Kusursuz olma isteği insanı fazlasıyla yoran bir psikolojik buhrandır. Kişi kusursuz olduğunda insanlar tarafından daha çok sevileceği, daha fazla değer göreceği, her daim tercih edilen olacağı düşüncesindedir. Oysaki birçok insan kusurlarıyla barışık olan, kusurlarıyla kendini ortaya koyan kişilere daha fazla sempati duyarlar. Çünkü kusur doğallıktır.

Kusursuz olmaya çalışan kişiler insanlar arasında gün boyu farklı görünmek adına maske takınırlar. Yalnız kalıp maskelerini çıkardıklarında kendilerini aşırı derecede yorgun, bezgin, gergin, yalnız hissederler. Kendi gibi olamamak insanı zamanla psikolojik yorar ve kişi depresyon, obsesyon geliştirir.

Kusursuz olmaya çalışan insanların çoğunun bilinçaltında beğenilme, sevilme, değer görme isteği yatar. Kişi kusursuz olduğunda daha fazla sevileceğini sanır, daha çok beğenileceğini, daha fazla değer göreceğini… Fakat daha fazla sevilse bile sevildiğini hissedemez, daha çok beğenilse bile bir türlü kendini güzel hissedemez, daha fazla değer görse dahi kendini hiçbir şekilde değerli hissedemez. Yani kusursuz olmak kişinin hem ruhunu yorar, hem kişiyi tatmin etmez.  

Hayatı aşırı ciddiye almak beyni zehirler. Zihin ciddiye aldığı olayların üzerinde durur ve orada takılı kalır. Kendi kusurlarıyla barışık, kendiyle dalga geçen, herkesten önce kendini kendi eleştiren kişiler hayata daha pozitif bakarlar. Ve kusursuz olma gayreti gösteren kişilere nazaran hayatlarında daha güzel gelişmelerle karşılaşırlar. Çevrelerinde az ama öz insan sayıları vardır. Daima sevildiklerini hissederler. Özgüvenleri de güçlüdür. Çünkü kendilerinin farkındadırlar. Kusurlarını kabul edip barışık yaşarlar. Kendilerini fazla kasmadıkları için bedenen ve ruhen dinç olup hayata daha olumlu bakarlar.  

Kusur kişileri birbirinden ayıran bir özelliktir. Herkesten iyi, güzel, başarılı olduğunda değil asıl kendin olduğunda sevilirsin.

Sevgilerimle…

Mail: [email protected]