Ekrem hoca sadece Sakarya’da spor hayatı için önemli bir isim olarak görülemez. O aynı zamanda yetiştirdiği sporcular nedeniyle aynı zamanda Türk futboluna damgasını vurdu.
Ne büyük oyuncular yetiştirdi. Bir hocamın büyüklüğü aynı zamanda yetiştirdiği talebeleriyle de doğrudan ilgilidir.
İşte bu açıdan Ekrem Karaberberoğlu müstesna bir isimdir.
Türk futboluna sadece bir oyuncu olarak değil karakterleriyle de damgasını vurmuş İmparator Oğuz Çetin ve Kral Aykut Kocaman’ların hocasıdır. 
2 Nisan Ekrem hocanın vefat yıl dönümüydü. Zaman hızla akıp geçiyor.
Hocayı kaybedeli tam 10 yıl olmuş.
Halen onun vefat haberini aldığımda hissettiğim hüznü hatırlıyorum.

C4E0Ba6C C9F5 43Ab Ae44 5351E01Dea5E

Bilindiği gibi 80’li yıllardan Sakaryaspor tarihinin altın dönemi olarak bahsediyoruz.
O yıllarda birçok büyük başarı elde edilmişti. İkinci ligde şampiyonluk olmuş, birinci ligde Beşiktaş’ı, Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi kendi evinde yenmiş, Türkiye kupasını mazimize götürmüştük.

O yıllarda çok önemli isimler kadromuzda yer alıyordu. Transfer edilen çok değerli sporcuların yanında altyapımızdan yetişen isimlerden söz ediyoruz. Sakaryaspor o yıllarda herkesin dikkatini çekmiş, takdirini kazanmıştı. Hani derler ya, futbolcu fabrikası işte tam da öyle bir dönemden bahsediyoruz. Kimler yoktu altyapıdan yetişen oyuncular arasında; Süleyman Bölükbaşı, Muammer Göcük, Ercan Zorlu, Aykut Yiğit, Osman Yıldırım, Mustafa Şirin, Sezai Çiftçi, Oğuz Çetin, Kostik Mustafa, Mehmet Şen, Turhan Sofuoğlu, Recep Çetin, İlker Yağcıoğlu, Tamer İlaçan, Rahim Zafer, Bülent Uygun, Nejat Ersin, Bülent Uygun, Aykut Yiğit, Engin Korukır ve daha onlarca isim..

İşte bu sporcuların yetişmesine katkı sağlayan en önemli isimlerin başında Ekrem Karaberberoğlu geliyordu. Ekrem hoca antrenörlüğün yanında insan olarak çok değerli biriydi.

Ben de Sakaryaspor altyapısında Ekrem hocanın talebesi oldum. Profesyonel futbol hayatımın sonrasında da yeniden Ekrem hoca ile buluşup uzun bir süre birlikte zaman geçirdim. Duasını almak için sık sık yanına gittim. Sohbetinden istifade ettim. Sakarya Halk Gazetesi’nde çalıştığım dönemde sürekli hocamı gazetede misafir ettim.
Eski günleri anlatmaktan büyük keyif aldığına defalarca şahit olmuştum.

Ekrem hoca sadece bir futbol antrenörü değildi. Aynı zamanda yaşama dair de çok kritik gözlemlerde bulunup size hocalığını farklı alanlarda da gösterirdi. Ata toprağı Bosna’dan bahsederdi. Kendisi Boşnaktı. Annemin de Boşnak olması nedeniyle hocayla arada bir Bosna’dan konuşurduk. Tam bir Türkiye aşığıydı. Ülkesine hizmet etmeyi, işini iyi yapmayı, ahlaklı sporcular yetiştirmeyi çok önemserdi.

Sporcularının manevi değerlere sahip olmasını için çok çabalamış bir isimdir.
Sıradışı bir insandı. 
Çalışkandı, özveriliydi, iyi bir insandı. Kızdığı zaman, sinirlendiğinde kimse yanında olmak istemezdi. Fakat o kızgınlığın yanında kocaman bir vicdana sahipti. Kimseden korkmazdı. İnandığını söyler, plan yapmazdı. Acaba bu söylediğimin bana bir dönüşü olur mu diye hiç çekinmezdi. Neye inanıyorsa, neyi görüyorsa, ne biliyorsa onu söylerdi.

Bu ilkeli tavrıyla milli sporcuları Türk futboluna kazandırdı. Bugün bir kez daha kendisini sevgiyle ve rahmetle anıyoruz. Ekrem Hoca geriden gelenlere çok güzel bir miras bıraktı. İnşallah yeni teknik adamlar da Ekrem hocanın bu mirasını en iyi şekilde değerlendirip, meselenin sadece sporcu yetiştirmek değil aynı zamanda iyi insanlar yetiştirmek olduğunun bilincinde olurlar.

Dünya döndükçe Sakaryaspor var olacak, Sakaryaspor var oldukça Ekrem Karaberberoğlu hep hatırlanacaktır.

Biz hocamızdan razıyız. İnşallah çok sevdiği Rabbim de Ekrem Hocamızdan razıdır.