Sapanca Anadolu Lisesi Felsefe Öğretmeni Yusuf Y., dün bir öğrencisini uyardıktan sonra, öğrencinin babası M.A. ve arkadaşı İ.K. tarafından okulda darbedildi. Aldığı darbelerle yaralanan öğretmen Yusuf Y., Sapanca İlçe Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalenin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi ve tedavisinin ardından taburcu edildi.
Öğretmene yapılan saldırı eğitim camiasında büyük tepki toplarken, Sapanca Anadolu Lisesi'nde öğrenci velisi ve arkadaşı tarafından saldırıya uğrayan okulun öğretmeni Yusuf Y. için yürüyüş düzenlendi. Öğretmen ve öğrenciler 'Yusuf hoca sen bizim her şeyimizsin', 'Öğretmene kalkan eller kırılsın' şeklinde sloganlar atarak Yusuf öğretmene destek verirken, Sakarya'daki eğitim sendikaları şiddeti protesto etmek için Sapanca Anadolu Lisesi önündeki Şehit Albay Güneri Ekici Parkında basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına saldırıya uğrayan öğretmen Yusuf Y. de katıldı.
Yapılan saldırıyı kınayan eğitim sendikalarından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Değerli öğretmen arkadaşlarım, eğitim camiasının değerli çalışanları, siyasi parti temsilcileri, basın mensupları ve sevgili Sapancalılar, hepiniz hoş geldiniz. Geldiğiniz ve güç verdiğiniz için hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim.
Arkadaşlar maalesef çok üzücü bir olay için sizleri buraya davet ederek değerli zamanınızı almak durumunda kaldık.
Kamuoyunu ve eğitim camiamızı üzen şiddet olaylarına bir yenisi daha eklendi. Sapanca Anadolu Lisesi'nde görev yapan felsefe öğretmeni, Yusuf Yavuz YILMAZ öğretmenimiz dün bir öğrenci velisi tarafından menfur bir saldırıyla uğradı.
ÖĞRETMENE UZANAN ELLER KIRILSIN
Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır.
Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, öğretmenlik mesleğinin mülakat, yönetici görevlendirmeleri, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi, hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasp edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar öğretmene duyulan güven ve teslimiyet anlayışının çok gerilerde kalması tüm bu şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır.
Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler ve öğrenciler yoluyla sağlanmaya çalışılması, şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması hayati bir zorunluluktur. MEB'in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir. Öte yandan eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasının yasal koruma altına alınması gerekmektedir.
Eğitimde Şiddet Yasası çıkarılmasının yanı sıra Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, Türk Ceza Kanunu'nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili yasal düzenlemenin bir an önce çıkarılması gerekmektedir.
Üstelik bu da YETMEZ! diyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığının mutlaka kamu/özel ayrımı yapmadan eğitimde şiddete yönelik ÖZEL BİR POLİTİKA geliştirmesi gerekmektedir.
ÖĞRETMENE ŞİDDETE HAYIR
Tüm bunların yanı sıra;
Eğitim çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen itibar suikastları son bulmalı, statü kaybı önlenmeli, rehber öğretmen sayısı artırılmalı; siyasiler, sanatçılar, sporcular gibi topluma rol model olan insanların eğitim çalışanları ile birlikte bu tür olaylara tepki göstermelidir., yazılı, görsel ve sosyal medya haberlerinde kullanılan "dil'e özen gösterilmeli, eğitimde şiddeti önlemeye yönelik etkin kamu spotları hazırlanmalı, öğrenciler arasında çeteleşme, madde bağımlılığı gibi şiddeti de beraberinde getiren davranışlar için etkili tedbirler geliştirilmelidir. Özellikle okullarımızdaki rehberlik birimlerinin daha etkin hale getirilmesi gerekir. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda etkili politikalar geliştirmek zorundadır.
Yakın zamanda Rabia Sevilay Durukan, Mehmet Aktaş, Ayhan Kökmen, Ceren Damar Şenel, Necmettin Kuyucu, Aybüke Yalçın, İbrahim Oktugan... Hayatlarının en verimli döneminde sevdiklerinden, öğrencilerinden koparılan tüm şehit eğitimcilerimizi saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz. Şiddete maruz kalan sayısız eğitimcimize de her daim destekçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Değerli meslektaşlarımız;
Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet aslında geleceğimize sıkılan kurşundur!
Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Bu ülkenin eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin can güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Bilinçli nesiller yetiştirmek biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir.
Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz:
Öğretmenlere verdiğimiz değer, çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek herkesin görevidir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir."
Bizler eğitimler olarak büyük bir camiayız, ve ülkemizin geleceğini yetiştirmekteyiz. Bizler öğretmenlerimize haince saldıran o eşkıyalarında çocuklarının geleceğine ışık tutuyoruz.
Eğitimde şiddete, öğretmene şiddete hayır.
Bu kangren haline gelmiş şiddet hastalığına hayır.
Kahrolsun öğretmenlerimize kalkan ellere.
ÖĞRETMENE UZANAN ELLER KIRILSIN
Sapanca Anadolu Lisesinde darp edilen öğretmenimize daha gür bir sesle geçmiş olsun demek ve eğitimde şiddete daha gür bir sesle hayır demek için sizleri buraya davet eden Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim İş, Eğitim Bir Sen, ve Hürrriyetçi Eğitim Sen il yönetimleri ve ilçe temsilcilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Dün Yusuf Yavuz YILMAZ öğretmenimize yapılan menfur saldırıyı bir kez daha şiddetle kınıyoruz. Saldırıyı yapan şahsın en ağır cezayı almasını adli makamlardan bekliyoruz. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi ve her daim yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum."
