Merhabalar,

Bu hafta sizlere siyah güllerden bahsetmek istiyorum.

Hayatımda bu konuyla ilgili ilginç bir anım var. Bundan yıllar önce iş yerime çiçek gelmiş masama bırakmışlar. Bende o gün gayet keyifli bir vaziyette odama geçtim. Masamda bir tane siyah gül, hiç hayatımda siyah gül görmemiştim. Çok değişik gizemli özel koruma kutusunda küçük bir not fakat kimden geldiği yazmıyor. Çok tedirgin oldum. Kesin bu psikopat, neden siyah gül diye sinirlerim bozuldu çiçeği çöpe attım. Bir de söylendim, onca renk varken bula bula siyah gül mü bulmuş diye… O çiçeği yollayanı iki ay araştırdım. Sonucu merak ettiniz mi? Ben de bunca yıldır hep merak ederim kimdi diye, maalesef bulamadım. Siyah güller gibi yollayanda gizemini korudu. Kimdi acaba?

Geçenlerde siyah güllerle ilgili bir makale karşıma çıkınca aklıma bu anı geldi, merak ettim neyin nesi bir araştırayım dedim. Ne kadar özelmiş, ne kadar kıymetliymiş.

Kara sevdayı vazgeçilmez kılan, aşkı simgeleyen siyah güller. Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde yetişen siyah güller görenleri kendisine hayran bırakıyor. Türkiye’nin başka bölgesinde yetişmeyen siyah güllerin sırrı insanlar tarafından yıllarca merak konusu olmuş. Yetişmiş olduğu toprağın özellikleriyle de varlığını ortaya koyuyor. Görkemi ile adeta insanı büyülüyor. Siyah gül karanlık rengine rağmen umut anlamına geliyor. Umudu simgeleyen siyah güller adeta umutsuzluğa meydan okuyor.

Başka bölgede yetiştirmeye kalktığınızda gülün rengi asla siyah olmuyormuş. Gonca halinde siyah güller dünyanın farklı yerlerinde karşımıza çıkabilir. Fakat gonca güle dönüştükten sonra rengi birden değişiyor koyu kırmızı hatta bordo bir renk alıyor. Halfeti siyah gülün özelliği burada ortaya çıkıyor. Hem goncayken hem gülken simsiyah olan Halfeti siyah gülü toprağı, konumu ve atmosferiyle tamamen oraya özgü olma özelliğini koruyor.

Halfeti siyah gülün birde efsanesi varmış.

Rivayete göre Günümüzde yarısı sular altında kalan ulu caminin Ermeni ustası Ardır’ın, Gül anlamına gelen Vartuhi adında güzeller güzeli bir kızı varmış. Evlerinin avlusunda Halfeti’nin en güzel kırmızı gülünü yetiştirmiş. Bu kız babasının göz bebeğiymiş.

Nehrin karşı kıyısında da güvercin, keklik, yetiştiren Fırat adında kimsesiz bir delikanlı varmış. Bir gün kaçan güvercinin peşinden Vartuhin’in Güllerinin avlusuna gelmiş. Burada genç kızı görmüş ve birbirlerine aşık olmuşlar. Ancak babası biricik kızının bu delikanlıyla evlenmesine karşı çıkmış. Bunun üzerine delikanlı kızı kaçırır. Kaçırır kaçırmasına fakat daha uzaklara yetişmeden Fırat kenarında etrafları sarılır. Teslim olsalar belki bir daha hiç kavuşamayacağız düşüncesiyle el ele ikisi de Fırat’a atlar kısa bir süre sonra gözden kaybolurlar. Ve o gün bugündür Halfeti’de bütün güller siyah açmaya başlamış. Halfeti’den alıp götürmeyin başka yere çünkü başka hiçbir yerde öyle mağrur öyle kara bakmazmış.

İmkânsızlığın dokusunu asaletini Fırat’ın tılsımından alan bu güller efsanelere konu olmuş. Fırat’ın soğuk suları altında kalan tarihe, medeniyetlere, anılara yas tutma görevi siyah güllere verilmiş.

Ve böyle bir sürü efsaneye konu olmuş.

Kalın sevgiyle...

Mail: [email protected]