yazacam, inlerine girecem inlerine. Benim önerim, siz kefenci Ömer Arslan gibi abdestli gezin !!!