Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2024-2025 akademik yılı açılış dersi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay tarafından “Fakültesinin Kuruluşunun 75. Yılında Türkiye’de İlahiyat Sosyolojisi: Düşünülemeyenin Sınırlarında” başlığıyla gerçekleştirildi.

Programa, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Meydan, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Muhammed Ali Bağır ve Dr. Öğr. Üyesi Kübra Cevherli, Temel İslam Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman Akkuş, İslam Tarihi ve Sanatları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Memiş, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

İş yaşamında başarının sırrı ele alındı İş yaşamında başarının sırrı ele alındı

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen programın açılış konuşmasını, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Meydan yaptı. Konuşmasında Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi olarak birçok öncü etkinliğe ve çalışmaya ev sahipliği yaptıklarını ve akademik akreditasyon alan ilk fakülte olma özelliğine sahip olduklarını belirten Prof. Dr. Hasan Meydan, ayrıca son dönemlerde Türkiye’de proje ve uluslararası yayın çalışmalarında ön plana çıkan bir fakülte olduklarını ifade etti. Fakültelerinin gelenekselmiş etkinliklerinden birisinin de ‘Çarşamba Konferansları’ olduğunu kaydeden Prof. Dr. Meydan, bu konferansların ilkini açılış dersi olarak planladıklarını söyledi. Dekan Meydan, açılış dersi davetlerine icabet ettiği için Prof. Dr. Yasin Aktay’a teşekkürlerini ilettikten sonra sözlerini tamamladı.

Prof. Dr. Yasin Aktay, konuşmasının ilk kısmında cumhuriyet tarihinde ilahiyat fakültelerinin tarihi ve dini bilginin serencamı ile ilahiyat ve politika ilişkisi gibi konular üzerinde durdu. Düşünsel anlamda dünyada farklı ilahiyat algılarının bulunduğunu ve bu algılardan en yapıcı, tüm insanlık ve varlığa dair hukuki bir yaşam alanı oluşturanın İslam ilahiyatı olduğunu belirten Aktay, bunun en iyi örneğinin bu günlerde Gazze’de görüldüğünü ifade etti. Gazze’de yaşananların farklı dinlere ait ilahiyat düşüncelerinin nasıl öldürme ve sömürme odaklı bir dünya kurguladığına dair somut örnek oluşturduğunu belirtti.

Aktay, konuşmasının ikinci kısmında “Düşünülemeyenin Sınırlarında” başlığı altında Müslümanların geri kalmalarını teolojinin düşünülemeyen alanlar inşa etmesine bağlayan görüşe temas etti ve buna dair eleştirilerini dile getirdi. İslam ilahiyatının her türlü konu, soru ve sorunun açık bir şekilde düşünülmesini, bilgiye dayalı olarak tartışılmasının önünü açtığını ve bunu teşvik ettiğini örneklerle açıkladı. Günümüzde İslam ilahiyatının düşünülemeyenlerini düşündüğünü iddia etmenin orijinal bir yaklaşım olmadığını ifade etti.

Program İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Meydan’ın, Prof. Dr. Yasin Aktay’a hediye takdiminin ardından sona erdi.